ROL MODEL

İnsanlık tarihi boyunca yüce Allah Elçilerini ilahi mesajlarıyla birlikte hep aynı sapkınlıkla mücadele etmek için göndermiştir; 

''ŞİRK''


ŞİRK; Allah’a zatında, sıfatlarında, hükmünde, ulûhiyet, ibadet veya mülkünde ortağı, dengi bulunduğuna inanmak ve bunu benimsemektir,

Küfür nasıl imanın zıttı ise, şirk de tamamen Tevhidin zıttıdır,

Şirk Tevhid'in tamamen reddedilmesi ve Allah'a özgü kılınan tüm özelliklerin sekteye uğratılmasıdır,

Allah'a özgülenen ve yalnızca O'na nispet edilen tüm yetkileri Allah'ın dışında varlıklara da vermektir,

Allah'ın yanında başka yaratılan varlıkları O'na ulaşmak için aracı edinmektir,

Allah'ın dışında varlıklardan hayır ve şerrin geldiğine inanmaktır,

Allah'ın niteliklerinin bir kısmınıda olsa başka varlıklarda olduğuna inanmaktır,

Allah dışında başka varlıklardan istemek ve beklemektir,

Allah'ın kudreti ve otoritesi dışında bir takım varlıklardan dua, istek, kehanet, sihir vb. yollarla her türlü beklentiye girmektir,

Allah'tan başkasına güvenmek ŞİRKTİR.

Önceki dinlerde de insanlar hep aynı hataya düşüp, Allah'ın peşi sıra, O'na denk veya O'na ulaşmak adına başka varlıkları ilah edindiler.

Tüm Elçiler işte bu sapkın inanışla mücadele etmek ve insanları tevhid anlayışına davet etmek için gönderilmiştir.

Son hak din İslam ve O'nun Kur'anın ilahi mesajlarıyla alemlere rahmet olması için gönderilen Resulü Muhammed (A.S.) de aynı amaçla müşrik bir topluma gönderildi.

Ve O'na indirilen doğru yol rehberi Kur'an ile bu mücadeleyi verdi.

Kur'anın dinimizi anlamak ve ibadetleri yapmak için yetersiz olduğu iddiası ile Nebimize isnat edilen ve bir çoğu Emevi-Abbasi uydurması olan hadisleri, dinimizin vazgeçilmez kaynağı kabul eden din zihniyeti, maalesef halen yeryüzündeki en büyük müslüman kitleyi temsil ediyor.

Yüce Allah defalarca değişik ayetlerde Kur'an için; ''Yeterli, Eksiksiz, Ayrıntılı, Korunmuş, Rehber ve Şifa, Kolaylaştırılmış, Apaçık, Açıklayıcı, Kur'anı bizzat ben açıkladım, tek sorumlu olduğumuz Kitap'' dediği halde, dini bu uydurma hadisleri kullanarak iki otoriteli ve iki kaynağı olan bir dine dönüştüren bu sapkın zihniyet, maalesef büyük kitleleri şirk bataklığına sürüklemiş ve sonra da şu hastalıklı akıl yürütme ile insanları kandırmışlardır;

''Kur'anda şu var mı, Kur'anda bu var mı?
Bak şu veya bu Kur'anda yok. Çünkü Kur'anda herşey yoktur.

Bu sefer de aklını kullanmayan bu zihniyet; ''Allah Kur'anda olmayan şeyleri Nebi'ye tamamlaması görevi vermiştir. Eğer hadisler olmasaydı ibadetleri bile yapamazdık" diyor.

Öncelikle şunu anlamalıyız;

''Din demek Kur'an demektir.''

''Eğer bir şey Kur'anda yoksa o şey zaten dinde de yoktur.''

Dinde olmayan birşeyi uydurup ''Hadis Ambalajı'' ile dine sokmuşlar, sonrada ''bak işte bu veya şu Kur'anda yok'' deyip insanları utanmadan Allah ile aldatmışlar.

Kur'anda din adına her şey vardır ve Kur'anı bizzat Allah açıklamıştır.

Kur'anda neyin, ne kadar, hangi miktarda, ne kadar ayrıntılı olacağını ALLAH belirliyor ve size Kur'anda yazılı olanlar YETERLİDİR diyor.

İslam dinini anlayıp uygulamak için, ''hangi yollarla günümüze ulaştığı belli olmayan, zaman içinde içine bir sürü hurafe, safsata, bid'at eklenmiş, uydurma bilgilerin boca edildiği, asla Nebimizin söylemeyeceği, Kur'ana uymayan bir çok bilginin olduğu bu kitaplara asla ihtiyacımız yoktur.

Sevgili Nebimiz Muhammed (A.S.)'in gerçek hadislerini ;

Kitap nedir, iman nedir onun ile öğrendiği, (Şura/52),

Ona uyduğu, (Yunus/15),

Onu uyguladığı, (Maide/43-49),

Onun ile uyardığı, (En'am/51),

Tek mucizesi,  (Ankebut/51),

Terk edildiği için şikâyetçi olduğu, (Furkan/30),

Tek hidayet rehberi (Bakara/2) olan,
elimizdeki tek değişmemiş, ekleme yapılmamış ve Allah'ın korumasındaki tek kaynak olan KUR'ANDAN anlayıp öğrenebiliriz.

Buna rağmen bu şirke dayalı zihniyetin günümüz temsilcileri, yüce Allah'ın defalarca değişik ayetlerde Kur'an için;

''Yeterli, Eksiksiz, Ayrıntılı, Korunmuş, Rehber ve Şifa, Kolaylaştırılmış, Apaçık, Açıklayıcı, Kur'anı bizzat ben açıkladım dediği ve Tek sorumlu olduğumuz Kitap'' dediğini görmezden gelerek şirke dayalı zihniyetlerinin dayanağı olan hadisleri Kur'anın yerine kendilerine din edinmişlerdir.

Bu din zihniyetine mensup günümüz temsilcilerinin şirke dayalı ifadelerinden bazı örnekler verelim:

Nurettin Yıldız; "Buhari'de gök aşağı, yer yukarıdır diye bir hadis varsa; bitti benim için. Artık yer gök, gök de yerdir derim. Taş sıvı, su katıdır derim."

Cübbeli Ahmet; "Kur'an hadisler olmadan anlaşılmaz, mümkünü yok."

Ubeydullah Arslan; "Madem Kur'an herşeyi açıklıyor, bana müziğin haram olduğuna dair Kur'andan delil getirin."

Mehmet Emin Akın; "Kur'ana uymuyor diye sahih bir hadisi reddeden kimse kafirdir, Müslüman değildir."

Nihat Hatipoğlu; "Sen hadisleri yok sayarsan Kur'anı nasıl anlarsın?
'Bana Kur'an yeter' diyenler, çağımızın en büyük fitnesidir."

İhsan Şenocak; "Oynama Buhari ile oynama Müslim ile. Buhari çökerse İslam çöker, Müslim çökerse İslam çöker."

Ebubekir Sifil; "Beş yüz tane de ayet gösterseler, eğer selefin (din atalarının) onayından geçmiyorsa, biz buna bid'at (uydurma) hükmü  vermekte tereddüt etmemeliyiz."

Kur'andan kopuk, atalarının uydurma hadisler üzerine inşa ettiği anlayışı din edinmiş, gözleri görmeyen, kulakları işitmeyen, kalpleri mühürlenmiş ve bu yüzden hidayetten uzaklaşmış şirke dayalı din zihniyetinin günümüz temsilcileri sadece kendilerini değil, kendilerine uyup azaba sürükledikleri kitleleri de mahvetmektedirler.

''O gün inkârlarından dolayı kendilerine haksızlık yapanlar ellerini ısıracaklar ve “Keşke Resul ile beraber bir yol edinseydim.”

“Keşke falancaya çok yakınlaşıp, kendime yol gösterici bir dost edinmeseydim.”

“Bana geldikten sonra, Kur'an'dan (zikirden) beni o saptırdı. Şeytan insanı doğru yoldan uzaklaştırıp, yalnız bırakıyor” diyecekler.'' (Furkan/ 27-28-29)

İşte insanları felakete sürükleyen şirk temelli din anlayışının günümüz şeytani temsilcilerini kendinize dost, yol gösterici, önder edinirseniz ne olacağı, anlayarak okumadığınız Kur'anda böyle anlatılıyor.

Kur'an bu arkadaşlara yetmiyor.

Resul Muhammed (A.S.);
''kendimden birşey katmam mümkün olamaz, ben sadece vahye yani Kur'ana uyarım'' dediği halde, bu müşrik zihniyet;
''hayır Kur'an yetmez, anlaşılmaz, Nebinin her sözü vahiydir, Nebinin Kur'ana yazmadığı sözlerini, Buhari/Müslim kitaplarına yazdı'' diyor.

Resul Muhammed (A.S.); "benim de uyduğum-uyguladığım Kur'an'a uyan, Allah'a da uymuş olur'' diyor, bu arkadaşlar ''hayır Kur'an yetmez Buhari/Müslim'in yazdıklarına uyun, Buhari/Müslim'i Resul edinin'' diyorlar. 

Yüce Allah kitabında yüzlerce ayette;

"Din ve hüküm olarak Kur'andan başka kaynak olmadığını." (Yusuf/40;   Kehf/26; Şura/10)

''Allah Resulü'nün sadece kendisine indirilen vahiy ile insanları uyardığını." (En'am/51; Enbiya/45; Kaf/45)

"Din ve hüküm olarak Kur'andan başka kaynağa iman edilmeyeceğini." (Casiye/6)

"Allah Resulü'nün sadece vahiy ile tebliğ ettiğini."(Maide/67; Râd/40; Mâide/99)

"Din ve hüküm olarak Kur'an'ın yeterli bir kitap olduğunu" (Ankebut/50-51)

"Tek hidayet edici olanın  Kur'an olduğu dolayısıyla da hidayetin kaynağının yalnız Allah olduğunu." (Nisa/176; Ahzab/4; Leyl/12)

"Allah'ın ayetlerini gizlemenin lanetlik bir günah olduğunu." (Bakara/159-174)

"Daha Allah Resulü hayattayken dinin  Allah tarafından tamamlandığını." (Mâide/3; Enam/115)

"Din ve hüküm olarak insanların sadece Kur'andan sorumlu olduklarını." (Zuhruf/43-44)

"Mezheplerin ve içtihadların bölücülük, tefrika, ihtilaf, ayrımcılık, kaos ve kargaşa ürettiklerini." (En'am/159; Rum/30-31-32)

"Allah'ın en önemli emirleri arasında dinin sadece Allah'a has kılınması gerektiğini"
(Zümer/2-3-11-12-13-14;   Beyyine/5; Mümin/65) bildirdiği bir sürü ayete rağmen bu din zihniyeti hadisleri dinin asıl kaynağı olarak öne sürüp, Kur'anı hadisler olmadan anlaşılmaz ve yetersiz bir kitap olarak bir kenara atabiliyorlar.

Yüce Allah bu şirk zihniyetinin günümüz temsilcilerine bakın nasıl yanıt veriyor;

"Hakikaten biz bu Kur'anda insanlar için her türlü misali sayıp dökmüşüzdür. Fakat Allah'a karşı mücadeleye  en çok düşkün varlık insandır."

"Kendilerine hidayet geldiğinde insanları iman etmekten ve Rablerinden mağfiret talep etmekten alıkoyan şey, sadece öncekilerin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesini, yahut azabın göz göre göre kendilerine gelmesini beklemeleridir!"

"Biz Resulleri sadece müjdeleyici ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kafir olanlar ise batıla dayanarak hakkı ortadan kaldırmak için batıl yolla mücadele verirler. Onlar ayetlerimizi ve uyarıldıkları şeyleri alaya almışlardır."

"Kendisine Rabbinin  ayetleri hatırlatılıp da ona sırt çevirenden, kendi elleriyle yaptığını unutandan daha zalim kim vardır?"

Biz onların kalplerine bunu anlamalarına  engel olan bir ağırlık,  kulaklarına da  sağırlık verdik. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayete eremeyeceklerdir." (Kehf/55-56-57)

Allah'ın tevhide dayalı dinini ve O'nun ilahi mesajı olan Kur'anı yetersiz görerek, 
sevgili Nebimize atılan iftiraları hadis adı altında dinin kaynağı olarak gösterip, Nebimizi bu uydurma hadislere dayanarak ilahi niteliklere sahip, dinde hüküm, ibadet, helal-haram belirleme, şefaat etme vb. yetkilerle donatıp dinde Allah'ın yanında ikinci otorite ve şari konumuna getiren, "ben yalnız Allah'ın bana vahyettiğine göre konuşur ve buna göre hareket ederim" diyen Elçisinin söylemediği bir sürü beşer ürünü sözlerinde olduğu hadis kaynaklarını Kur'anın yanında hatta ''önünde'' dinin kaynağı kabul edip, dini buna göre yaşayan bu gelenekçi/atalar din zihniyeti, maalesef müşrik atalarının izinden gidiyorlar.

Kendimize rol model kabul ettiğimiz Allah Resulü Muhammed (A.S.)'nın bu zihniyetin atalarıyla yaptığı mücadelenin benzerini günümüz müşrikleriyle farklı platformlarda yapmak durumundayız.

Bu mücadelede, Allah Resulünün de olduğu gibi, tek yol rehberi ve kaynağımız son ilahi vahiy olan KUR'ANDIR.

YORUM EKLE