Size bugün iki deyimle derdimi anlatacağım, öyle ya hep ağıt yapıp oynanmaz ya...
"Ocağımıza tüy diktiniz" ve "İki ileri bir geri yürüyoruz" deyimlerini bilirsiniz, bazıları bu deyimleri başka kelimelerle ama aynı anlamda kullanırlar ama biz ana deyimlerle konuşacağız.
Öncelikle bir yanlışı düzeltelim; bazıları "mehter takımı gibi iki ileri, bir geri" diye bir ifade kullanıyor ama bu yanlış:
Mehter takımının yürüyüş esnasında sağa ve sola adım atması 'Rahimallah ve Kerimallah' manasına gelmektedir, yani mehter yürüyüşlerinde geri adım atılmaz, daima ileri gidilir.
Gelelim esas meselemize;
Bugün medyada "Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) Ağustos ayı enflasyon verileri açıklandı. Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 58,94, aylık yüzde 9,09 oldu" şeklinde bir haberle sık karşılaşacağız.
Malumunuz, yıllardır TUİK'ün gerçek verileri sakladığına dair yaygın bir iddia var ve ben de bu iddianın doğru olduğunu düşünenlerdenim.
Maalesef aylardır yaşanan ekonomik krizi aylığı 7 bin 500 liraya sabitlenen iktidarzede bir emekliyim.
Ne çektiğimi bir Allah, bir ailem, bir de diğer emekliler bilir...
Ocağıma tüy diktiler...
Daha maaş artışı yapılmasına aylar varken "emeklilere şu kadar zam yapılacak" şeklinde "yalanlar" söyleyen iktidar mensuplarının (bari gerçekten söyledikleri zammı verseler yanmam) erken açıklamalarını fırsat sayan "vicdansız stokçu ve tefeciler" piyasanın altını üstüne getiriyor...
Her ay TUİK verileri açıklanıyor ama onların açıklamalarının aksine alım güçüm kat kat geriliyor. Mesela onların açıklamasına göre benim maaşıma kıyasla ev kiram en fazla 2 bin 500 lira olmalıyken ben 6 bin 500 lira ödüyorum... Halbuki ev kirası bir emekli maaşının 1/3'ünü geçmemesi lazım. Ki daha ben ucuz evde oturuyorum, kirası 10 bin lirayı geçmiş emekli ve asgari ücretlilerin durumunu aslında TUİK çalışanları da biliyordur, zira onların arasında da kiracı veya evini/işyerini kiraya veren mülk sahibi çoktur.
Bu gerçeği bile bile yalan veya yanlış veriler sunanları kınıyorken ilk defa bu ayki verilerin doğru olacağını düşündüğümü belirteyim.
Çünkü Türkiye piyasası "iki ileri, bir geri" (olumsuz) adımlarla geriye gitmeye devam ediyor. Bu ay olumsuz adımlar açısından geri adım dönemindeyiz...
Yaptıkları zamlarla milletin ümüğünü sıkan, iliğini sömüren vicdansızlar yılın belli döneminde artış yapmayarak kamufle oluyorlar...
Onlar da biliyor ki milletimiz çok unutkan, 3-5 ay arayla 1 ay zam yapmayan piyasa sömürücülerinin geçici geri adımının diğer sebebi de iktidar partisine nefes aldırmaktır.
Özellikle seçim arifelerinde zam hızını azaltan bu vicdansız tefeciler böylece iktidardaki politikacılara da "bakın sizle iyi geçiniyoruz" sinyali vermiş, böylece iyi geçinmiş oluyorlar.
Sanmayın ki bu sadece AK Parti iktidarında böyle; ANAP, DYP, DSP ve diğer koalisyon iktidarlarıyla da hep böyle iyi geçinmişlerdi.
Bu vicdansız tefecilerin partisi yoktur, ideolojileri menfaatleridir ve dini inançları zayıftır, hatta kiminin inancı bile yoktur...
Benim sitemim ve kızgınlığım da onlara değil, onlara inanan ve oynadıkları oyuna göz yuman politikacılaradır...
Çoğunlukla "Müslümanım" diyen politikacıların muhalefetteyken eleştirdikleri bu zalimlerin hamlelerine sanimi niyetle karşı olmadıklarını, gerçek mücadele etmediklerini düşünmek bile beni son derece üzüyor...
Bir Müslüman kişi makam-mevki düşünmeksizin doğru olanı yapmakla mükelleftir. "Genel Başkanım", "Reisim" veya "Partim" kızar endişesiyle gerçeği gizlemek vebaldir, yapılması gerekeni yapmamak da günahtır.
Bu pasif siyasetinizle "ocağımıza tüy diktiniz, vebalimiz boynunuzadır" benden hatırlatması.
Mehmet Emin Danış