Gazeteci olmama yani işim gereği Türkiye genelindeki gelişmeleri takip etmek zorunda olmama rağmen tiksiniyorum...
Sadece tiksinmekle kalsam neyse, ürküyorum, korkuyorum... Haberlere bakmak bile istemiyorum.
Ülkemizdeki asayiş olaylarındaki detaylar geleceğimizle ilgili endişelerimi arttırıyor.. Bunca insan nasıl silah buluyor, nereden alıyor ve nasıl yakalanmadan gizleyip olay esnasında ortaya çıkarıp rahatlıkla, çekinmeden ve acımasızca kullanıyorlar...
Bunca psikopat aramızda nasıl rahatlıkla gizleniyor, önceden nasıl önlenemiyorlar?
Oysa sürekli geliştirilerek yenilenen ve tedbirleri arttıran bir kanun sistemimiz var...
Şu haberlere bakın ki, bunlar sadece bir haber ajansının bir günlük "flaş haber" listesinden aldıklarım...
- 50 milyon lira değerindeki hastanenin satış vekaletini vermekten vazgeçen şahıs, ... Vakfı'yla bağlantılı olduğu öne sürülen 6 zanlı tarafından iş çıkışı zorla kaçırıldı.
- Cam silici terörü: Bıçak ve sopayla mekan bastılar.
- Aynı bölgede dördüncü noktayı yakmaya çalışan şüpheli suçüstü yakalandı.
- 2. el araç satın alan bir vatandaş, aylar sonra yaptırdığı ekspertiz sonrası 150 bin liraya satın aldığı otomobilin iki farklı aracın birleşiminden oluştuğunu öğrenince büyük şok yaşadı. Aracın ön kısmının benzinli arka kısmının ise dizel olan bir araca ait olduğu ortaya çıktı.
- Drift atan otomobil iş yerine daldı, ortalık savaş alanına döndü.
- Kendisini dişçi olarak tanıtıp, yabancı uyruklu vatandaşları para karşılığında tedavi edip ilaç satan şahıs, jandarma ekipleri tarafından düzenlenen operasyonla yakalandı.
- Bir düğünde istek parça yüzünden çıkan kavgada gelinin ağabeyi 2'si kadın 6 kişiyi pompalı tüfekle vurarak yaraladı.
Hırsızlar, gaspçılar, dolandırıcılar, zararlı madde satıcıları, tacizciler, sahtekârlar, rüşvetçiler, fesatçılar ve daha neler neler...
Acaba kanunlarımız "insan hakları" noktasında fazla mı demokrat? Yoksa "kişisel haklar" verirken farkında olmadan bu sapıklara meydan mı veriyoruz?
Nasıl olur da "bu insan beni dolandırdı", "bunlar çete aman dikkat", "falan telefonla beni tehdit ediyorlar", "filan iş yerine eleman alımında rüşvet dönüyor", "şu cadde esnafından haraç isteniyor", "falan ihale hakkında olumsuz iddialar var" gibi bildirimler ihbar kabul edilemiyor?
Savcı ve güvenlik güçlerinin "yeterli delil şartı" engeliyle bu kişileri serbest bırakmak zorunda olmasından kimse endişelenmiyor mu?
Zorbaların eyleme geçmeden önce önlenebilmesi, suçluların "tutuksuz yargılanma" gibi gerekçeyle salıverilmesi gibi kanunların yeniden gözden geçirilmesi çok zor mu?
Görüntü ortada; zorbalar cirit atıyor..
Güvenlik güçleri, savcılar, avukatlar, psikologlar ve diğer ilgililerin dilek, temenni ve önerilerinin samimiyet ve dikkatle dinlenmesiyle bu sorunun büyük ölçüde çözüleceğine inanıyorum.
Mehmet Emin Danış