MESELE VATANSA HATA YAPMA LÜKSÜMÜZ OLAMAZ…

Bu günlerde sosyal medyada dikkat çeken bazı paylaşımlarda, birilerine seslenen ancak sesini duyuramadığından şikayet eden kişilerin paylaşımları oluyor.

Bu paylaşımlardaki içeriğin ise seslenen kişinin seslendiği kişiye olan tavsiyeleri olduğu görülüyor.

İşin ilginci de bu kişilerin normalde arkadaş olması, hatta aynı sosyal veya siyasi çatı altında bulunması… Yani nedense yüz yüze söylenebilecek konular sosyal medyada ima yoluyla dile getiriliyor…

Buradan da anlaşılıyor ki, o kişiler her ne kadar arkadaş, siyasi veya sosyal anlamda beraber görülse de aslında biri birinden uzaklar…

Bu durumda olanlara bir tavsiyemle yardımcı olmak istedim:

Eğer yanında olduğunuz halde sesinizi duymayanlar varsa bilin ki o kişiler ya sağırdır, ya da bedenen yanınızda ama ruhen başka yerdelerdir.

Bu gibi durumlarda yapılması gereken ilk iş karşısına geçip hareket ve mimiklerle tane tane anlatmaktır, eğer o kişi sağırsa hareketlerinizden anlayacaktır...

Bunu yaptığınız halde yine anlamıyorsa ikinci alternatifin gerçekliği söz konusu, yani bedeni sizin yanınızda ruhu başka yerlerde.. yani sizinle ortak olmayan kişilikler taşıyorlar.

İşte o zaman terk-i mekân etmek, başka bir deyişle hicret etmek gerek..

Hicret edeceksiniz ki, orada boşuna zaman geçirmeyesiniz...

Gittiğiniz yeni yerdeki insanlardan sizi dinleyen ve kaygıları sizinkiyle aynı olan birileri çıkacaktır..

Gittiğiniz yerde bir yandan sizle aynı ufka bakan insan ararken diğer yandan da kendi mizanınızı yapın, çünkü daha önceki kişilerin sizi neden dinlemediğinin sebebini bulmanız gerekiyor...

Demek ki, ya bulunduğunuz ortam aslında sizin olmanız gereken ortam değildi veya siz doğru bildiğiniz şeylerde yanılıyorsunuz…

Mizanınız sonunda bulunduğunuz ortamın yanlış olduğunun sonucuna varırsanız o mekan veya kişileri terk ettiğiniz için üzülmenize gerek yok ama sizin doğru bildiğiniz şeylerin yanlış olduğu sonucuna varırsanız yapacağınız şey insani bir davranış gösterip “özür” dilemektir.

Çünkü hatalı olan siz olabilirsiniz, hatasız olup da yanlış yöntem uygulamış da olabilirsiniz...

Ne olursa olsun küsüp kenara çekilmeyin, kendinizi soyutlamayın ve asla cezalandırmayın... Çünkü  önceki yerdeki (sizi dinlemeyen) kişinin istediği bu da olabilir... yani belki de aslında düşündüğünüz gibi iyi niyetli kişiler olmayıp belki de sizi oradan uzaklaştırıp kendi dilediği ortamı ele geçirmeyi planlıyor veya bu planı gerçekleştiriyor olabilirler.

Eğer bu ortam siyasi veya sosyal bir yapı ise, unutmayın ki; zayıf ihtimal de olsa vatan ve milletimizin ayrışmasını planlayarak hıyanet içinde olanların kimler olduğunu anlayabileceğimiz belirtiler eskisine göre çok az.. Hayinler bizi çözdü, zaaflarımızı ve yapımızı iyi bildikleri için de aramızda rahatlıkla gizlenebiliyor...

İşte bu gibi durumlarda çok ama çok hassas olunması gerekir, mesele vatansa hata yapma lüksümüz olamaz!

Çok ama çok düşünüp ona göre davranmak hepimizin vazgeçilmez görevidir.

YORUM EKLE