ANIZ YAKANLAR DOĞAYI KATLEDİYOR

Bu yazım Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün Anadolu Basınını Özendirme Yarışmasında (2006) Makale-Yorum dalında 2. olmuştur. Hasat dönemi başladığı ve anız yakılmasına halen devam edildiği için (değişiklik yapmaksızın) yeniden yayınlamak lüzumu gördüm. Mehmet Emin DANIŞ

ANIZ YAKANLAR DOĞAYI KATLEDİYOR

Yine yaz mevsimine adım attık…

İlkbahar’da yem-yeşil olan doğa yer yer sarardı…

Buğday, arpa gibi tahılların hasadı yapıldı. Geride bu tahılların tarlada kalan sapları kaldı… Halkımızın anız olarak isimlendirdiği bu saplar aynı zamanda insanoğlu dışındaki yaratılmışlar için gıda durumundadır. Toprak üzerinde kalan sap ve döküntü tahıllar bazı hayvanlar için yem durumunda kalırken, toprak altında kalan kökleri ise bazı böcek ve bakteriler için oldukça faydalı birer gıda durumundadır. Bu kalıntılar aynı zamanda çürüyerek toprağa karışmakta ve toprağın verimliliğine katkı vermektedir.

Ama yıllardır bu mevsimde yapılan bilgilendirme ve uyarılara rağmen halkımız bu önemli değeri yani anızı yakarak tarla temizliği yapıyor. Yani her yıl, bütün uyarılara rağmen hasat mevsiminin sona erdiği ve otların kuruduğu şu günlerde anız yangını tehlikesi de baş göstermektedir.

Uzmanlar diyor ki; “Anız yangını; topraktaki mikroorganizmaların, diğer canlıların ve biyolojik çeşitliliğin yok olmasına sebep olmaktadır. Aynı zamanda ters ve şiddetli rüzgârla bahçe ve ormanlarımıza sıçramakta, hayvanlar ve insanların canlarını da tehlikeye atacak, mal ve can kayıplarına yol açabilecek boyutlara gelebilmektedir.”

Ben bu nazik ve resmi içerikteki açıklamayı daha sert bir ifadeyle yazıyorum, üstelik yıllardır: Anız yakanlar doğayı katlediyor, milyonlarca bakteri, böcek ve diğer canlının katili oluyorlar… Toprağı da öldüren bu cahil katiller nedeniyle gelecekte yaşayacak nesiller aç kalacak…

Bu hem yasal açıdan suç teşkil eden eylemdir, hem de ilahi huzurda verilmesi güç bir vebaldir. 13 Mayıs 2006’da yürürlüğe giren Çevre Kanununda değişiklik yapan 5491 sayılı kanunun Ek-1 /c maddesi anız yakılmasını yasaklamış ve yine aynı kanunun 20/l maddesine göre de “Her dekar için 20 YTL idari para cezası verilir. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskûn mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır” ibaresiyle cezai müeyyide uygulanacağının altını çizmiştir. Üstelik aynı suçu işleyen kurum veya kuruluşlar ise bu ceza üç katına çıkıyor…

Ama ya uygulama…

İşte burada iş yavaş işliyor… Neredeyse bin suçludan 3-5 tanesi dışındakilerin yapığı yanına kalıyor. Ya acıma, ya dost ahbap ilişkileri nedeniyle söz konusu yasa işletilmiyor… Böyle olunca da vatandaş umursamaz bir şekilde anız yakmaya devam ediyor.

Son yıllarda neredeyse her hasat döneminde bu konuda yazılar ve haberler yapıyorum. Bu vesileyle bir kez daha çağrı yapıyorum: Lütfen anız yakanlara hoş görülü olunmasın, cezalar uygulansın ki bir daha yapmasınlar…

Güncelleme Tarihi: 02 Haziran 2021, 05:32

adiyamandogruhaber

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER