ŞU HALİMİZE BAKAR MISINIZ?

(Bağımsız Kürsü)

Birçok konuda olduğu gibi plansız, projesiz temelinde stratejik planlama olmadan yönetmeye çalışırsak, işte bu memleket bu hale gelir.

Ricayla, temenniyle yönetmeye çalışıp, tüm uyarıları dikkate almasak COVİT-19 da aylarca şampiyonluğu kimseye kaptırmayıp, stres, korku ve gerilim içinde yaşamaya devam ederken, çiğ köfteyi, kız istemeyi suçlu ilan ederiz. Bir yetkili de çıkıp, “tek hastanemiz var, bir ikincisi olsaydı salgında daha başarılı olabilirdik” demiyor- diyemiyor.

Evet, 12 yıl önce bu memleket bir ilke imza atıp, TÜRKİYE’DE ilk “İŞSİZLER DERNEĞİNİ“  kuruyor. Açılışını da iktidar partisinin o dönemde ki, Belediye Başkanı yapıyor. O günden bu güne pek de değişen bir şey olmuyor. Yakında “İŞSİZ ÜNİVERSİTELİLER DERNEĞİNİ” kurarsak kimse şaşırmasın.

9 kişilik temizlik görevlisi işi için, 5 bin 217 başvuru içerisin de bin 143 üniversite mezunu ile göğsümüzü gere-gere ADIYAMAN olarak, gazete manşetlerinde yerimizi alıp, COVİT-19’da olduğu gibi şampiyonluğu kimseye kaptırmamanın gururunu yaşıyoruz!

Bu memlekette, İŞ-KURA kayıtlı yaklaşık 35 bin insanımız iş beklerken, bir o kadar da iş bulmaktan umudunu kesip kara-kara düşünen işsiz insanımız sefilleri oynuyor.

Tüm bunların yanında bu memlekette ne oluyor biliyor musunuz?

Yatırımcılar feryat edip, “ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİNDEN bize yer verin FABRİKA açmak istiyoruz” diyor….

Cevap, hayır yer yok!

Bunlardan biri de bizim tüm sanayicilerimiz gibi, emekten gelen “Memleket Çocuğu” NEVZAT YILDIRIM. Diğer yatırım yapmak isteyenler gibi dertli mi dertli.

“MALATYA’YA gideceğim” diyor. “Orada bana bir takım imkanlar sağlanıyor. Ben ADIYAMAN’DA yer kiralayarak yaklaşık 2 milyonluk bir yatırım yaptım. Yeni yapacağım yatırım yaklaşık 20 milyon lira. Memleketimde fabrika kurmak istiyorum. Kiralık bina bu yeni yatırımıma uygun olmuyor. Yer tahsis edilsin hemen işe başlayayım.”

Bakarmışsınız, bunların yanında, ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ BAŞKANI DA dertli, o da feryat ediyor. “ANKARA’DA bürokrasiyi aşıyoruz, CUMHURBAŞKANLIĞINI aşıyoruz, gelip ADIYAMAN bürokrasinde tıkanıyoruz” diyor.

Peki, şimdi soruyoruz, “bu sorunları kimler çözüme kavuşturacak? Bu ilin milletvekilleri, belediye başkanı, valisi yok mu?”

ADIYAMAN’DA fabrika açmak isteyen 80 yatırımcı sıra bekliyormuş! ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİNDE yatırımcıya verilecek arsa yok!

Ne güzel bir manzara değil mi?

Bir yerde 80 yatırımcı fabrika kurmak için yer beklerken, 9 kişilik temizlik işine dört günde 5 bin 217 müracaat, hem de bunun bin 143 kişisi üniversite mezunu insanımız iş-aş-ekmek kovalarken, 9-10 kişiye istihdam sağlayacak yatırımcıya fabrika açmak için arsa veremiyoruz!

Peki, böyle istihdam yaratacak, vatandaşa aş-ekmek-iş yaratacak öncelikli sorunlar dururken bizler nelerle uğraşıyoruz?

Bir zamanlar “Kara Tren- Mavi Tren” derken şimdi de bu memlekete ne getireceği belli olmayan “Hızlı Trenle” oyalanıyoruz… Şehrin kültürüne ve hafızasına mal olmuş 65 yıllık “VALİ KONAĞINI” yıkıp, yerine 9 katlı iş merkezli apartmanlar dikip beton yığınına çevirmekle uğraşıyoruz….

Bu arada şunu da belirtmek isterim; SAYIN VALİNİN enerjik, aktif, güler yüzü ile hizmet üretme gayreti içinde olduğu inkar edilemez.

Bir ricamız, iletişim becerisinden yoksun, bilgilendirme yerine akıl verme üslubu ile polemik yaratmaya çalışan, heyecanlı, kişileri kendi adına basın mensupları ile muhatap etmemesi.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Haydar Murat Bilginer
Haydar Murat Bilginer - 3 yıl Önce

Kısaca şu vali konağı kafama takıldı.Ben Adıyaman’da olduğum yıllar (1963-65) Ortaokul öğrencisi olarak o yaşıma kadar görmüş olduğum en muhteşem bir binaydı.Şimdiki halini bilemiyorum.Restore edilerek korunulabilir.Orayı yıkmak yeşile ve tarihe düşmanlıktır.Sevgilerle..