SİZDE HİÇ VİCDAN YOK MU?

(Bağımsız Kürsü)

NECATİ ATAR kardeşimle hiçbir sorunumuz yok. Kimse ellerini ovuşturup keyif çıkartmasın. Dostların dediği gibi, bir yanlaş anlaşılmadan gelinen bir nokta. NECATİ BEYİN, anlayışına, iltifat ve olgunluğuna saygı duyup teşekkür ederken, buradan selam olsun yüreği ADIYAMAN için atanlara.

Evet, biz yazmaktan, söylemekten, çırpınıp dizlerimize vurmaktan utanıp, sıkılıyoruz artık!

7 aydır geriye dönüp baktığımız da, birçok konuda bir arpa boyu yol alamazken, insan yaşamını yakından ilgilendiren önemli konularda ki, belirsizlikler sürüp gidiyor.

3-5 gün aç susuz kalarak, yakınlarımızın enkaz altında ki, feryatlarıyla birlikte canlarımızı günlerce battaniyelere sarılı hastane koridorlarında bekleyip, toplu halde toprağa vermenin acısıyla yaşarken;

7 aydır, birde çoluk-çocuğumuzun sağlığını tehlikeye atan, yıkımların meydana getirdiği ASBEST tehlikesiyle karşı karşıya kalırken, bu konuda devam eden KANSER tehlikesine karşı elimiz kolumuz bağlı yaşamaya mahkûm ediliyoruz!

Bu ili yönetenler işlerine gelmeyince, ÜÇ MAYMUNU” oynuyorlar. GÖRMÜYORLAR-DUYMUYORLAR-KONUŞMUYORLAR. İşlerine gelince de susmuyorlar, BÜLBÜL kesilip pembe tablolar çizmeyi çok iyi biliyorlar!

3-5 gün önce NECATİ ATAR, sosyal medyada bir “VIDEO” paylaştı. Tamamen bir rezalet, korkunç, berbat, skandal görüntüleriyle bir utanç tablosu!

Sorumsuzca, kurallara uymadan insan sağlığını hiçe sayarak yıkımı yapılan bir binanın meydana getirdiği korku, gürültü ve toz bulutları içerisinde kalan araçlar, tam okul dağılırken yapılan yıkımda bağrışan çocuklar, toz duman içerisinde bir anda endişeye düşen anne ve babaların çocuklarını araması!

Bu tür yıkım, ayrıştırma enkaz kaldırma rezaletine bu şehrin, birçok noktasında rastlamak mümkün olmasına karşılık;

Sahipsiz ADIYAMAN, milletvekilleri, siyasiler bu memlekete sahip çıkmıyor diyenler, nerde gazeteciler diyip gazetecileri “TIRŞİKÇİ” ilan edenler, daha depremin 2. 3. Ayında DEVLETİMİZ İLK GÜNDEN HALKINI YALINIZ BIRAKMADI, ADIYAMAN DEPREMDEN SONRA TOPARLANIP AYAĞA KAKTI” diyen STK Platformları, bu memleketin sorunlarını en iyi ben çözerim diyen yüzlerce milletvekilli ve belediye başkanlığı için aday adayı olanlar, neredesiniz?

Şimdi desem buyurun, ANAYASA’NIN bizlere vermiş olduğu demokratik haklarımızı kullanıp, kırmadan-dökmeden yürüyelim, presto hakkımızı kullanalım. Tüm olumsuzlukları ilgililerin yüzüne söyleyip, sesimizi ANKARA’YA duyuralım. İslerseniz vali buraya diyelim, valiye derdimizi anlatmaya çalışalım. İstersiniz de milletvekillerine sizler görevlerinizi hakkıyla yapmıyorsunuz diyip, göreve çağıralım!

NE DERSİNİZ? TABİ Kİ HAYIR DERSİNİZ! BİRDE BELKİ ÜSTELİK BİZİ VATAN HAİNİ İLAN EDERSİNİZ! MİLLETİN HUZURUNU, BİRLİK VE BERABERLİĞİNDEN DEM VURURSUNUZ!

DAHA ÖNCE SORMUŞTUK, YİNE SORUYORUZ; Kim bu kanun nizam dinlemeyerek yıkım yapan, insanların geleceğiyle oynayan “BABAYİĞİTLER” gücünü nereden alıyor, kim yaptı bu ihale şartnamelerini, bunların arkasında hangi siyasi ve bürokrat güç var?

Hepsi birer soru işareti ancak “ÜÇ MAYMUNU” oynayanlardan ses yok!

OLAYA BİR DE ŞÖYLE BAKARSAK; Sen vatandaşın bina yıkımı, ayrıştırma, moloz kaldırma işini, ihaleye çıkartıp makine ve donanım parkuruna dikkat etmeyip, en yüksek fiyat veren firmaya ihale eder vatandaşın binasından çıkan demiri ve hurdaları satarsan, aldığın paradan da bir kuruş mülk sahibine vermesen;

İşte böyle olur,“DEVLETİ KÜÇÜK” düşürüp, zaten acıları çok derin olan bu insanları toz bulutları içinde ASBESTLE boğar, KANSERE teslim edersin!

Mahmut Tekin

YORUM EKLE