UZMANLAR UYARMIŞ, DİNLEMEMİŞİZ!

TV5'in internet gazetesinde yer alan ANKA AJANS kaynaklı bir haberde Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat tarihli korkunç depremin uzmanlar tarafından önceden tahmin edildiği ve ayrıntılı raporla uyarıldığı belirtildi.

UZMANLAR UYARMIŞ, DİNLEMEMİŞİZ!

TV5'in internet gazetesinde yayınlanan ANKA AJANS kaynaklı haberin spotu şöyle:


"AFAD’ın, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Adıyaman’a ilişkin 2022’de yayınlanan raporunda; 19 Mart 2023 tarihine ve 7,4 büyüklüğünde depreme ilişkin senaryo hazırlandığı görüldü. Raporda, 'Deprem hasar riski en yüksek mahallelerde 7 bin 279 adet bina olmakla birlikte yaşayan 59 bin 421 kişi bulunmaktadır' bilgisi verildi."


Oldukça uzun ve detaylı haberdeki önemli cümleler de şöyle:


- Raporda, Samsat merkezli 5,5 ve Gölbaşı merkezli 7,4 büyüklüğünde iki ayrı deprem senaryosu yer aldı.


- Raporda, 5,5 büyüklüğündeki depremin afete dönüşme nedenleri arasında ‘kentsel dönüşümdeki yavaşlık, yurttaşların kiriş, kolan gibi sistemlerde izin almadan binalarında yaptığı değişiklikler, karar vericilerin yeni yerleşime açılacak alanlarda imar planlaması esnasında imara esas etüt sonuçlarının değerlendirilmeden imara açmaları’ gösterildi.


- Raporda, 7,4 büyüklüğündeki olası bir deprem için şu ifadelere yer verildi: 'Yaşam alanlarında mühendislik hizmeti almayan, denetimsiz binaların olması ile birlikte binaların bir kısmının bitişik nizanda olması. Zemin etütleri yapılmamış alanlarda, kötü zemine uygun olarak yapılmayan binaların olması. İmara esas etüt raporunda önemli alan olarak belirlenen bölgelerde yüksek katlı yapılaşmanın olması… Gölbaşı ilçesinde gölün taşması ile şehir merkezinde deremle birlikte taşkın afetinin meydana gelmesi. Taşkın koruma tesisleri ve tersip bentlerinin zarar görmesi. Çamgazi ve Çat barajlarının gövdelerinin zarar görmesi.'


Raporda “Kurumlar arası iletişim yetersiz” notu düşen uzmanlar şöyle diyor:


“Adıyaman ilinden geçen aktif fay hatları, depremin önemini vurgulamaktadır. Yeni imar alanlarındaki zemin özelliklerinin zayıf olması ve birçok binanın depreme karşı yeterli dirençte olmaması gibi konular çevresel faktörler açısından oldukça önemlidir. Deprem konusunda kent nüfusunun bilinçli hazırlıklı olmaması, deprem tehdidinin ciddiye alınmaması durumu kentin sosyal faktörlerinin değerlendirilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Finansal eksiklikler, mevzuat ve yönetmelik sorunları, yer seçimi konusunda kurumlar arası iletişimin olmaması, kontrol ve denetim mekanizmalarının işleyişindeki eksiklikler de ekonomik, politik/yasal açıdan değerlendirilmesi gereken önemli konulardır. Dolayısıyla, Doğu Anadolu Fayı’nın ilimize yakın farklı segmentleri ile diğer diri fayların yakın gelecekte deprem üretme potansiyelinin yüksek olması, amaç-hedef ve eylemlerin belirlenmesi sürecinde GZFT analizinin önemini ortaya çıkarmaktadır.”


Haberde de net görüldüğü gibi bilimsel verileri bir araya getiren uzmanlar uyarmış; afet öncesi zayıf noktalarımızı da, tedbir alınması için geç de olsa yapılabilecekleri de, afet sonrasında oluşabilecek kaos konusunda alınabilecek tedbirleri de ifade etmişler.


Peki, biz ne yapmışız; 

Nasılsa "2. Derecede Riskli Bölgedeyiz" diyerek seçimlerde bize destek olanları ve gelecek seçimlerde oyuna talip olduklarımızı, emmimizi- dayımızı- hısımımızı- akrabamızı ve hatta onların da yakınlarını kırmamışız/kıramamışız!...


"Komşumun kaçak yapısına gözyumdular, benimkini de görmesinler" demişiz,


Bırakın uzman olmayı, uzmanlaşma ihtimali olmayanları bile "bizim" diyerek kritik görevlere atamışız...


İşe gelmeyenlerr bile hoşgörülü davranmışız...


Hayati önem arzeden tatbikatları ilkokul müsameresi kalitesinde yapmışız...


Bilim insanlarına "felaket telâlılı" bakışıyla değer vermemişiz...


Yani hatamız çok!


Olan oldu!


Peki, pişman mıyız? Hatamızdan dönecek miyiz?


Mehmet Emin Danış

adiyamandogruhaber

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER