Ülkemizde olduğu gibi dünya genelinde yaşanan ekonomik krizin bazı insanlara kazanç sağladığını bilmeyen yoktur.
Çünkü o insanlar krizlerin ana sebebidir, parayı onlar yönlendirir, vergiyi en az onlar öder, isterlerse (ki istedikleri gün gibi ortada) canlarını sıkan ülkelerin yöneticilerini değiştirmek üzere hamleler yaparlar ve hatta bazen başarılı olarak hükümetleri devirirler, savaşlar çıkarırlar…
Parayı bir çekerler dünyanın büyük çoğunluğu açlık yaşar, bir bırakılar insanlar varlıklılarmış zannderek deli gibi harcamaya başlarlar ve onlar parayı çekince de serbest bırakınca da kazanan olurlar…
Birçok ülkeyi perde gerisinden onlar yönetir, hangi ülkede istemedikleri gelişme varsa o ülkenin ekonomisiyle oynar-dengeleri bozar ve kaosa neden olurlar ama gelin görün ki, onların bu adaletsiz oyunundan haberdar olmalarına rağmen neredeyse tüm ülkelerin yöneticileri onlarla iyi geçinmeye çalışır, onları üzmemeye gayret eder ve belki de çekinirler…
Koskoca devlet adamları ve dolayısıyla onların yönettiği koskoca devletler bu azınlık grubun istekleri karşısında dik durmakta zorlanır. Bu durum o azınlığın hoşuna ve işine gelse de koskoca devlet yöneticilerinin bu boyuneğmişliğine zaman zaman şaşırır, garipser ve bazen acırlar… Çünkü, onlar arasında da “daha fazla kazanma” yarışı vardır, kıran kırana bir ekonomik savaşın içerisinde olan bu azınlık gruptaki insanlar hükmetme konusunda kendilerine alan açma mücadelesinde o “kendilerine boyun eğen” devlet yöneticilerini ekonomik savaştaki rollerini iyi oynamasını isterler… Devletlerin ekonomik politikalarına göre o azınlık gruplar da dünya genelinde yatırım hareketliliği yaşarlar ki bu da onlara varlık içerisinde rahat yaşama fırsatı açısından bazen olumsuz yansır, adamlar onca varlıklarına rağmen geceleri uykusuz, gündüzleri kan ter içerisinde koşturma yaşamak zorunda kalmak istemezler.
Bu arada bir rakamsal not da vermek isterim; 2022 verilerine göre dünyada yaşayan 7 milyar 924 milyon kişiden sadece 56.1 milyonu dolar milyoneri olarak bahasettiğim varlıklılar grubundalar…Toplam servetleri dünyadaki genel servetin 45.8’iymiş…
İngilatere merkezli bir yardım kuruluşu olan Oxfam tarafından bahsettiğim konuda “Acıdan Kar Etmek” başlıklı bir yayın yapılmış. Kuruluşun bilgi notuna göre, tüm dünyada temel ürünlerin fiyatı son on yıllarda olmadığı kadar arttığı için gıda ve enerji sektörlerindeki milyarderler servetlerini her iki günde bir 1 milyar dolar daha arttırıyormuş. Bunun pandemi sırasında her 30 saatte bir yeni bir milyarder ortaya çıktığı anlamına geldiğini ifade eden kuruluş, ortaya çıkan her yeni milyardere karşılık yaklaşık bir milyon insanın 2022 yılında neredeyse aynı hızda derin yoksulluk yaşamaya başlayabileceğini ifade ettmiş.
Bunun anlamı, her gün yaklaşık 500 bin insan derin yoksulluk girdabına düşüyor ve buna rağmen koskoca devletlerin koskoca yöneticileri kendi halklarını yoksulluğun acılarına mahkum eden bu azınlık grupla iyi geçinmeye çalışıyor. Bu acı “gerçeğe şaşırmamak mümkün değil” derken buna sadece durumdan haberdar olan ben ve benim gibi ekonomiyi takip edenler değil azınlıktakiler de yani bizi yokluğa itenler de şaşırıyor…
Yani şu yalan dünyada öyle bir dönem yaşıyoruz ki, zenginler bile mutsuz…
Nitekim, Davos'da yapılan Dünya Ekonomik Forumu'na katılan İngiltere'den milyoner iş adamı Phil White "Dünyanın geri kalanı ekonomik krizin ağırlığı altında ezilirken milyarderler ve dünya liderleri bu kapalı tesiste tarihin dönüm noktalarını tartışmaya geliyor. Siyasi liderlerimizin, en varlıklı, krizin ekonomik etkisini en az hisseden ve bir çoğunun çok az vergi verdiği bilinen bu insanları dinlemeye gelmesi inanılmaz bir şey" diyerek bu acı gerçeği bizzat tescil ediyor.
Mehmet Emin DANIŞ
