ÜZÜLMENİZİ İSTEMİYORUM..

Yazıp çizdiklerimin hiç kimseyle bir ilgisi yok.

Ne kimseyi aşağılamak, küçük düşürmek gibi bir niyetim var. Ne de akıl verecek bir bilgeliğe soyunmuşluğum.

Yok böyle bir şey.

Tek amacım var, o da şu.

Kenar mahallelerde oturan, sıcak bir çorba umuduyla hayata tutunmaya çalışanların sesi olmak.

Hepsi bu.

Eğer birileri yazdıklarımı üstüne alıyor, buradan bir yerlere mesaj verdiğimi sanıyorsa yanılıyor ve gerçekten üzülürüm.

Tekrar ediyorum; yok böyle bir şey.

Hiç kimseyi, ama hiç kimseyi üzmek gibi bir niyetim yok. Asla böyle bir niyetle yazmıyorum. Ağalık, paşalık, bilgelik peşinde değilim.

Dostumun, arkadaşımın, komşumun üzülmesini istemediğim gibi, avlunun arkasına devirdiğim ağacı parçalayıp almak için utana sıkıla izin isteyen hiç tanımadıklarımın da üzülmelerini istemiyorum.

Gecesini gündüzüne katarak çalıştıklarına şahitlik ettiklerimin üzülmelerini istemediğim gibi, dolmuşa beş kişi bindikleri halde iki kişi parası veren ve üç koltuğa oturan Hatice teyzelerin de üzülmelerini istemiyorum.

Güzel sözlerle büyük yeminler edenlerin her ne sebepten olursa olsun sözlerinde durmamalarına rağmen üzülmelerini istemediğim gibi, “Açım, çaresizim, kimsesizim,” diyerek çığlık atanların da üzülmelerini istemiyorum.

Her söyledikleri yalan olmasına rağmen yalancılıkla suçlayanların üzülmelerini istemediğim gibi, yalan söyleyecek mecali dahi kalmamışların da üzülmelerini istemiyorum.

Eğer her şeye rağmen inanmayıp, üstüne alınanlar, alınacaklar varsa şimdiden ve buradan özür üstüne özür diliyorum.

Üç günlük dünya. Çoğu gitti azı kaldı. Ne gerek var birbirimizi üzmeye, çiğ çiğ yemeye.

Ne, uğruna ölümü göze aldıklarımız ölecek yerimize, ne de öldüğümüzde uğruna öldüklerimiz bizimle gelecek.

Ne olur ölümü çıkarmayın aklınızdan.

Daha yaşıyorken bile ölümünü düşünüp ağladıklarınız varsa eğer hayatınızda, günde bir kez de olsa hatırlayın.

Bu, ne kadar sevildiğinizi ya da sevilip sevilmediğinizi anlamada işinize çok, ama çok çok yarayacaktır.

YORUM EKLE