İki gün önce "Cuma günü bir müjde açıklayacağım" diyerek tüm dünyayı meraklandıran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye tarihinin en büyük keşfinin yapıldığını haklı bir gururla tüm dünyaya duyurdu...

20 temmuz 2020 tarihinde Karadeniz'de sismik etüt çalışmalarına başlayan TPAO'ya ait Fatih Sondaj Gemisinin Tuna-1 isimli kuyuda 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfettiğinin müjdesi bir yandan gurur verirken diğer yandan da hüzünlenmeme neden oldu.

Dünya genelinde çeşitli tahminlerle tartışılarak haber ve yorumlara konuk olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih Sondaj Gemisinin kısa sürelik bir çalışması sonucu 3 bin 500 metrelik bir derinlikten 320 milyar metreküp doğalgaz rezervine ulaşıldığını belirtirken, hem Karadeniz'den hem de Akdeniz'den yeni müjdeler beklendiğini ekledi...

Dörtbir yanında petrol, doğalgaz ve diğer madenleriyle adından söz ettiren ülkelerle çevrili Türkiye'de ne hikmetse ya hiç maden yoktu (!) veya varsa da azdı (!)..

Yani bu yalanla avutulduk durduk yıllarca.. Neredeyse yüzyıldır ki ondan önce bir yüzyıl daha yutturulan bu yalana aslında hiçbir Türk inanmıyordu ama dışabağımlı hükümetlerimizin bu yalanı haykırıp "hadi ordan, hadi ordan" diyemeyeceğini bildiğimizden sustuk..

Bu sözü tek başına söyleyen yiğit Başbakanımız Erbakan'a da yeterli destek ve cesareti vermedik...

Dışdestekli yalancıların idaresindeki medyamızın korku aşılayan haber ve yorumlarına "dişimizi sıktık" lakin on yılda bir yapılan darbelerle kitlesel anlamda yıldırılmış olmanın etkisiyle sustuk...

Dünyanın dörtbir yanında mağdur edilmiş Türk dünyasının esir halklarının sessiz haykırışlarına cevap veremedik, adeta kan kustuk ama kızılcık şerbeti içtik ve arsızca ve hayasızca noeller kutladık, yapımıza uymasa da, kanımıza dokunsa da ecnebilerin frakıyla adeta penguen gibi gezinen yöneticilerimizin haline boyun büktük...

Sonra Recep Tayyip Erdoğan'lı yıllarda yaşamak nasip oldu..

Aslımıza döndük, adım adım geliştik ve en çok da varlık içerisinde yokluğa mahkûm edilen bir ülke imajından kurtulduk, yalnız dünya Türklerine değil, bütün mazlumlara umut olduk...

Düşünsenize bunu bir tek  Cumhurbaşkan'ı Erdoğan'la yaptık.. sadece bir liderle... halbuki 200 yıldır onlarca padişah, halife, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan.. yani liderimiz oldu ama bize gurur yaşatanların sayısı üçü-beşi geçmedi..

Abdulhamit Han, Atatürk, Özal, Erdoğan ve suikaste kurban edilerek önü kesilen Muhsin Yazıcıoğlu...

"Çok oluyoruz" çünkü çokuz, yeter ki bunun farkında olalım..

Hele bir de "devletin sahipleri" vatanhaini  asalaklarla olan onlarca yıllık müjdelesini başarıyla sonlandırsa, yani "Ömerler" meydana çıksa ve bu hükümetin koltuklarında yerlerini alsalar... işte o zaman göreceğiz ki da bu bir başlangıç!

Daha bu henüz bir!... yakında yeni müjdeler var, bunu da ben size söyleyeyim... yok yok Karadeniz ve Akdenizde yeni enerji kaynakları değil, bunlar zaten bildiğimiz varlığımız.. daha ileri, daha büyük... daha güçlü... ama dediğim gibi Ömerler gecikmezse..

Yıllar boyunca dışabağımlı bir ülke görünümünde yaşayan Türkiye'nin bu büyük keşfine imza atan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve onun idaresinde çalışan bütün personelleri tebrik ediyorum..