TARİHDEKİ ŞAHSİYETLER: KAB EL AHBAR

Kab el Ahbar İsrailiyat’ı, Yahudi uydurmalarını dinimize en çok sokan kişidir. 

Peygamberimiz’in vefatından sonra Hz. Ebu Bekir veya Hz. Ömer dönemlerinden birinde İslam’a girdiği söylenir. 

İsrailiyat hakkındaki bilgisi ve bitmek tükenmek bilmeyen hikâyeleri, onu, devrinde ilgi odağı haline getirmiştir. 

Peygamberimiz’e iftira olan hadislerin birinde "İsrailoğullarından hadis naklinde bulunun, bunda zarar yoktur" denir. 

Bu hadisi, Abdullah bin Amr’ın naklettiği söylenir. 

Tirmizi, Ebu Davud, Buhari bu hadise yer vermiştir. 

Abdullah bin Amr, Kab el Ahbar’ın talebelerindendir. 

İslam’a sokulmaya kalkışılıcak binlerce İsrailiyat hikâyesinden önce bu hadisi uyduranlar, daha sonraki uydurmalarını buna bina etmişlerdir. 

Kab el Ahbar bunların en önde gelenidir. 

Kendisi yalnız hadis nakletmekle kalmamış, daha evvel Ebu Hureyre’ye, bunun yanında Abdullah bin Amr, İbni Ömer, İbni Abbas gibi şahıslara da ders vermiştir. 

Böylece uydurmaların yayılması için bu şahısları da kullanmıştır. 

Ebu Hureyre’ye karşı çıkan Hz. Ömer, aynı tavrı Kab el Ahbar’a karşı da göstermiş ve onu sürgünle tehdit etmiştir. 

Hz. Ömer’in öldürülmesine kadar fikriyatını yaymakta güçlük çeken Kab, Hz. Ömer’in vefatıyla kısmen ferahlamıştır. 

Kab’ın tüm bu hareketlerini anlatan Mahmud Ebu Reyye, Kab’ın Hz. Ömer’in öldürülmesinde parmağı olduğunu söyleyerek şu izahları yapar: 

“Hz. Ömer’in bu dahi Yahudi’yi akıllıca 
ve ısrarlı bir şekilde izlemesi ve ileride de göreceğimiz üzere birtakım çirkin emellerinin farkına varmasına rağmen, sonunda o dehasının gücüyle Hz. Ömer’in uyanık ve iyi niyetli oluşuna galebe çalmış, gizli ve açık tuzağını kurmaya devam etmiştir. 

İş, Hz. Ömer’in katledilmesine kadar varmıştır. Elde var olan verilerin hepsi, bu olayın gizli bir cemiyetçe tertiplenmiş olduğunu göstermektedir.

Büyük deha Kab’ın da üyelerinden biri olduğu bu cemiyetin başkanı Hürmüzan’dı. Malum olduğu üzere Hürmüzan, Huzistan’ın kralıydı ve Medine’ye esir olarak getirilmişti.

Hz. Ömer’i katletme görevi ise Ebu Lülüe’ye verilmişti” (Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması).

Mahmud Ebu Reyye’nin, İbni Kesir’den alıntılarla anlattığı bu ihtimalin kesin olarak doğru olduğunu savunacak durumda değiliz. 

Fakat Hz. Ömer’in hadisten menettiği ve ihtimal dahi olsa Hz. Ömer’in ölümünde parmağı olan bir kişiden ve onun ders verdiği Ebu Hureyre ve diğer şahıslardan hadis nakli ne kadar sağlıklı olabilmiştir? 

Tüm bu şahıslardan İsrailiyatı ve diğer hadisleri nakledenlerin, hadisleri güvenilir midir? 

Bu şahıslarda yanılan hadisçilerin, diğer şahıslarda yanılıp yanılmadıklarına nasıl karar verebiliriz? 

Apaçık Kuran dururken ve 

Kuran tek başına yeterliyken, 

Hâlâ bu hadislerden medet ummak dine yapılan bir zulüm değil midir?

KAB KAYNAKLI UYDURMALARA BİRKAÇ  ÖRNEKLER

Bu sorulardan sonra Kab’a geri dönelim. Kab kaynaklı uydurmalar; 
Dünyanın yaratılışı, 
Ahiret manzaraları, 
Şam şehrinin önemi ve daha birçok konuda kendini göstermiştir:

Bir adam Kab ile karşılaştı. Kendisine selam vererek dua etti. Kab ona “Kimlerdensin?” diye sordu. Adam “Şamlılardanım” diye cevap verdi. O zaman Kab şöyle dedi “Belki de sen, Şamlıların arasından çıkacak ve hesap ile azaba uğratılmayacak yetmiş bin askerden birisin.” İbni Asakir, Tarih-1

Kab dedi ki: “Allah yeryüzüne baktı ve şöyle dedi; ‘Senin bir bölümüne dokunacağım.’ Dağlar, O’na koşuştu. Kaya aşındı. Allah bu yüzden onlara teşekkür edip ayağını üzerlerine koydu.”

Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması Hesap için diriltilme ve hesap, Beytul Makdis’ten olacaktır. Beytül Makdis’te gömülü olan azaba uğratılmayacaktır.

Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması Kab’ın uydurduğu, tefsir ve diğer kitaplara giren buna benzer uydurmaların bir kısmı kendisinden nakledilse de, talebeleri aracılığıyla nakledilenler, doğrudan kendisinden alınanlardan çoktur. Ebu Hureyre’ye destek veren Muaviye, Kab’a da destek vermiş ve ona kıssa anlatmasını emretmiştir. (İbni Hacer, İsabe).

YORUM EKLE