ÜLKEMİZ ÇÖLLEŞME TEHDİDİ ALTINA

Hızla devam eden çölleşmeyle mücadele edilememesi durumunda ülkemizin büyük ekonomik kayıp yaşayacağına açıklayan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Çölleşmenin yıllık maliyetinin ülkelerin Gayrisafi Millî Hasılasının yüzde 4-8’i olduğu tahmin ediliyor. Bu oranın 2050 yılında %40’lara ulaşacağı öngörülüyor. Çölleşme ile mücadele bugünün yaşanan sorunlarını azaltmak, geleceği kazanmaktır” dedi.

ÜLKEMİZ ÇÖLLEŞME TEHDİDİ ALTINA

TEMA Vakfı tarafından 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü nedeniyle yapılan bir açıklamada ülkemizin yüzde 73.4’ünün çölleşme tehlikesi altında olduğu belirtildi.

Hızla devam eden çölleşmeyle mücadele edilememesi durumunda ülkemizin büyük ekonomik kayıp yaşayacağına vurgu yapan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Çölleşmenin yıllık maliyetinin ülkelerin Gayrisafi Millî Hasılasının yüzde 4-8’i olduğu tahmin ediliyor. Bu oranın 2050 yılında %40’lara ulaşacağı öngörülüyor. Çölleşme ile mücadele bugünün yaşanan sorunlarını azaltmak, geleceği kazanmaktır” dedi.

Çölleşmenin ana nedeninin insanın sebep olduğu arazi tahribatı ve toprak bozulumu olduğunu belirten Deniz Ataç; “Dünyada arazi tahribatının boyutları ürkütücü seviyeye geliyor. 2019 BM Arazi Raporu’nda 30 milyon km2 yani yaklaşık Afrika kıtası büyüklüğündeki arazi varlığının tahrip olduğu dile getiriliyor. Bu tahribatın içinde dünyanın %45’ini ve dünya nüfusunun 3’te 1’ini oluşturan kurak alanlar önemli yer teşkil ediyor. Zor koşullara adapte olmuş fakat kırılgan bir ekosisteme sahip olan kurak alanlar dünya ekili tarım arazilerinin %44’ünü, canlı hayvan varlığının ise %50’sini barındırıyor. Gıda güvenliği açısından önemi tartışmasız olan bu alanların %20’sinde çölleşme görülüyor. Çölleşen arazilerin %87’sinde ise ana nedeni erozyon teşkil ediyor, iklim değişikliği ise süreci hızlandırıyor” ifadelerini kullandı.

Geçen 32 yılda 7,5 İstanbul büyüklüğünde tarım arazisini kaybettiğimizi belirten Başkan Ataç; “Çölleşme nedeniyle tarım topraklarında verimlilik azalıyor. Toprak verimliliğinin azalması doğal olarak ekonomik kayıplara da neden oluyor. Çölleşmenin yıllık maliyetinin ülkelerin Gayrisafi Millî Hasılasının yüzde 4-8’i olduğu tahmin ediliyor. Bu oranın 2050 yılında yüzde 40’lara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu durum; çölleşme, kuraklık, erozyon ve toprak bozulumu ile mücadelenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

Ülkemizin yüzde 50.9’unun orta, yüzde 22.5’inin de yüksek derecede olmak üzere toplam yüzde 73.4’ünün çölleşme tehlikesi altındaki alanlardan oluştuğunu kaydeden Ataç; “Ülkemizde erozyon, çölleşme nedenlerinin başında geliyor. Tarım arazilerinin yüzde 39’unda, mera arazilerinin ise %54’ünde erozyon görülüyor. Öte yandan büyüyen kentler verimli tarım arazilerinin azalmasına sebep oluyor. Tarım arazilerimiz, 1990-2022 yılları arasında yaklaşık 4 milyon hektar azalarak 27,9 milyon hektardan, 23,9 milyon hektara geriledi. Bu da yaklaşık 7,5 İstanbul büyüklüğünde tarım alanının kaybedilmesi demek oluyor” diye konuştu.

Çölleşme ve kuraklıkla mücadele için yine toprağı işaret eden Ataç, şöyle devam etti; “Kısa vadeli çıkarlar ve kazançlar uğruna doğaya ve toprağa verilen zararların etkileri, ekonomik kayıplar, yokluklar ve göçler olarak sonuçlanıyor. Çözüm yine topraktan geçiyor. Bunun için arazi kullanım planlarının hazırlanması, kanunlarda yer alan orman, mera ve verimli toprakları başka amaçla kullanımı kolaylaştıran hükümlerin yürürlükten kaldırılması, erozyonla mücadele edilmesi, sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve tahrip edilmiş arazilerin eski haline getirilmesi yani restorasyon çalışmaları yapılması gerekiyor. İklim değişikliği ile mücadele için de restorasyon çalışmalarının büyük önemi bulunuyor. Birleşmiş Milletler tarafından 2030 yılına kadar tahrip edilmiş arazilerin yüzde 30’unda restorasyon çalışmalarının yapılması hedefleniyor. Gıda güvenliğini sağlamak, iklim değişikliğine karşı dirençli olmak ve kuraklıktan daha az etkilenmek için çölleşme ile mücadele büyük önem taşıyor. Çölleşme ile mücadele bugünün yaşanan sorunlarını azaltmak, geleceği kazanmaktır.” (HABER: Mehmet Emin Danış)

adiyamandogruhaber

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER