YAŞLILARIN OLMAYAN MEKÂNI

YAŞLILARIN OLMAYAN MEKÂNI 
YA DA
YAŞAM BÜTÜNLÜĞÜ VE MEKÂN ÜZERİNE DÜŞÜNCELER


“onlara ün mü gelir bazı bir ses mi duyarlar

yumuşak bir kedere ufalır bakışları

idam mahkûmlarıdır aslında ihtiyarlar

ölüme koşullanmış bütün davranışları

yorgun öksürükleri oturup kalkışları

yaşayıp durmaktan gizlice utanırlar

her gece artık gitmek vaktidir sanırlar

geçmiş günlerinden bir destek aranırlar

uysal bir gülümseme tek sızlanışları

idam mahkûmlarıdır aslında ihtiyarlar

ölüme koşullanmış bütün davranışları”

(Attila İlhan İhtiyarlar Balladı)

Ülke nüfusu her geçen yıl daha da yaşlanıyor. Yaşlılık beraberinde birçok problemi de getiriyor. Bunların başında sağlık problemi ki hepimizin ilk dikkat ettiği şey budur. Fakat sağlık problemi tek başına ele alındığı zaman bizi yanıltabilecek bazı anlayışlara kapı açıyor. Çünkü yaşamın aslında bir bütün olduğu gözden kaçıyor. Beden sağlığının ruh sağlığı ile bağı göz önüne alındığında salt bedensel sağlığı dikkate almak ciddi bir yanılgı olarak öne çıkıyor. Yaşlı, sağlık sebebi ile kendisinin sağlığı ile ilgilenen insanlar tarafından bir tür izolasyona tabi tutuluyor. 

Oysa yaşlandıkça insanların yalnızlaşması en önemli sorun. Yaşlı hastalandığında sosyal yaşantısını da kaybediyor. O halde yaşlılar için bir şeyler yapmak isteyenlerin dört temel unsuru birlikte düşünmek zorunda olması kaçınılmaz görünüyor. 

Bunlar, sağlık, sosyalleşme, aile bağları ve günlük yaşam.. Bunlar ortalama insan hayatının vazgeçilmezleri olarak öne çıkıyor.

Yaşlılarımızın hayatını düşünmeye ve onlar için neler yapılacağını göz önüne almaya başladığımızda sağlıklarının kontrolünün sosyal yaşam, aile ve günlük yaşamdan kopmamalarını sağlayacak alanlar yaratmaktan geçtiği sonucuna varıyoruz.

Huzurevi ya da Darulaceze gibi kavramların artık bu zaman diliminde yerinin olmadığını da anlamak zorundayız.  Bu mekânlar daha çok kimsesiz, sahipsiz ya da sahiplenilmiş yaşlılara dönük bir çözüm olarak belli tarihsel koşullar içinde ortaya çıkmış çözümler olarak anlaşılmalıdır.

Ancak bu çağda yeni bir anlayışa kavuşmamız gerekiyor. Bu anlayış bize yukarıda saydığım dört özelliği de barındıran, daha modern; daha insani mekânlar üretmemizi söylüyor. Hepimiz Müslüman ahlakı ekseninde belli değerlere sahibiz. Bu yüzden genelde yaşlılara aile fertlerinin bakmasını önemser ve üstte tutarız. Bu çok güzel ve övülesi durumdur. Ancak artık metropollerde yaşıyoruz. Yüksek katlı binalarda yaşıyoruz. Bırakınız yaşlıları, çocuklarımız bile doğru düzgün oyun alanı ve enerjisini harcayacak mekânlar bulamıyor. Bu ortamlarda yaşlı bakmak hem yaşlı insan, hem ilgilenen aile fertleri için çok ciddi sıkıntıları beraberinde getiriyor. Modern kentteki evler de asla yaşlıların bakımı için müsait mekânlar olmuyor.

O halde sağlık, sosyal yaşam, aile ve günlük yaşam gibi dört temel unsuru dikkate alan mekânlar inşa etmemiz gerekiyor. Bu yüzden benim önerim “Sağlık Köyleri”dir. 

Sağlık köyleri ne demektir?

En az 15-25 metrekarelik, tek katlı, önü ve arkasında küçük hobi bahçesi olan mekânların olduğu küçük yerleşim birimi.

“Huzurevi” veya Darulaceze” gibi zihnimizde itilmişliği ve terk edilmişliği barındıran kavramlardan ve alanlardan bizi uzaklaştıran bir mekân tasarımı.

Burası tam teşekküllü bir sağlık binası ile bir köy olarak düşünülmelidir. İçinde cafe, alışveriş merkezi, resteurant olan, ağaçlarla donatılmış, kendi içinde belki küçük göletleri bulunan hatta bu göletlerde belki ördeklerin, kazların yüzdüğü bir köy.
Bu köy 10, 20 hatta azami 30 evden oluşabilir. Bu köy dört özelliği içinde barındıran ruh ve beden sağlığının birlikte düşünüldüğü çok mükemmel bir mekân olacaktır; şöyle ki;

1-Sağlık
Yaşlılar her sabah ve akşam sağlık görevlilerinin kontrolünde olacaktır. 

2- Aile
Aynı zamanda 15-20 metrekarelik ön ve arka bahçesi olan misafir ve aile fertlerini ağırladıkları evleri olacaktır.

3-Sosyal Yaşam
Market, Cafe ve yiyeceklerin uzman kişiler tarafından belirlendiği restaurant, yürüyüş ve bisiklet yolu ile hem sosyal hem de bedensel aktivite ile moral kazanacaklardır. Böylelikle yaşlılar sadece evlerinde oturamayacak; bir odaya mahkûm olmayacaklar, gerektiğinde markete gidebilecek/götürülebilecek, gerektiğinde Cafede oturup birlikte sohbet edeceklerdir.

Kısacası doktoruyla, hemşiresiyle, hasta bakıcısıyla ve ambulansıyla güzel bir köy olacaktır. Bunu yapmak zor değildir. 
Belediyelerimizin ya da yetkili kuruluşların bu tarz köylerin inşasına bir an önce başlamaları gerekmektedir. 

Bu köylerde yaşlılar hem sağlık hizmeti alacak, hem sosyal- günlük yaşamdan ve ailelerinden kopmayacak; kendilerine ait mekânlarında kendilerini itilmiş hissetmeyeceklerdir. 

Elbette bunun için bir hizmet bedeli olabilir. Onu, hizmeti sunan takdir edecek; yetkili kurumlar da destek vereceklerdir.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Abdulkadir Kılınç
Abdulkadir Kılınç - 3 yıl Önce

Muhteşem kalemine yüreğine sağlık.

Mehmet Taş
Mehmet Taş - 3 yıl Önce

Çok güzel hatta mükemmel düşünmüşsünüz biran önce bu projenin hayata geçirilmesi gerekir..!

Abdulkadir Kılınç
Abdulkadir Kılınç - 3 yıl Önce

Her zamanki gibi yine muhteşemsiniz ilgi ile takipeyiz kaleminize yüreğinize sağlık