(TAM KAPANMA YAZILARI-2)

“Tam Kapanma Yazıları-1”i okuyan bazı kişiler doğal olarak heyecana kapılmışlar ve özelden mesajlarıyla çeşitli sorular sormuşlar. Bu nedenle yazımın bu ve sonraki kısımlarında onlara cevaplarımı da sizlerle paylaşacağım.

İlk soru, “kesin aday mısın” gibi saçma bir soruydu.

Bunu soran arkadaşların içerisinde iyi niyetli olup da “kesin de ki seni destekleyelim” diyen de vardı, “bir sen eksiktin, sakın aday olup da bizlerin adaylık şansını sıfıra indirme” diyen kötü niyetli, hasut ve kandırıkçılar da vardı.
Onlara cevabım açık ve net. Zaten ilk yazımda da netti ama sanırım bazıları inanmak istemiyor, “eğer pusula fotoğraflı olursa elbette adayım” diyerek meraklarını gidermek istiyorum.

“Peki, niye fotoğraflı pusulada ısrarlısın” diyenler de oldu.

Şöyle ki, yıllar önce ilimizde valilik yapan bir muhterem emeklilik sonrası bir partiden aday adayı olmuştu. Onun başvurduğu partinin (bulunduğu ildeki) aday adayı sayısı 110 kişiyi bulmuştu ve doğal olarak listeye girememişti.

Kendisine “acaba sizi neden sıraya koymadılar” diye soran bir gazeteciye “yahu 110 kişinin içinden nereden benim vali olduğumu fark edeceklerdi, onca kişi arasından beni fark etmemişler” demişti.

Buradan da anlaşılıyor ki, eğer pusulalar fotoğraflı olsaydı o da fark edilecekti ve kesin listeye girecekti. Benim böyle bir riske girmek gibi hatam olamaz.

“Kadron var mı” diyenlere gelince;
Elbette var. Yıllardır aranan “Ömer”lerle geliyorum. Biliyorsunuz Reisimizin “Ömer’leri bulun” talimatı vardı ama kadroları o muhterem Ömer’leri bulamamıştı. Çünkü ben bu talimatı duyar duymaz bütün Ömer’leri yanıma topladım.

Sağ yanımda Hacı Ömer Zafer Ersoy, sol yanımda Ömer Karakuş olmak üzere yıllardır hazır bekliyorum.

Danışmanım ise elbette Ömer Murat Atalay. Diyeceksiniz ki, onun adı sadece Murat ama ben onun da tedbirini aldım, tam kapanma biter bitmez Murat’a söyleyeceğim, mahkeme kararıyla adına Ömer ekletecek.

En kalbi duygularımla, hörmet ederim.

Mehmet Emin Danış