Acılarımızı unutmayalım. Varsa sorumlular, hesap soralım. Adil, eşit, hukuk çerçevesinde... Ancak unutmayalım ki hayat devam ediyor.

Tarlalar tohum, okullar öğrenci bekliyor.

Ağaçlar büyüyecek, çiçekler açacak, nehirler akacak. 

Güneş yeni bir güne doğacak, mevsimler bir birini kovalayacak, yeni hayaller, yeni umutlar, yeni beklentiler sıralanacak.

Bütün bunlar için bir şehre, Adıyaman'a ihtiyaç var.

Mahallelere, okullara, camilere, yollara, parklara ihtiyaç var. Musluklar akacak, ezanlar okunacak, ziller çalacak. 

Tertemiz bir çevre, güvenle oturulacak evler, vazifelerini doğru ve eksiz yapacak sosyal mekânlar olacak. 

Hiçbirini oturup ağlayarak yapamayız. Hiçbiri durup dururken meydana gelmez. Emek ister, uğraş ister, para ister.

Kim yapacak? Hangi parayla yapacak? 
En önemlisi hangi kalitede, hangi konforda yapacak? 

Karar verecek olan kim?
Hangi irade? Hangi güç?

Tabi ki biz... Tabi ki en büyük güç, en büyük irade biziz. Biz olacağız. Biz uğraşacağız. Biz çalışacağız. Sahada biz olacağız. Masada biz olacağız. Sokakta, büroda, şantiyede biz olacağız. Kararı biz vereceğiz. İtirazları biz yapacağız. Paraya, kaliteye biz karar vereceğiz. Her yerde direksiyonun başında biz olacağız.

Şimdi bırakalım bir birimizi yemeyi de kafa kafaya verelim, nasıl bir Adıyaman istediğimize karar verelim.
...

Bir kere binalar 5 katı geçmeyecek. 

Mahallelerde işyeri, dükkan, depo, bodrum olmayacak. Konsol kesinlikle yasaklanacak. İşyerleri, depolar, dükkânlar şehir merkezinde ve toplu olarak yapılacak.

Ecdad yıllar önce yapmış. 

Sokaklar geniş, kaldırımlar geniş, yeşil alanlar büyük, ağaçlı, ve oldukça fazla sayıda olacak.

Her sokağın, her caddenin, her parkın içinde şehir şebekesine bağlı yeterli sayıda en az 100'lük su boruları olacak. Her mahallenin altyapısı hazır toplanma merkezleri olacak.

Şehrin bütün altyapısı toplu halde ve içine araçla girilecek genişlikte olacak. Ve tamamı dijital ortama aktarılacak, sensörlerle takibi mümkün olacak.

Şehrin kuzeyi ve güneyi başta olmak üzere iki de şehrin ortasından geçecek sekilde en az 100 metrelik ana yollar olacak.

Sağlık merkezleri tek merkezde toplanmayacak.

Şehrin farklı noktalarında ve geniş oto parklara sahip olacak.

Meslek grupları kendi aralarında toplanacak. Kriz yönetim merkezleri ilgi ve ihtisas gruplarına göre ayrılacak. 

Sağlık, gıda, ulaşım gibi konular ayrı ayrı ihtisas/ehliyet alanı olup, mücadele biçimleri farklılıklar gösterir. 

Konutlar, bahçeler, sosyal mekanlar standartların dışına çıkmayacak, emniyet ve estetik bakımdan kişilerin, kurumların ekonomik güçleri ve zevklerine göre farklılık arz etmeyecek. 

"Parası var" diye hiçbir kişi yada kurum istediğini yapamayacak. Hemen her zemin imara açılabilir. Deniz kıyılarına otel yapılmıyor mu? Yapılıyor. Denizin ortasına köprü ayakları yapılmıyor mu? Yapılıyor. Eğer uygun teknikler kullanılırsa hiçbir mahsuru yok. Yeter ki uyulsun. Yeter ki sert zeminle yumuşak zemin ayırdı yapılsın. Sert zemin diye çok katlı yapılar tercih edilmemeli. 

Depremi fırsata dönüştürelim. Bizden geçti yeni kuşak acı çekmesin. 

Adıyaman doğru dürüst bir planlama için çok uygun.

Suyu, havası çok iyi. Hep söylerim. Dünyada Türkiye, Türkiye'de Adıyaman. 

Dört mevsimi de eşit yaşıyoruz. Baharı bahar, kışı kış gibi. 

Bütün bunları yaparken tarih unutulmamalı. Mimarisi, ihtiyaçları, istekleri gözardı edilmemeli. Zor değil. Hepsi mevcut. Hepsi biliniyor. 

Gerçekten geç kalıyoruz.
Gerçekten acı çekiyoruz.
Silkinip kendimize gelelim. Bu şehrin bize ihtiyacı var.

Yazdıklarım sadece bir kısmı. Daha fazlasını eminim yazacaklar var. Bu şehrin kaderini hep birlikte değiştireceğiz. 

Unutmayalım ki, siyaset üstü bir yerdeyiz şu an.

O halde buyurun.

Suat Tekin