TOZ ADIYAMAN'A GELİYORUM!..

Kızım, 7 yaşında.. Halasına mesaj atmış, "haftaya toz Adıyaman'a geliyorum" demiş... (Evet, haftaya kısmetse geliyorum ama mesele bu değil.)


Tatlı bir çocuk esprisi sanmayın, çocuklar şaka yapar ama ironi bilmez... İçinden geleni söyler; bu bazen güldürür, bazen hüzünlendirir, bazen içten vurur ve ağlatır...


Beni içten vurdu.


Canım memleketimi böyle anacağım hiç aklıma gelmezdi... İnanın onun yanında böyle bir ifade kullanmış değilim, hatta üzülmesin diye onun yanında Adıyamanla ilgili eski güzelliklerinden bahsederiz.. Depremi hatırlatan konulardan uzak dururuz... ama O, izlediği videolara bakarak "toz" ifadesini uygun görmüş...


Aylardır bitti-bitecek dedikleri enkazlarla mücadeleyi beceremeyen büyüklerine bundan daha net ifadeyle mesaj veremezdi...


Depremi müteakip sürekli ertelenen "iki ay içinde bitireceğiz" dedikleri enkazın "toz"unun altında kalan tüm sorumlulara iletmiş olayım..

...

Adıyaman Sivil Toplumla İlişkiler İl Müdürü Mehmet Oğuz'u aradım, ilimizdeki Sivil Toplum Kuruluşu (STK) sayısını sordum, kendi görev alanındakilerin sayısı şöyle:


Adıyaman il genelinde 563 dernek, 15 sendika, 58 parti il başkanlığı ve 214 parti ilçe başkanlığı var. Üye sayıları değişkenlik gösterebiliyor, bu nedenle sağlıklı veri edinmek mümkün değil... Şöyle bir ortalama hesap yaparsak her STK'nın başkan dahil 7 asil, 7 yedek yönetim kurulu üyesi var, 3 asil, 3 yedek denetleme kurulu var... bu hesapla Adıyaman'da çeşitli STK'larda en az 850 x 20= 17.000 kişi görev alıyor... (150 adet de spor kulübü varmış ama onları boş verin..)


Altını çizerek söylüyorum cemaat ve diğer oluşumlara bağlı vakıf, platform veya kayıt dışı gönüllüler hariç Adıyaman'da 17.000 kişi toplum yararına faaliyet yapıyormuş ama ellerimiz bomboş!..


17.000 bin STK gönüllüsünün yaşadığı Adıyaman'ın bir çocukta yaptığı çağrışımın ifadesi "toz"...


Üçbeş yardım kuluşunun afetlerdeki koşturmaları dışında kongreden kongreye, çoğu maddi gelir veya politik hedefli faaliyetler dışında bunca insanı sahada göremiyoruz...


Çoğu tozlu raflarda örümek tutmuş dosyalarda gizlenen kâğıtlar üzerindeki STK'ların başkan ve yöneticilerine soruyorum; Ne zevk alıyorsunuz? Etiketli kartivizitlerle sadece kendi küçük dünyanızdaki dar alanda gezinmek size nasıl bir haz veriyor? Cevabını ben vereyim bu yazıyı okuyanlarınızın çoğunu görür gibiyim: Yüzünüz düşmesin,


Ne yani bu mesele sadece Vali, Belediye Başkanı ve Ankara'daki devlet büyüklerinden başka kimsenin meselesi değil mi? Sadece onların görev ve sorumluluk alanını mı kapsıyor?


Ayıp, ayıp!


Bir işin ucundan da siz tutsanız, gerçekten de sivil toplum ferdi olsanız bir kaybınız mı olur?


En basiti aranızda 100'er lira toplasanız (en az) 1 milyon 700 bin lira birikir ve ortalama 4 enkazın "toz"u temizlenir...


Mehmet Emin Danış

YORUM EKLE