ÖNEMİMİZİN ÖNEMİNİ BİLMİYORUZ…

Yazı başlığını okuyan çok kişi imla hatası yaptığımı düşünebilir ama düşünmeyin çünkü bilerek ve seçerek bu başlığı yazdım; evet “önemimizin önemini bilmiyoruz!”…

İlimizde ve ülkemizde son yıllarda yaşanan tüm kriz ve dertlerin temelinde de bu acı gerçek yatıyor. Maalesef millet olarak öyle bir kaos yaşıyoruz ki; bir yandan hızla gelişen ve zorlaşan dünya şartlarıyla boğuşuyoruz, bir yandan kürsel gelişmelerin karşısında gelecek yüzyıllarda güçlü bir ülke olmak için direnmeye çalışıyoruz, bir yandan dünyadaki olumsuz ekolojik gelişmeler karşısında her geçen gün biraz daha hissettiğimiz doğa bozulması karşısında neslimizin devamı için endişeli bir koşturmaca içerisindeyiz ama nereye, hangi hızla, hangi araç-gereçlerle koşacağımızın da kararsızlığındayız.

Mesela, Adıyaman’da “Su Çalıştayı” düzenlendi. Bu çalıştayın ne kadar önemli olduğunu ayrıntılı bir şekilde anlatmaya gerek görmüyorum, zira su ve suyun önemini bilmeyen yoktur ki, konuyla ilgili yayınladığım haber son günlerin en çok okunan haberlerinde ön sıralarda yerini aldı…

Adıyaman Valiliği, Adıyaman Belediyesi, Adıyaman Üniversitesi, Adıyaman İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Adıyaman İl Sağlık Müdürlüğü, Meteoroloji Müdürlüğü'nün ortaklaşa gerçekleştirdiği çalıştayda onlarca uzman beyin fırtınası yaptı; Adıyaman ve Türkiye’nin su konusundaki verileri, konumu ve benzeri sunumların yapıldığı bu kadar önemli etkinlikte gündeme ne geldi biliyor musunuz?

Etkinliğin ev sahiplerinden birisi olan Vali Mahmut Çuhadar, milletvekilleri, ilçe Belediyelerinin, muhalefet partilerinin ve STK’ların Başkan ve Yöneticileri neden yoktu? Sahi, neden yoktu? Davet mi edilmediler, yoksa önem mi vermediler? Kendi sorumu kendim cevaplayayım; Öncelikle Vali Çuhadar vardı, daha doğrusu varmış, sabah saat 09.00 sularında yani programdan yarım saat önce salona giderek durumu görmek isteyen Vali, salon düzenleme görevlerinden başkasını görememiş, o da tahminime göre “zaten herşey hazır, çalıştayın sonucu da yazılı olarak basılır” düşüncesiyle çalışanlara “kolay gelsin” diyerek programındaki diğer etkinliklere yönelmiş, nitekim Gerger’e giderek ilçedeki yetkililerden oranın sorunları ve çözüm önerilerini dinlemiş. Milletvekilleri, ilçe Belediyelerinin, muhalefet partiler ve “bazı” STK Başkan ve Yöneticilerinin ise orada olmamasının sebebi davetiyeleri almamış olmaları veya büyük ihtimalle “gündemlerinin daha önemli konularla” yoğun olmasıdır diye düşünüyorum.

1985 yılında, İnönü Üniversitesi öncülüğünde “Adıyaman’ın sorunları ve çözüm önerileri” başlıklı bir “simpozyum” düzenlenmiş, etkinliğe renk katması için de bir yerel sanatçımız davet edilerek sahneye çıkarılmış; bu sanatçımız mikrofonu alıp türkülerine başlarken yaptığı açılış konuşmasında özetle “bağom burada simpozyum yazor, simpozyum nedir bilmom ama bu kadar önemli adam toplandığına göre her halde çok eyi bişi, emegi geçenden Allah razı olsun” demiş…

Ne dersiniz, yazı başlığında hata varmıymış; “önemli” konularda bile kendimize “önem” veriyor muyuz?

Bakın, onca bilim adamı, teknik yönetici “su çalıştayı”na katılıp sunum yapıyor, yani “onca önemli adam toplanmış, demek ki önemli bi’şey, emeği geçenden Allah razı olsun”… biraz daha önem versek iyi olmaz mıydı?

Mehmet Emin Danış

YORUM EKLE