AHMET AYDIN'LA ÖZEL RÖPORTAJ

TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Gazetemiz Sahibi Mehmet Emin Danış’ın sorularını cevapladı…

AHMET AYDIN'LA ÖZEL RÖPORTAJ

TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Aydın;

“2023 Olmak ya da Olmamak Kadar Önemli”

Gazetemiz Sahibi Mehmet Emin Danış, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın’la ilkokul yıllarından Cumhurbaşkanı Vekilliğine kadar devam eden süreçteki hayat hikâyesini konuştu.

DANIŞ- Uzun yıllardır siyaset arenasında olmanız nedeniyle sizi siyasi kimliğinizle bilenlerin sayısı çok ama yeni yetişen gençler ve siyasetle fazla ilgilenmeyenler için bize kendinizi tanıtır mısınız?

AYDIN- Ben, sade bir Anadolu insanıyım, köylü çocuğum, köyde doğdum/büyüdüm, köyden şehre ilkokula başladım ama ortaokul sonrası da liseyi yatılıda okudum. Sağlık Meslek Lisesinde okudum. Yatılı okuduğumuz için mezun olur olmaz devlet atamamızı yaptı. Çalışıyorken sınava da hazırlandım, İstanbul Hukuk Fakültesini kazandım. Gece hastane nöbetine gidiyordum gündüz de Hukuk Fakültesinde okuyordum. Bu arada Akademi yapmak istiyordum, niyetim üniversitede Hoca olmaktı. Yüksek lisanımı da İstanbul’da yaptım ama kader bir şekilde bizi buraya çekti, Adıyaman’a geldik.

DANIŞ- Kaç yılında?

AYDIN- 1997’de, Avukatlık stajımı ve Yüksek Lisansımı İstanbul’da tamamladım, dil kursuna da gidiyordum. Rahmetlik Babam, biranda “bir ekmek de yiyorsak burada beraber yiyelim” dedi. Bir anda geldim ve burada kaldım.

DANIŞ- İlkokulu hangi köyde okudunuz?

AYDIN- Kâhta’nın Arikent köyünde ama köyde okul olmadığı için Kâhta’ya yaya gidip-geliyorduk. Bir süre sonra Kâhta’daki Halamın yanına geçim ve onlarda kalırken eğitimime devam ettim.

DANIŞ- O günden bu güne sizinle beraber devam eden, siyaset yaptığınız kişi var mı? Yani kader arkadaşı diyeceğiniz kişi?

“PAYLAŞMAYI SEVEN BİR İNSANIM”

AYDIN- Tabi, çok arkadaşımız oluyor, siyaset tek başına yapılan bir şey değil, ekip işidir. Ekip ruhuyla hareket ediyorsunuz, sonuçta bağlı olduğunuz bir siyasi parti var. Partideki arkadaşlar, belli bir noktaya geldikten sonra, Milletvekili olduktan sonra başka başka alanlarda çok sayıda arkadaşımız var. Bu güne kadar çok güzel dostluklar edindik, çok güzel insanlar tanıdık. Zaten ekip olarak devam ediyoruz, bireysel bir iş olarak bakmıyorum. Zaten siyasette arkanızda ekibiniz varsa, siyaseten bir partiniz varsa gücünüz var demektir. Onlarla bir hukukunuz varsa, onların hukukunu koruyorsanız, onlarla beraber yürüyorken haksızlık yapmıyorsanız beraber yürümeye devam edersiniz. Benim anlayışımda da bu var; hiçbir zaman aykırı ve bencil bir tavır sergilemedim. Ne olursa olsun her şeyden önce paylaşmayı seven bir insanım.

DANIŞ- Siyasi çalışmanız ortaokulda veya lisede de var mıydı?

AYDIN- Yok. Benim aslında öğrenciyken siyasetle pek ilgim olmadı. Üniversite yıllarında da hep makul bir insan olmaya çalıştım. Hayırsever bir yanım vardı, insanlara yardım etmeyi severdim. Eskiden de hep birilerinin yardımına koşardım. Onun dışında bir siyasi partide olmak, milletvekili olmak gibi bir düşünce benim içimde yoktu. Kısmet böyleymiş, kader bizi buraya çekti, bu şekilde gelişti.

“BİR İNSANA TEBESSÜMLE BAKMAK DA SEVAPTIR”

DANIŞ- Sosyal derneklerde vardınız, mesela benim 1999’da kurduğum Adıyaman Çevre ve Tanıtım Platformu’nda gönüllü arkadaşlarımızdan biriydiniz. O yıllarda avukattınız.

AYDIN- Evet, o vardı. Sonradan Hukukçular Derneği’ni de kurduk, bir takım sosyal çalışmamız oldu. Yardım işleri, hayır işleri, insanlarla bir arada olmak konusunda hep imkânım ölçücünde vardım. Sonuçta insan sosyal bir varlıktır, dolayısıyla siz sadece kendinizle, sınırlı çevrenizle sabit tutamazsınız. Dünyayı beraber paylaştığınız kişilerle bir arada olmanız, dünyayı onlar için de kolay yaşanabilir bir yer yapmaya çalışmanız gerekir. Elhamdülillah Müslüman’ım, inancımın gereği de budur. “En hayırlınız başkasına faydası dokunandır.” Bunu illa siyaset yaparak değil, bir başka STK’da olabilir, yapmış olduğunuz bir kamu görevinde olabilir, illa size biri dikte edecek değil; siz, her şartta, her daim bir insanın elini tutabilirsiniz. Karşıdan karşıya geçmek zorunda olan bir engellinin elinden tutmak veya bir insana tebessümle bakmak da sadakadır.

SİYASETE NE ZAMAN GİRDİ?

DANIŞ- Siyasete girişiniz nasıl oldu?

AYDIN- Ben Hukuk Fakültesini bitirince, ben Adıyaman’a izne gelmiştim ama Rahmetlik Babam “kal” deyince kalıcı oldum. Naklimi Adıyaman Barosu’na avukat olarak aldım. Baro’nun yönetimindeydik. O ara Fazilet Partisi’nden bana bir teklif geldi, 1999’da. Her halde iletişimimiz fena değildi, insanlar gördü, “ben geleyim” demedim, teklif geldi, kabul ettim. 1999 yılında Fazilet Partisi’nde İl Teşkilat Başkanıydım, Teşkilattan Sorumlu İl Başkan Yardımcısıydım. O gün bugündür, 24 sene oldu, siyasetin içerisindeyim.

DANIŞ- AK Parti’yi kuranlarla beraber miydiniz?

AYDIN- Tabi, biz “Yenilikçiler” hareketindeydik. Hatırlarsınız 2000’de, Fazilet Partisi’nin son kongresinde “Gelenekçiler-Yenilikçiler” vardı. Adıyaman’da “Yenilikçiler” safında yer alan ender insanlardan biriydim. Hatta AK Parti’yi kurmadan önce yanlış değilsem Cinnah’ta, ofiste, Sayın Cumhurbaşkanımızla bir görüşmemiz olmuştu. Sonra Fazilet Partisi kapandı, AK Parti kurucularından oldum. Adıyaman’da kurucu İl Yönetimindeydim. İl Başkan Yardımcısıydım.

DANIŞ- Kurucu İl Başkanı Hüsrev Kutlu bey Milletvekili Adayı olunca siz İl Başkanı oldunuz…

AYDIN- Evet, 2002 seçimlerinden önce Hüsrev bey Adaylık için ayrılınca ben İl Başkanı oldum, çok gençtim.

DANIŞ- O yıllarda Milletvekili olmayı planlıyor muydunuz?

AYDIN- Kesinlikle, benim yapımda şu vardır; ne iş yapıyorsam yapayım, öğrenci, memur, siyasetçi ne olursa olsun yaptığım işin en iyisini yapmaya çalıştım. Bunu yaparken bir şeyi hedefleyerek değil, bir yeri arzulayarak değil. İl Başkanı oldum, zor bir görevdi. Hatta 6-7 Aday arkadaş vardı, bir bakıma bana zorla verdiler, ben istemedim ama arkadaşlar o dönemde çalışmalarımı ve çabamı görünce teklif ve öneride bulundular. Arkadaşların teklifi ve önerisiyle İl Başkanı oldum ve İl Başkanı olurken de “Milletvekili olayım” diye değil, “en iyi İl Başkanlığı nasıl yapılır” anlayışıyla, “ben bunu layıkıyla yapabilmeliyim” anlayışıyla görevimi yaptım. Hatta o yıllarda bekârdım da, gece-gündüz çalışarak başarılı olmamız için gayret ettim. Hep vatandaşlarımızla beraberdim. Zaten görevinizi siz layıkıyla yaparsanız süreç sizi bir yerlere getiriyor.

NASIL MİLLETVEKİLİ OLDU?

DANIŞ- O ara Tayyip bey sizi keşfetti, “hazırlan” dedi…

AYDIN- Hamdolsun.

DANIŞ- Bunun gerçek hikâyesi nasıl?

AYDIN- İl Başkanıydım, tabi Ankara’da aylık toplantılarımız oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız o dönem hem Genel Başkan hem başbakandı. Her toplantıdan önce konuyla ilgili değerlendirmeler gidiyordu, yapılan çalışmalar iletiliyordu. Her toplantıda Adıyaman örnek bir şehir olarak gösteriliyordu. Pek çok toplantıda ben alkışlandığımı biliyorum. Hem gençsiniz, hem dinamik ve hem de görevini layıkıyla yapma düsturuyla hareket ediyorsunuz, böyle olunca başarı da getirdi. Adıyaman’ın yerel meselelerini dile getiriyordum, ayrıca hem üye sayısı bakımından hem de diğer faaliyetlerimiz bakımından değerlendirmeler sonuca iyi görülünce ister istemez fark ediliyorsunuz.

“HİÇBİR ZAMAN MİLLETVEKİLİ OLACAĞIM KAYGISIYLA ÇALIŞMADIM”

DANIŞ-  Sayın Erdoğan mı “Aday ol” dedi, siz kendiniz mi oldunuz?

AYDIN- Ben olmadım. 2002’den 2007’ye kadar İl Başkanıydım. Önce sağ olsun burada düğünümüzü yaptı. Kendisi geldi, Sayın Cumhurbaşkanımız. Doğrusu ben çok yorulmasını da istemedim, açıkçası ama haber alır almaz, hatta günümüzü de kendisi belirledi, “illa geleceğim” dedi. Düğünden üç ay sonra falan seçim kararı alındı. Ben halen İl Başkanıydım, Hayati Yazıcı bey Teşkilat Başkanıydı, Ankara’ya çağırdı. “Teşkilatlardan kimler Milletvekili olur” diye Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmüş, bana da tebliğde bulundu. “Sen de ayrıl, müracaatını yap” dedi. Dedim “böyle bir ısrarım yok, takdir sizin, nasıl faydalı olacaksam”, sonra “Başbakanımızla görüşmeden istifa etmeyeceğim” dedim, toplantı sonrası Genel Başkanımız çıkarken “efendim nasıl takdir ederseniz, benim illa da Vekil olmak gibi bir ısrarım yok, nasıl faydalı olacaksam, İl Başkanı olarak da devam edebilirim” dedim, dedi “Ahmet, Hayati bey senle görüşmedim mi”, ben “evet, istifa et dedi” deyince “tamam işte istifa et, seni Ankara’ya alacağız” dedi.  Onun demesiyle ben istifa ettim. İl Başkanıyken “ben hiçbir zaman Milletvekili olacağım” kaygısıyla çalışmadım ama hamdolsun, o beş yıllık süreçte anlımın akıyla başarılı bir şekilde İl Başkanlığı yaptım.

“BEŞ DÖNEMDİR PALAMENTODAYIM”

DANIŞ- Cumhurbaşkanlığı Vekilliği de yaptınız…

AYDIN- Evet, bu önemli bir şey. Hele ki, Tayyip Erdoğan gibi bir lidere vekâlet etmek çok önemli bir görev. Ben beş dönemdir parlamentodayım. Grup Başkan Vekilliğinden, Adalet Komisyonuna, Seçim İşleri Başkan Yardımcılığından Merkez Disiplin Kurlu Başkanlığına, yine AK Parti Grup Başkanvekilliği, (iki dönem de Grup Başkanvekilliği yaptım), Meclis Başkan Vekilliğine kadar ki şu anda da Milli Savunma Komisyonu Başkanıyım. Yani partimizde neredeyse her görevde bulundum. Bir dönem Meclis Başkanına da vekillik yaptım. Biliyorsunuz eski sistemde Cumhurbaşkanı Yurtdışına çıktığında ona Meclis Başkanı vekâlet ederdi.  Aynı zamanda Meclis Başkan Vekili olarak da aynı zamanda görev yaptığım için bu Resmi Gazete’de de yayınlanır, Cumhurbaşkanımız Yurtdışına gittiği dönemlerde bizlere epey görev düştü.

DANIŞ-  O günlerden hatıranızda kalan, imzaladığınız en önemli, ya da en kritik karar neydi?

AYDIN- Tabi, böyle durumda çok acil bir durum olmazsa imza atmıyorsunuz… Aynı zamanda bazen Cumhurbaşkanı yurtdışına çıktığı zaman Meclis Başkanı da çıkıyordu, o dönemlerde bana vekâlet veriliyordu; bu bir güven meselesidir. Allah’a hamdolsun, bana güvendi, o makamlara kadar getirdi ama benim hep arzuladığım bir makama gelmek değildi. O makamın içini doldurabiliyorsanız, o koltuğun hakkını verebiliyorsanız, milletimize, partimize, size güvenenlere mahcup olmadan hizmet edebiliyorsanız ne mutlu size. Çok şükür, hem Türkiye siyasetinde, hem Meclisimizde, hem AK Parti Genel Merkezinde, hem de özellikle yerel siyasette pek çok görevde bulundu, halen de öyleyim, bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

TURAN DEVLETİ Mİ KURULUYOR?

DANIŞ- 2023’ün Türkiye için büyük önemi olduğu, Türkiye karşıtı devletlerin Türkiye’nin çıkışını engellemesi, Türkiye’yi seven devletlerin de bir araya gelerek bir oluşum gerçekleştirmesi yani Turan ilan edilmesi beklentisi var. 2023’te böyle bir gelişme olabilir mi?

AYDIN- Evet, 2023, “olmak ya da olmamak” kadar önemli bir seçim. Ya “eski Türkiye” diyeceğiz, ya da “yeni, güçlü ve tam bağımsız Türkiye” diyeceğiz. Bu çok önemli, bunun seçimini yapacağız. Bakıyorsunuz, AK Parti ve Cumhur İttifakı dışındaki muhalefetin tek vaat ettiği şey eski Türkiye, yani “biz sizi tekrar parlamenter sisteme dönüştüreceğiz” diyorlar. Terörle, milli meselelerle, dış politikada, Doğu Akdeniz’de, Balkanlarda, Kafkaslarda sizin öngörünüz nedir, ne çalışıyorsunuz? İşte, mesela savunma sanayindeki gelişmelere karşı ne yapmaya çalışıyorsunuz, şu büyük projeleri yapacak mısınız? Tam tersi “yıkacağız” diyor, “müteahhitleri kovacağız” diyor, “paranızı ödemeyeceğiz” diyor. Aslına bu eski Türkiye ile yeni Türkiye’nin mücadelesi. Yeni Türkiye dediğimiz güçlü ve tam bağımsız Türkiye. Bu karar çok önemli. Türk Devletleri Teşkilatını kurduk zaten, bu çok önemli bir şey.

DANIŞ- Yani tek bayrak açma ihtimali var mı, Turan Devleti kuruluyor diyebilir miyiz?

AYDIN- Bu elbette siyaseten de, ticareten de güçlenecek, öbür ülkelerle arasındaki diplomaside de güçlenecek. Bu bizi ve beraber hareket ettiğimiz ülkeleri güçlendirir. Bu bir ittifaka doğru gidiyor. Yani tek bir devlet olma şansı yok ama geniş çeperi olan, biri birinden beslenen, biri birine destek veren biri biriyle sıkı münasebetler kuran devletler bir yekvücut olacak. Tabi ki her devlet kendi varlığını sürdürecek ama biri birlerine de sahip çıkacak. Bugün Azerbaycan’la Türkiye arasındaki birlikteliği, diyalogu görüyorsunuz. Yani öyle bir ilişki önemli. Geçtiğimiz günlerde Türkmen gazıyla ilgili Türkmenistan ve Azerbaycan güçlü bir ittifak kurdu. Dolayısıyla biz Balkanları da, Ortadoğu’yu da boş bırakmıyoruz. Libya’da varız. On bin kilometre öteden gelenler “sizin Libya’da ne işiniz var” diyor. Kabullenemiyorlar.

ADIYAMAN’DA ASKERİ BİRLİK KURULACAK MI?

DANIŞ-  Siz aynı zamanda TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanısınız. Adıyaman’ın yıllardır beklediği bir Askeri Birlik var, bu olacak mı? Bu konuda bir çalışma yaptınız mı, bir analiz var mı?

AYDIN- Şu anda Türkiye çapında böyle bir çalışma yok. Daha önce, Askeri Birliklerin Anadolu’ya dağıtılması söylendi, beş-altı sene önce. O dönemlerde yine biz takip ediyorduk. Olmadı, öyle kaldı. Şu anda öyle bir çalışma yok ama ileride öyle bir şey olursa elimizden gelen gayreti gösteririz.

“SANAYİDE ÇOK GÜZEL GELİŞMELER YAŞIYORUZ”

DANIŞ- Adıyaman’ın en önemli meselelerinden sulama vardı, tren meselesi vardı, organize sanayi bölgesi sorunu vardı… Bu konulardaki çalışmalarınızı daha önce açıkladınız. En son Kuyulu Organize Sanayi’yi açıkladınız. Bunlardan başka henüz duyurmadığını sürpriz bir çalışma var mı?

AYDIN- Şunu söyleyeyim. 2002’de bir tane yarım yamalak Organize Sanayi Bölgemiz vardı, çalışan sayısı da 900 kişi civarındaydı. Şu anda Kuyuluyla birlikte 5, bir de Mermer İhtisas var onunla beraber altı oldu. Şu anda hâlihazırda 24 bin kayıtlı, sigortalı çalışanımız var. Yani 24-25 kattan fazla artış sağlamışız. Baktığınızda yatırım teşvik belgesi sayısı yediden binlere çıkmış. O kadar çok alan açtık ki, yine doluyor. Bu çok önemli, muazzam bir şey. Kâhta, Besni doldu, Kâhta’da ikinci etap doldu, Besni’de mevcut alan kadar yeni bir alan açıyoruz, büyük firmalar geliyor. Adıyaman OSB de tıkandı, 151 hektardan 190 hektara çıkardık bu yetmiyor.  Sanayide çok güzel gelişmeler yaşanıyor.

DANIŞ- Sulama konusunda ne dersiniz?

AYDIN- Sulama projelerimiz de çok önemli. Bunların bir kısmının temellerini biz attık, bir kısmını bitme aşamasına getirdik. Şu anda devam eden projelerin tamamlanmasıyla birlikte Adıyaman’ın neredeyse yüzde 80’i sulanacak. Bu Adıyaman’ın üçe-beşe katlanması demek, tarımın gelişmesi, hayvancılığın gelişmesi ve bunlarla beraber sanayinin gelişmesi demek. Her taraftan çalışıyoruz.

“HIZLI TREN İÇİN HAZIRLIKLARIMIZI YAPIYORUZ”

DANIŞ- Tren konusundaki polemikler oldu…

AYDIN- Bakın mesela trenle ilgili bir ufuk koyduk. Adıyaman’ın şu anda kara treni var mı, hızlı treni var mı, demiryolu var mı, yok. Biz o kadar geniş, vizyoner düşünüyoruz ki; biz diyoruz ki, “şimdiden bu hazırlığımızı” yapacağız. Diyelim ki şu anda Adıyaman’a demiryolunu, hızlı treni getirdik, Adıyaman’dan önceki illerde hızlı tren yok ki? Adana’dan Malatya’ya hızlı tren gitmeden Adıyaman’a nasıl getireceksiniz? Bunu biz bilmiyor muyuz? Şunu söyleyeyim oraların projesi olmadan ben projemizi yüzde 95 oranında bitirdim. Çet raporunu da aldım, yatırım programına teklif edecek noktaya getirdim. Beş-altı aylık fiyatlara göre 20 milyar liralık bir proje.

DANIŞ- Ray döşeme noktasına ne zaman geleceğiz?

AYDIN- Adıyaman’dan öncesi yok ki, daha Adana’dan Malatya’ya projesi yapılacak, daha yeni ihale edildi. Ora başlarken ben Adıyaman’ınkini bitirttim, yüzde 95 seviyede bitti.

DANIŞ- Yani Adana’dan Malatya’ya gelince Adıyaman’a da gelecek demek mi oluyor?

AYDIN- Tabi, tabi… Muhalefet diyor “nerede tren”, henüz öncesinde yok ki, ben projemizi bitirdim, ben büyük düşünüyorum; projemi hazırladım ve takip ediyoruz, uygun sürede yapım aşamasını da başlatacağız. Kaç yıldır o kadar sondajlar yapılıyor ki, 93-94 kilometre. Gölbaşı’dan Besni-Terbizek’e, oradan da Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi yakınlarına ve oradan da Kâhta’ya birer istasyon kurulacak. Yolun neredeyse yarısı, 45 kilometresi tünel. 6-7 kilometreye yakın viyadükler var. Hamdolsun proje bitmiş sayılır. Biz Adıyaman olarak diğer illerden bir-iki adım öndeyiz.

“SEÇİM BİR KAÇ HAFTA ÖNE ALINABİLİR”

DANIŞ- 2023 seçimlerinin tarihi şu anda belli mi?

AYDIN- Bu konuda görüşmeler devam ediyor. Cumhur İttifakımız var onlarla da konuşacağız. Zaten konuşuyorlar da. Erken seçim değil ama belki öne alınabilirse birkaç hafta öne alınabilir. Okullar tatil olmadan, biliyorsunuz üniversite sınavı var, insanlar tatile gitmeden, yani insanlar dağılmadan bu iş yapılabilir mi? Bu çok daha mantıklı olabilir ama elbette bu konuda karar verilirse…

DANIŞ- Bu seçimde aday belirleme yönteminiz nasıl olacak?

AYDIN- Tabi, halkın beklentileri, teşkilatımızın temayülü önemli. Aslolan vatandaşın kanaatidir. Bir şekilde yüz yüze veya telefonla yani bir şekilde vatandaşın tercihleri/kanaatleri alınır, teşkilatlarınki de alınır ve Genel Merkezde yetkili kuruluşlarımızca iyice sorgulanır, süzülerek sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız başkanlığındaki ekip tarafından nihai karar verilir.

MHP’YLE ORTAK ADAY LİSTESİ ÇIKACAK MI?

DANIŞ- Adıyaman’da MHP’yle aynı listeden aday çıkarma durumu var mı?

AYDIN- Şu anda iki parti tabi ki ittifak ortakları ama herkes kendi adaylarını belirleyecek. Başka bazı yerlerde ortak liste olabilir mi, bu konuda benim yetkim yok ama bu konuda verilmiş bir karar da yok.

DANIŞ- Sorularımıza açık yüreklilikle cevap verdiğiniz için teşekkür ederim. Okuyucularımıza son mesajınız nedir?

AYDIN- 2023, kader anıdır. Az önce de ifade ettiğim gibi çok önemli bir tercihte bulunacağız. Bir tarafta Cumhur İttifakı var, öte tarafta da Millet İttifakı var yani kimin eli kimin cebinde, kim kiminle beraber, kim kime hizmet etmek istiyor vatandaşımız çok net bir şekilde görüyor. Belki 5 yıllığına bir seçim olacak, evet doğrudur ama 2023’te vereceğimiz karar aslında önümüzdeki yüzyılın nasıl şekilleneceğine dair vereceğimiz kararla eşittir. Rabbim hayırlara vesile etsin.

(Mehmet Emin Danış - ADIYAMAN DOĞRU HABER GAZETESİ)

adiyamandogruhaber

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER