Bu köşe yazımda, sanat tarihi öğrencisi konusunu ele alacağım. Sanatı sevdiğim için, Sanat Tarihi bölümünü okumaya karar verdim...
Adıyaman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü okumak, sanat tarihi öğrencisi olmak benim için onur verici ve anlatılmaz bir duygudur. Çünkü sanatı seviyorum. Sanat tarihi öğrenmek benim için büyük bir değer ve kazanımdır. Eski uygarlıkların sanatını öğrenmek, antik dünyanın sanatını yaşamak benim için anlatılmaz bir duygudur...
Sanat tarihi okuyan öğrencilerin aklına takılan bazı konularını burada da değineceğim. Bir sanat tarihçi 4 yıl sonra mezun olduktan sonra bir iş bulabilecek mi? En kafaya takılan sorulardan baştan bu soru geliyor...
Bu bölümü okuduğumu öğrenen tanıdıklarım bana; “niye sanat tarihi okuyorsun, sanat tarihi okursan iş yok, sanat tarihin hayatta karşılığı yok mezun olduktan sonra iş bulamayacaksın. Keşke sanat tarihi okumayasaydın” diyorlar bana. Ben “benim işim var zaten, ben sanat tarihi bölümünü sanatı sevdiğim için okuyorum” diye cevap veriyorum.
Evet, ben sanat tarihi okuyorum, mezun benim bir işim/mesleğim var ama sanat tarihi okuyan ve ek bir sanatı, mesleği ve işi olmayan arkadaşlarımın durumu ne olacak diye de düşünüyorum.
Yüzlerce genç sanat tarihi okuyor, ileride güzel bir meslek, bir ekmek kazanmak hayalini yaşıyor, 4 yıl boyunca okuyacaksın üniversiteyi ama bir meslek sahibi olamayacaksın ve bir iş bulamayacaksan; o zaman ne anlamı kaldı?
İşte bu noktada vicdanım rahat değil, peki yetkililere soruyorum; bu kadar genç yıllarca okuyup ömrünü tüketecek sonunda da bir meslek, ekmek, iş bulamayacaksa bu noktada sizin vicdanınız rahat olacak mı?..
Sanat Tarihi Bölümü mezunları için iş olanakları nelerdir? “Sanat Tarihi Bölüm mezunları ilgili bakanlıklara bağlı müzelerde ve koruma kurullarında, valiliklerde, belediyelerde, devletin kültür ve tarih kurumlarında, kütüphanelerde, arşivlerde, sanat merkezlerinde istihdam edebilirler” diyorlar Ama gerçekten iş bulabilecekler mi?
Ülkemizde sanat tarihçilerinin iş bulma olanağı/altyapısı yeterli mi?
Ne yazık ki memleketimizde sanata fazla duyarlı bir toplum değiliz, ondan dolayı sanat tarihi okuyan öğrencilerimizin sanat dalında bir iş bulabileceğini ve evine bir ekmek götüreğini düşünmüyorum. Burada sanat tarihi okuyan öğrencilerimiz büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor.
Sanat tarihi öğrencilerinin ileride işsiz kalmamaları için altyapı hazırlanmalı ve yeni alanlar açılmalıdır. Örneğin her ilde sanat tarihi müzesi açılmalıdır, sanat kültür evleri sanat atölyeleri açılmalıdır, müzelerde sanat tarihçilerin alımının önü açılmalıdır, turizm ve ören yerlerinde, sanat tarihçi kadroları ön plana çıkartılmalıdır, resmi kurumlarda sanat galerileri açılmalıdır, resmi sanat müzayedeleri açılmalıdır, resmi sanat merkezleri açılmalıdır ve buralarda sanat tarihçilere iş imkanı sağlamalıdır.
Hüseyin TURHAL