(Bağımsız Kürsü)
Gazetelerin 3’üncü sayfaları ağırlıkta şiddet, kadın cinayetleri, sağlık çalışanlara saldırı, uyuşturucu, hırsızlık, cinsel suçlar, yaralama, tehdit, adam öldürme, gasp, mekân tarama gibi haberlere yer verir.
Günümüzde 3’üncü sayfa haberciliği televizyon haberlerinde de geniş yer almaya başladı.
Bu tür haberleri izlerken insanların içi kararıyor, çocuklardan uzak tutmak gerekiyor!
Türkiye bu değildi, neden böyle olduk, böyle giderse sonumuz ne olacak soruları soruluyor!
Usta Gazeteci YALÇIN DOĞAN, T-24 sitesindeki köşesinden bir takım araştırmaları gözler önüne sererken diyor ki; “Her saat başı 55 genç bir suç işliyor. Suç işleme yaşı 15-17’ye kadar düşmüş, 2 milyon 393 bin çocuk (genç) suçlu durumda.”
Mutluluk katsayısında Türkiye en geri kalmış ülkeler arasında son 3 yılda, 93. sıradan 104. sıraya gerilemiş, Afganistan, Uganda, Kenya gibi ülkelere komşu olmuşuz!
Türkiye, son 2 yılda daha SİNİRLİ bir ülke haline dönüşürken, sıralamada LÜBLAN ilk sırada, TÜRKİYE yüzde 48 ile 2. sırada yerini alıyor!
Ülkemizin yarısı SİNİRLİ, 2 yıl önce yerimiz 6. sıraymış!
PEKİ, BU GÜZELİM ÜLKEMİZ NEDEN BÖYLE OLDU?
Bu yozlaşma, bu ahlak çöküntüsü, sinirlilik, öfke, gerginlik, rüşvet, adam kayırma yanında, yalakalık, yandaşlık, candaşlık durumuna bu toplum nasıl getirildi?
ÇEŞİTLİ CEVAPLAR VERİLİYOR:
Kötü yönetimden deniliyor...
Devlet ciddiyeti ve devlet gelenekleri ortadan kaldırıldı deniliyor…
Kötü yönetimin yanında kötünün de kötüsü ekonomi deniliyor…
Adalet deniliyor, bir türlü rotasına sokulmayan “YARGI” ve “DENETİMLİ SERBESLİK” deniliyor…
Bu ülkede akla hayale gelmeyecek işlere normal olaylar gibi görülüyor, mafya lideri istihbarat örgütü gibi çalışıyor, hükümete kafa tutuyor, seni 8 ölçekli deprem gibi sallayacağım diyebiliyor!
Bayan bir milletvekili, profesör eşinden ayrılmak için 70 milyon lira tazminat istiyor. “Ben seninle evlenirken sana 2,5 milyon dolar yani yaklaşık eski parayla 50 trilyon para verdim” diyebiliyor!
Ve bunlara "bu paraları nereden getirdin" hesabı sorulmuyor!
Toplumda çelişkiler çoğalmış, zengin daha zengin, fakir daha fakirleşirken orta sınıf yok olmuş, geçim sıkıntısı, öfke, adam kayırma, yolsuzluk, kutuplaşma, sinirliliği beraberinde getiriyor!
Bir baba, 3 kızını ve eşini öldürüp silahı ile birlikte gidip karakola teslim oluyor!
Kadınlarımız, genç kızlarımız, sağlık çalışanlarımız, çocuklarımız endişe içinde!
Cezaevleri dolmuş taşmış, 271 bin 283 kapasiteli cezaevlerinde 314 bin 502 kişi tıka-basa yatmaya mecbur edilmiş yaklaşık 50 bin kişi üst üste yatıyor!
Yargıda, Türkiye'nin başına bir bela “DENETİMLİ SERBESTLİK” getirilmiş, vur-kır, satır salla, haraç iste, 30-40 dosyan olsun, hırsızlık yap, kadına şiddet uygula, sağlık çalışanlarına saldır, ayağına 2 kurşun sık, mekân tara korkma” DENETİMLİ SERBESTLİK” yasası var, 2 ay yatarım çıkarım de!
2010 da,79 bin 822 kişiye “DENETİMLİ SERBESTLİK” uygulanırken, bu rakam 8 yılda 6 kat artmış 456 bin 156 kişi olmuş!
Yani, her türlü ahlaksızlığı yapan, vuran-kıran hırsızlık yapanlara;
Buyur sizi dışarı alalım 1-2 ay yattın veya tutuklanmanıza gerek yok, çünkü “DENETİMLİ SERBESTLİK” yasamız böyle diyor!
Şimdi herkes birbirine soruyor; Bu ülke örf ve ananelerine bağlı, geleneklerine saygılı, “MAYASI” kuvvetli bir ülkeydi, nasıl bu hale getirdik?
“YOKSULLUK, YOLSUZLUK, YASAKLAR”la söz verdiğimiz gibi uğraşamadık. “VATAN, MİLLET, SAKARYA, DİN, İMAN” nutukları atıp CUMHURİYET ilkelerinden taviz verip CEMAAT ve TARİKATLARA yol verdik, insanları kaplaştırdık. ŞERİAT özlemi çekenlere oy uğruna buyurun dedik!
“DİNDAR VE KİNDAR NESİLLER YETİŞTİRECEĞİZ” dedik, ülkede “ATEİST ve “DEİST” “PATLAMASINA” yol açtık. Çocuklarımızı yatağa aç sokarken, kömür bekledik, makarna bekledik, yardıma muhtaç duruma getirilip kendi fakirimizi yarattık ve "şu kadar insanımıza yardımı yapıyoruz" diye nutuklar attık. İnsanların kimyasını allak bullak ettik!
DÜZELİR Mİ? DÜZELİR! KARAMSARLIĞA, ENDİŞEYE, YER YOK. DEDİK YA, TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR ÜLKE “MAYASI” KUVVETLİ NE BADİRELER ATLATMIŞ, KURTULUŞ SAVAŞI VERMİŞ, DEVRİMLER YAPMIŞ, CUMHURİYETİ KURMUŞ, DÜNYAYA ÖRNEK BİR ÜLKE OLMUŞ!
Mahmut TEKİN