UYARI-YORUM...

28 Şubat yıldönümünün düşündürdükleri...

Dava dedikleri hedefe varmak için politikayı araç olarak kullanan birçok kişinin zirveye çıkınca ulaştıkları şatafata kapıldığını ve maalesef o şatafatın devamı için tekrar aynı araca bindiğini ama bu defa araç tarafından kullanıldığını artık net olarak görüyoruz... Çünkü artık gizlemiyorlar.

Dönemin mücahidi, nice yiğit maalesef bugün iktidar nimetinin verdiği imkânların gözalıcı ışıltısından kör olmuşçasına geçmişte omuz omuza olduğu yol arkadaşıyla didişir oldu... 

Özellikle son yıllardaki parti içi iktidar mücadelesine şahit olduğumuz (bu) yoldan çıkmışların didişmesi sebebiyle hedeften uzaklaşan bir politikacılar yığınıyla karşı karşıyayız...

Kutsal motiflerle süsledikleri kostüm ve demeçlerini öyle basit meselere alet ediyorlar ki, onları gören (geçmişin acılarından habersiz) genç nesile "iktidarda olmak için herşey mübahtır" mesajı veriyor ve dinle ilgili çelişkiye düşmelerine sebep oluyor.

"Din dedikleri buysa ben bunlardan değilim" cümlesiyle özetlenecek bir tepkiye yönlenen genç neslin ateizme yönelmesinin vebali elbette bu bataklıkta debelenen hırs kurbanı politikacıların boynundadır...

Gün veya dönemi kurtarma derdine düşmüş bu kişilerin "kendi çamur havuzuna girmemiş" insanları sistem dışına itmesi nedeniyle oluşan boşluklar maalesef geçmişte kendilerini ezen rakipleriyle doluyor...

Öyle ki giderek ortaya çıkan tablo, isim ve simaları farklı olsa da geçmişten bugüne ülkemizin yaşadığı olumsuzlukların müsebbibi kişilerin poz verdiği fotoğrafa dönüşüyor...

Solun iktidarında alkollü organizasyon yapan bu kişilerin şimdi mevlütlerde boy göstermesini siyasi galibiyet sanan tecrübesiz politika kurbanlarımız gidişatın farkına varmazsa tarihe gömülmekten kurtulamazlar...

Hazreti Ömer'in iki mum kıssasını anlatarak "bir gün iktidara gelince Ömer adaleti uygulayacağını ifade eden" bu kişilerin günümüzde ellerine geçirdiği iktidar nimetinin ışıltısıyla gerçek Ömerlerin önünü kesmesi ne acı...

"İlim Çin'de de olsa" gidip almak ve "Rahmani fayda üretmek" üzere çıktıkları yolda bir seçim daha kazanmak için gerekirse ilmi bile "Şeytani" yöntemlere kurban edişini önleyemiyoruz...

Aynaya baktığında gördüğü silik sülietinden kendisi de memnun olmayan bu yoldan çıkmış zafer sarhoşlarının bir an önce uyanması ve aksi halde neslimizin tehlikede olduğunu görmeleri gerekiyor...

Aklı başında birileri vardır diye umut ediyorum...

İçerisinde geçmişteki kişilikten kırıntı barındırıyorlarsa onlara sesleniyorum...

Uyarı-yorum!

Bundan öte bir hedef kalmadığını görün, artık mücadele edeceğiniz tek rakip kendi nefsinizdir...

Eğer bu büyüden kurtulmazsanız giderek çoğalan ateistlerin vebaliyle öleceksiniz... ve yine bilin ki mahşerde ateistlerden daha çok siz hesap vereceksiniz, zira kendilerine öğretilmeyen bir dine inanmayan bu yeni nesil ateistlerin hepsi ama hepsi "neden Allah'ın emrini öğrenme imkânını bize vermediniz, iktidar sizde değil miydi" diyecekler!...

İşte o zaman "ulaştığım Milletvekili koltuğunu kaptırmamak için didişmekten eğitim ve adalet sisteminin aksayan yönleriyle ilgilenemedim, o süreçte ben seçim bölgemi dizayn etmekle meşguldüm" diyerek özür dileme fırsatınız da olmayacak...

Mehmet Emin Danış

YORUM EKLE