19 Kasım 2012 tarihli "BAKAN EROĞLU’DAN ÇOK BÜYÜK SÖZLER" başlıklı makalemde o dönemde Orman ve Su İşleri Bakanı olarak hafta sonu programı dahilinde Adıyaman'a gelen Prof. Dr. Veysel Eroğlu'nun ilimize "toplam 1 milyar 380 milyon 569 bin liralık 17 adet dev yatırımın" müjdesini verdiğini yazmışım.
Bakan Eroğlu’nu 2002’de iktidara gelen AK Partinin atamasıyla 2003-2007 tarihleri arasında DSİ Genel Müdürü olarak tanıdık.
1994'te İSKİ Genel Müdürlüğü de yapan Sayın Eroğlu alanında uzman olup, dünya genelinde bir otorite sayılır.
DSİ Genel Müdürlüğüne atanmasının hemen ardından 2003 yılında dönemin Belediye Başkanı Sayın Abdulkadir Kırmızı'nın misafiri olarak ilk ziyaretlerinden birini Adıyaman'a yapan Sayın Eroğlu DSİ Sosyal Tesislerinde ilimizin Fahri Hemşerisi de oldu..
Dün gibi hatırladığım o törende Havşeri Suyunun içme suyu olarak ilimize getirileceğine dair projeyi müjdeledi, söz verdi ve doğrusu geç de olsa bu sözünü tuttu..
Söz konusu makalemden yola çıkarak diyeceklerimi yazmadan önce biraz daha hatırlatma yapacağım, şöyle ki;
"O günlerde ve öncesinde DSİ görev alanında birikmiş öyle çok sorunumuz vardı ki, neredeyse klişe haline gelmiş bir sorun listesi oluşmuştu. Bütün Adıyamanlılar, ulaşabildiği bütün etkili ve yetkililere bu sorunlar listesini sunuyordu ve aradan geçen 11 yıl içerisinde de aynı sorunları sırlayıp durduk… 10 yılı AK Parti iktidarıyla geçen 11 yıl içerisinde bütün etkili ve yetkililerden aynı şeyleri duyduk.
Özetle; 'Önceliğinizin Koçali ve Gömikan Barajı olduğunu, Sulama Projelerinin bitmesini istediğinizi, tarlalarınıza su gelmesini beklediğinizi biliyoruzzzzzz….' diyen öyle çok etkili ve yetkili gördük ki Bakan Eroğlu’nun son ziyaretinde müjdelediği '1 milyar 380 milyon 569 bin liralık 17 adet dev yatırım' müjdesine sevinemedik.
Bakan Eroğlu’nu AK Parti İl Binasında konuşurken dinleyenler alışılmış bir refleksle alkışladıysa da 'bakalım sonunda bu sözler yerine gelecek mi' diye fısıldadılar… Hatta arka sıralarda oturanlar kendi aralarında, yüksek sesle sohbete bile başladılar… AK Parti’de bugüne kadar görmediğim bir sahneye, Bakan Eroğlu’nun konuşması esnasında şahit oldum… Onu dinlerken 1993 veya 94 yılında DYP İl Binasında konuşan, konuşurken hızını alamayıp masaya çıkıp, el-kol ve hatta ayak hareketleriyle müjdeler veren dönemin Bakanı Esat Kıratlıoğlu’nu hatırladım…
Bakalım Bakan Eroğlu’nun ardından da, yani 10-15 yıl sonra da aynı hayal kırıklığıyla, geçmişi anacak mıyız, yoksa 'hepsinin altına imza atarım' diyen Bakan Eroğlu’nun müjdelediği 'Çetintepe Barajı, Koçali Barajı, Koçali Barajı Sulaması, Gömükan Barajı, Gömükan Barajı Sulaması, Atatürk Baraj Gölünde Pompaj Sulaması Bebek-1 ile Aslanoğlu Üniteleri, Büyükçay Barajı HES Projesi, Kahta Menzil Göleti Sulaması, Merkez Gökçay ve Kavak Köyleri Arazi Çiğ, Sincik ve Gavurkozu Dereleri Islahı, Besni Gümüş Deresi Islahı 2. Kısım, Gölbaşı Karaburun Köyünün Alma Deresi Islahı, 85 bin 500 dekar alanda ağaçlandırma ve rehabilitasyon projesi, Nemrut Dağı Milli Parkı'nda kilitli parke yol yapımı, manzara seyir noktası yapımı ve çevre düzenlemesi yapılması, Gölbaşı Gölleri Tabiat Parkı'na kır gazinosunun yapımı, 3 adet Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonu'nun açılışı, 2 adet Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonu'nun yapımı...' gibi muhteşem projeler tamamlanmış mı olacak?"
O gün parti salonundakilerin kendi aralarında fısıldadığı "bakalım sonunda bu sözler yerine gelecek mi" cümlesini şimdi değiştirerek sormak istiyorum;
Sizce "altını imzalarım" diyerek ilimize vaatlerde bulunan 23, 24 ve 26. Dönemde Afyonkarahisar, 25. Dönemde İzmir Milletvekili seçilen, 60. Hükümette Çevre ve Orman Bakanı; 61, 62, 63, 64 ve 65. Hükümetlerde ise Orman ve Su İşleri Bakanı olarak görev yapan (Cumhurbaşkanı Irak Özel Temsilcisi) Sayın Veysel Eroğlu sözlerini tuttu mu?
Eskiden, Gazeteci olarak yazdığımızda ilgili ve yetkililer konu içeriğini dikkatlice inceleyip en hızlı biçimde resmen cevaplardı, şimdileri devir değişti ve biz yazıp biz okuyoruz gibi bir haldeyiz..
Diyorum ki, dördü AK Partili, biri CHP'li beş milletvekilimizden biri çıkıp da TBMM'nin bütçe görüşmeleri yaptığı bu önemli günlerde bu soruyu "resmen" sorup kayıtlara geçirir mi?
Olmaya ki, bu sorular vesilesiyle "sehven unutulan" (!), "sehven ihmal edilen" (!), "sehven geciktirilen" (!) projelerden birine "ödenek ayrılır" ve hatta bir kaç tanesi bitirilir..