SÜNNETSİZ ESNAFLARDAN İNSAFSIZ SİYASETÇİLERE!

ANNE..

“Bütün Annelerle Evlatlarına ithafdır..”

Öksüzlük sofrası zehirdir bana;
Sensiz aşım yavan pişiyor Anne,
Bilirim seslensem ulaşmaz Sana;
Dilimden feryadım taşıyor Anne..

Nerdesin göz nurum, ömür meleğim;
Aşkım, ruhum, kalbim ve kelebeğim,
Beni sevgisiyle saran can yeleğim;
Hasretin yaramı deşiyor Anne..

Hayat menzilimin yolları sarptır;
Kararmış afakım,halim haraptır,
Sensiz yürüdükçe, rotam seraptır;
Çölleri gücümü aşıyor Anne..

Hayat durmuş sanki, geçmiyor zaman;
Hiçbir şey zevk vermiyor, hiçbir şey inan!
Hayalin ufkumu sardığı her an;
Ruhum Sana doğru koşuyor Anne..

Bilmem kime sorsam ve nasıl bulsam;
Seni ilmik-ilmik ruhuma sarsam,
Nerde "BİR ÖKSÜZÜN SESİN" duysam;
Kollarım yanıma düşüyor Anne..

Hayatın sillesi değiyor cama;
Elemi-kederi sarıyor dama,
Yüreğimin ucu yanıyor ama;
Bedenim hicrinde üşüyor Anne..

Hak vaki olunca çaresi yoktur;
Kar etmez ilacı, ne yapsın doktor?
Düşenin dostu yok, vuranı çoktur;
Bu kadere aklım şaşıyor Anne..

Çekip gittin, lakin, hep ümit verdin;
Erdemlik nurunu ruhuma serdin,
Asalet mührünü alnıma vurdun;
Duruşun ufkumda ışıyor Anne..

Gözümde tütüyor sevgin-emeğin;
O sıcak kucağın, Anne yüreğin,
Ömrünce derleyip/Bana verdiğin
Hatıran kalbimde yaşıyor Anne..

(İHB/Şiir Pazarı Şiirleri-10.Mayıs.2014/İst..)

NOT; Tüm Anneler azizdir; zamanın her anı Anneler Günü, kutlu ve mutlu olsun!
Sevgilerimle..

..!?

Çocukluğumda!

Rahmetli Annem, beni sebze almak için çarşıya gönderdiği zaman “aman ha oğlum, sakın (falan)  esnaflardan alma; onlar “sünnetsi” diye de sıkı sıkıya tembihlerdi..

Elbet, ben o yıllarda, Annemin “sünnetsiz” dediği koca-koca adamların neden (Sünnet) olmadıklarını düşünmekle beraber fazla üstünde durmazdım.

Ta ki, yine bir gün gidip “çarşıdan” alarak eve getirdiğim soluk domatesleri elimde görür görmez çekip hışımla kapara “sen yine gittin o dinsiz/imansız, namussuz adamlardan aldın değil mi” dedikten ve elindeki uluk domateslerle beraber (dönüp) söylene söylene “çarşıya” doğru gittikten sonra (yani ancak o zaman) Annemin o esnaflara neden “sünnetsiz” dediğini anlayabildim..

Çünkü!

O yıllarda Kahta esnafının nerdeyse tamamına yakını (bildiğim kadarıyla Annemin köylüsü olan Alevi akrabalarımız hariç) “yerlisi”, “muhaciri”, “Türküyle, Kürdüyle, Ermenisiyle” beraber herkes de “nNamaz kılar,  oruç” tutardı. (Sonradan bunların bir çoğu Hacca da gitti.

Elbet Annemin köylüleri de Kahta’ya geldikleri zaman, (o tarihlerde kendi ektikleri tütünü bile içmek yasak olduğu için) Tekel İdaresi kolcularına yakalanmak korkusuyla önce bize gelerek üst üste üç-beş sigara içer ve tütün tabakalarını, sigara emziği ve çakmaklarını bırakarak çarşıya gidip alış-verişlerini bitirdikten sonra yine bize gelerek bir sigara faslı daha yaparak köye dönerlerdi..

Annem mi? Annem de, kendi Annesinin tek emaneti olarak çocukluğundan itibaren Dayısının yanında ve himayesinde olarak köyde “Oda” kültürüyle tıpkı erkekler gibi yetiştirilen; herkes tarafından sevilen/sayılan “akıllı, ferasetli, kalbi sevgi dolu.. mert ve merhametli ama tatlı/sert mizaçlı ve bu  nedenle de sürekli mahallemizdeki genç kızlara öğütler vererek uyaran imanlı (Ramazan ve Muharrem/ 12 İmam Orucuyla beraber haftanın iki gününü de ayrıca oruçlu geçiren) ibadetli mümin ve cesur bir “Alevi kızı”,  insandı.

Ben, bu günümü Onun taviz vermez dik duruşuna v bize “haram lokma” yedirmemek adına bizzat yaşayarak gösterdiği örnek ahlak ve ameline borçluyum elbet..

Allah rahmet eylesin; “Huda-Huda”  diyerek Hak vusaltına gitmişti.. (Bana henüz 6-7 yaşımda dini, Kur’an’ı, namazı anlatan, sevdiren, öğreten Annemdir!... Allah Ondan razı olsun..)

Şimdi onlardan geriye ancak "”sade bir tatlı sada” kaldı… Sanki bu gün olmuş gibi hatırlıyorum; ne güzel, ne saf ve iyi insanlardı… Annemin bizzat giderek yüzlerine söylediği o kötü benzetmelerden bile (hasbiliğini çok iyi bildikleri için) asla gücenmez, güler geçerlerdi.. Elbet hepsi de belki zengin değildi ancak fakirliklerine rağmen yürekleri zengin cömert, mutlu ve umutlu şakacı/hoşgörülü insanlardı… Allah hepsine rahmet eylesin, mekanları cennet olsun..

Hani sevgili Hükümetimiz sayesinde, şu günümüzdeki zam furyasına, her gün sürekli etiket değiştiren marketlere baktığımda, “acaba” diyorum, eğer rahmetli Annem yaşamış olsaydı şu zamane esnafına ne derdi?

Bizzat giderek market patronlarının yakasından tutarak “açgöz”lerinin içine baka baka, Onlarla beraber Onları (bu asla hiç kabul edilmez) arsız, şerefsiz, haysiyetsiz katı zillete düşüren gamsız/tasasız, nasipsiz yöneticilerin de gelmiş geçmiş “yedi sülalesinden” başlayarak nasıl bir “tirat” icra ederdi.?. (Çok iyi biliyorum da.. Ancak! O gafil ve hain sünnetsizlerin utanmaz/arlanmaz yüzlerinden başlayarak nasıl halden hale geçeceklerini düşünmek bile istemiyorum..)

SON/SÖZ;

Anladım ki! Babalar ailesiyle evlatlarının dayanacak muhkem/yıkılmaz direğidir, Anneler de sığınacak sıcacık müşfik yüreğiyel bu direğin eşidir! Biri olmadan “Hayat Binası” ham ve yarım kalıyor.

Sevgilerimle..

YORUM EKLE
YORUMLAR
Kasım oruç
Kasım oruç - 2 yıl Önce

Elbette annelerin hakkı ödenmez onlaren şevkatli varlıktır onun içindir ki ALLAH cenneti onların ayaklarının altına laik görmüştür .