TEVHİDİ DÜNYA GÖRÜŞÜ ÜZERİNDEN KUR’AN VE KAPİTALİZM

Kalem 17-35...

Kuranın ilk kıssası; Ashabul cenne/Bahçe sahipleri/Toprak ağaları kıssası... 

Kapitalist muhafazakarların kıssası...

Allah'ın arzına taşlarla set çekip burası artık benim! diyenlerin kıssası...

İnsanları köleleştirip onların özlük haklarının önüne duvarlar örenlerin kıssası...

Saraylarda yaşayıp sokaktakilerin hakkını gaspedenlerin kıssası...

İnsanların emeğini, alınterini, eşitlik haklarını görmeyenlerin kıssası...

Malı tekeline alıp bununla sınıfsal üstünlük kazanmak isteyenlerin kıssası...

İşçilerinin maaşlarını çok gören holding sahibi komprador burjuva sınıfının kıssası...

Paylaşma yerine biriktirme yarışına girmişlerin kıssası...

Fakire şükretmeyi öğreten yat kat sahibi dindarların kıssası...

Kerpiçten bir evde bir hurmayla yaşamış Allah Elçisi Muhammedin hayatını triplex villalarda rezidanslarda anlatan popülist hocaların kıssası...

Kısaca ekmeğini bölüşemeyecek kadar bencil, açgözlü, obur, dünyaperestlerin kıssası...

İniş sırasına göre ilk kıssa; içinde sosyal adalet ilkesi ile geliyor ve insana mülkün ve otoritenin sahibinin Allah olduğunu soğuk mühürle taşıyor...

Kıssa ilk defa "Bela" terimini kullanıyor, Bela kuranın bir kelimesidir ve halk arasında beddua olarak geçse de; özünde bu kelime; insanın düştüğü sıkıntıdan aklederek çıkmasıdır...

Kıssada ''istisna" kelimesini Allahı olaya dahil etmiyorlardı  diye çevrilir, ama esasında konu malı tekeline alan bir zümrenin, ihtiyaç sahiplerini hesaba katmadığı gerçeğidir...

Kısssanın son ayetinde ''Kalem 35" ise; kuranda geçen ilk kez geçen;  ''müslüman/teslim olan/suçsuzluğu seçen ve mücrim/suç işleyen kişileri birbirinden kırmızı çizgi ile ayırıyor... Müslim ve Mücrim terimlerinin Kuranın ilk kıssası olan servet-iktidar-kapitalizmi konu alan kıssada geçmesi çok düşündürücü...

Toprak ağaları/Bahçe sahipleri/Mülkü zimmete geçirenlerin kıssasının anlatıldığı bu kıssanın özet ayeti;

"Sakın bugün hiçbir yolsulu/ihtiyaç sahibini  bahçenize/mülkünüze/yanınıza/kazandıklarınıza yaklaştırmayın. (Kalem 24)"... 

YORUM EKLE