Listeler açıklandığı günden beri sosyal medyada çok şiddetli bir tartışma bekliyordum ama görüyorum ki birkaç kişiden başka yorum ve eleştiri yazan çıkmadı. Onlar da Sayın büyüklerimizin “takdirine” karşı çıkarak ayıp ediyorlar...
Neymiş efendim, “AK Parti’de Mehmet Dağtekin’in yıllardır emeği varmış, bir tek Mustafa Alkayış’la yerel temsil edilemezmiş, yerelden genç ve kadın yokmuş, Besni-Kahta gibi bölgelerin sesini yeterince duymamışlar” falan... Hele CHP’li eleştirmenlere de bakın, “Fatma Ulubey’in emeği görülmemiş, Millet İttifakını üzmemek için partinin emektarları devre dışı bırakılmış, bölge ve aşiret dengelerine uygun liste olmamış” falan...
Bu suskunluğun iki sebebi olabilir, zayıf ihtimalle herkes kendi partisinin listesini kabul etti, hazmetti, seve seve gidip oyunu kullanacak... Zayıf ihtimal diyorum, çünkü “işlerinin yoğunluğundan” Adıyaman’a deprem ve sel günleri gelememiş Adayların gülümseyen resimlerine baktığımda neredeyse her karede aynı yüzler var. Çevrelerinde kendi partilerinin Sayın Yönetcileri ve kaderine ve dışlanmışlıklarına boyun bükmüş Aday Adaylarından birkaçı var...
Sahi, o yüzlerce Aday Adayından hepsi topu bu birkaç kişi mi kaldı? O, derdimizi çözmek için “Sayın Genel Başkanlarının emrinde, halkımızın her an yanında” olduklarını söyleyenlerin sayısını ben mi yanlış hatırlıyorum...
Mesela çadırlarında “yarın ne yaşayacağım, kim bilir yarın daha neler başımıza gelecek” diye kara kara düşünen vatandaşları da göremiyorum... Yoksa Sayın Adayların çadır gezme programları başlamadı mı? Halen “partilerinin kurullarındaki dava arkadaşlarıyla istişare” mi yapıyorlar?
Adayların keyifleri gayet yerinde, fotoğraflarda gülüyorlar, yerleri de sıcak belli, “cilet gibi” kıyafet ve traşlarıyla ışıl ışıl yanıyorlar, tıpkı bölgemizin dışındaki geldikleri şehirler gibi, maşallahları var.. Allah nazardan saklasın. 4 kesin, 1’i de son 15 gün Ankara’dan gelecek büyük müjdelerle alırlar...
Ana Muhalefetin sorunu zaten hiç yok... Milletvekili Tutdere ve İl Başkanı Binzet ekipleriyle zaten sahadaydı, aylardır gece-gündüz koşturuyordu, onlarla birkaç çadıra gidilmesi yetiyor... 4 kesin, 1’i de son 15 gün Ankara’dan gelecek büyük müjdelerle alırlar...
İttifakların diğer ortakları da zaten baraj sorunundan kurtulmuş durumdalar, eğer iktidar ve muhalefet partileri hata yaparsa kalan 1’i kesin alırlar...
Suskunluğa sebep olabilecek ikinci ihtimale gelince, deprem öncesi yüzde 15-20’lerde olan kararsızların yüzde 50-60’lara çıkmış olması mı acaba? Ne dersiniz, bu kararsız seçmenin oranı sizce kaçtır?
Ne dersiniz, sizce bu seçmenler sandığa gider mi, giderse eski partilerine oy verir mi? Sahi, 4-1 garanti mi? Kalan 1’i kim alır?
Mehmet Emin Danış