VALİ "KAFA KARIŞTIRMAYIN" DEDİ!

(Bağımsız Kürsü)

 Adıyaman İl Halk Kütüphanesinin yapımına 1965 yılında başlanmış. O, dönemde 1374 metre kare bir alan üzerine yapılan bu bina, ömrünü tamamladığı için yıkılarak, 55 yıl sonra yine ayni yerde 1374 metre kare alan içerisine yapılıyor!

1965 Yılında ADIYAMAN merkez nüfusu 22.153, il nüfusu 267.288 bin kişi!

O, dönemde kaç öğrenci, kaç öğretmen, ne kadar araç, kütüphaneden yararlanacak kaç kişi var? Kütüphane bölgesinde araç ve insan yoğunluğu ne kadar? Daha üst bölgeleri yapılaşmamış bağ, bahçe fıstıklık!

Bu gün nüfus 300 binlere dayanmış, yalınız üniversite öğrenci sayımız 25 binlere yaklaşıyor. Araç-gereç, insan ve trafik yoğunluğu “PATLAMIŞ”, çarşının girişi olmuş, şehrin en merkezi yerlerinden biri durumuna gelen bu yere, yine aynı alan üzerine KÜTÜPHANE yapılıyor!

Demek ki, “VİZYON” ve “MİSYON”  bu demekmiş. Ne diyelim!

GERİYE DÖNERSEK; Saadet Partisi Belediye Meclis üyeleri, KÜTÜPHANENİN eski yerine yapılmaması için meclise bir önerge veriyor.  Saadet Partisi İl Başkanı, basına bir açıklama yaparak özetle şöyle diyor: “ Burası çarşı girişi, Bu binayı buraya yapmayın. Yeni bir kalabalık yaratarak trafik sorununu daha da fazlalaştırmayın. Müzenin yeri, Demokrasi Parkı, Kütüphane ve kamulaştırılacak bir-kaç alan ile birlikte, şehrin kültürel özelliklerini yansıtacak, etkinliklerin yapılabilineceği yeşil bir alan, kapalı bir oto park yapın, bu kenti nefesiz bırakmayın.  KÜTÜPHANEYİ DE Eski Oto Garın yerine yapın.”

ŞEHİRDE BU HAFTA GAZETESİ konuyu manşetten gündeme taşıyor.

KENT KONSEYİ yapmayın-etmeyin diyor!

Biz, bu öneriyi köşemize aktararak kamuoyunun dikkatine sunup tartışmaya açıyoruz.

Ses verenlerin yüzde-yüzü bu görüşü benimserken, yeni-yeni görüş ve öneriler geliyor.

Belediye Başkanı karşı çıkıp, bu 10 yıllık bir proje AVRUPA BİRLİĞİ FONUNDAN yapılacak, proje değişiminde 10 milyon Euro’yu kayıp ederiz şeklinde konuşuyor.

KÜTÜPHANE inşaatı başlamış 18 ay içerisinde tamamlanması planlanıyor. Yaklaşık 2 ay geçmiş,  SAYIN VALİ tüm bunları “MANİPÜLATİF” olarak değerlendiriyor!

YANİ DİYOR Kİ: Konuyu farklı alanlara, kendi çıkarlarınıza uygun yönlendirmeyin. Ekleme ve çıkarma yoluyla bilgileri değiştirerek kafa karıştırıp, “Adıyaman’da Turizm Sektörünün Canlandırılması Projesini engellemeyin.”

Memleketin önemli konuların da görüş beyan edip önerilerde bulunmak, bunları kamuoyunun dikkatine sunup gündem de tutarak tartışmaya açmak, her gazetecinin görevi olduğu gibi, sorumluluk taşıyan bireylerin de görevi ve hakkıdır.

Fikir ve düşünce özgürlüğüdür. “MANİPÜLATİF” olarak kabul edilemez!

Bunu “MANİPÜLATİF” olarak kabul etmek, değerlendirmek, kabullenilecek bir anlayış değildir!

Biz ve bizim gibi düşünenler, zamanında EĞRİ ÇAYI KÖPRÜSÜNÜ böyle yapmayın, VİYADÜK olsun dedik. Bu gün eziyetini biz çekiyoruz. Ne kazalar oldu, bunları biz biliriz!

ADLİYE SARAYININ yeri isabetsiz, yapmayın-etmeyin dedik. Bu gün durum ortada!

Yeşil Alan için tüm alt yapıları hazır olan o güzelim yere kıymayın, HÜKÜMET KONAĞINI oraya dikmeyin dedik. “MEYDANSIZ HÜKÜMET KONAĞINI” Beton yığını olarak yapıp, şehrin soluğunu kestik, şimdiden problemler yaşamaya başladık!

HİZMET İÇİ EĞİTİM MERKEZİNİ, TURİZİM VE OTELCİLK OKULUNA dönüştürüp, kuruluş amacından saptırmayın, Türkiye’de 8’ incisi Adıyaman’da yapılan bu merkezin bu memlekete her konuda büyük faydaları olacak dedik!

Biz bu memlekette yaşıyoruz,  çocuklarımız ve torunlarımızın da Kültürel Mirası ve Kimliği korunmuş, yaşam memnuniyeti yüksek, Çağdaş ve Modern bir kentte yaşaması için çalışıyoruz!

Bu dediklerimizi, istek, görüş ve önerilerimizi hiç kimse  “MANİPÜLATİF” olarak kabul edip değerlendirmesin!

YORUM EKLE