MEKKE MÜŞRİKLERİ

Mekke müşrikleri; toplumda sanıldığının aksine Allah'a inanmayan, kendine Allah'tan başka ilahlar edinen bir toplum değildi.

Kâbe’deki putlar; Allah'tan başka edindikleri ilahlar değil, Allah’ın peşi sıra, kendilerini Allah'a yaklaştırıyor diye edindikleri aracılar, kendilerine şefaat edeceklerine inandıkları şefaatçiler idi.

Bunlar; Lat/ Uzza/ Menat vs. hepsi birer, Meleklere verdikleri isimlerdi.

Müşrikler; varlıklarına inandıkları ve aracı/kurtarıcı saydıkları Meleklerin putlarını yapıp tapıyorlardı.

Bunu KUR'AN ayetlerinden net bir şekilde anlayabiliyoruz.

19. Hiç düşündünüz mü Lat, Uzza

20. ve sonuncusuna, (hani) şu üçüncüleri olan Menat`a (neden dişi adlar verdiğinizi)?

...

23. Bunlar, sadece sizin ve atalarınızın uydurduğu isimlerden ibarettir.

Allah bunlara hiçbir yetki ve otorite devretmemiştir...

....

26. Her ne kadar göklerdeki melek sayısı çoksa da, Allah’ın dilediği ve razı olduğu kimseler için verdiği şefaat izni olmadıkça, onların şefaati hiçbir fayda sağlamayacaktır.

27. Elbet ahrette (gerektiği gibi) inanmayan kimseler, melekleri dişi isimlerle adlandırırlar.

28. Ama onların bu konuda hiçbir bilgisi bulunmamakta, sadece zannın peşine düşmekteler.

Şu da bir gerçek ki, zan asla gerçeğin yerini tutamaz.

(Necm sûresi)

Görüldüğü üzere, Kâbe’deki put isimlerinin Meleklere verdikleri isimler olduğu çok açık.

Müşriklerin;

** "Nebi olarak bir Melek gönderilmeli değil miydi" (Furkan 7) söylemi de, Müşriklerin Melek inancını ve Meleklere nasıl kutsiyet atfettiklerini ortaya koymaktadır.

Müşrikler, Melekleri (putlarını yapıp) "bunlar bizi Allah'a yaklaştırıyor" diyerek kendilerine aracı edinmişlerdi.

(Zümer 3)

Müşrikler, bu aracıların kendilerine şefaat edeceklerine inanıyorlardı.

(Yunus 18)

ALLAH, (Bkz. ayetlerin devamında) müşriklerin bu inançlarını yerden yere vurmakta ve hesabının çok ağır olacağı konusunda uyarmaktadır.

Benzer bir ayette de Rabbimiz, sevgili Nebi'mize hitaben:

!! De ki: "O’nun dışında kendilerinde (tanrısal güç) vehmettiğiniz kimseleri çağırsanıza.

(Düş kırıklığıyla) göreceksiniz ki, sizden hiç bir zararı kaldırmaya ya da onu (yararlı bir şeyle) değiştirmeye güçleri yetmeyecektir."

Kaldı ki, onların kendilerine yalvarıp yakardıkları kimseler (Melekler) var ya;

(Allah`a) en yakın sandıkları hangileriyse- işte onlar bile Rablerine yakın olmak için var güçleriyle çaba gösterirler ve O’nun rahmetini dilenip cezasından da korkarlar.

Çünkü senin Rabbinin azabı, her daim kaçınılması gereken bir ceza olmuştur.

(İsra 56/57)

...

Şimdi günümüze gelelim.

Bugün de; şeyh/ gavs/ kutub/efendi hazretleri/Allah dostu/evliya vs. adları altında insanlar putlaştırılmıyor mu?

"Onlar bizi Allah'a yaklaştırıyor (vesile),

Kıyamet günü bize şefaat edecek, biz Cennete girmeden girmeyecek" denmiyor mu?

!! O gün putlar helvadan/taştan/heykeldendi.

Bugün de etten/kemikten...

Ne farkı var?

Hiç bir farkı yok!

Bizim Allah'a yaklaşmak için bir aracıya ihtiyacımız yok.

O bize şah damarımızdan yakındır.

(Kaf 16)

Allah'a yaklaşmanın vesilesi şirksiz bir iman ve salih ameldir.

(Kehf 110)

Ve bizim şefaatçilere de ihtiyacımız yoktur.

Bize şefaatçi olarak Allah yeter!

(Zümer 43/44)

KUR'AN'I ALLAH AÇIKLAR

Bir ayeti, diğer ayetler ile EN GÜZEL TEFSİR ETTİĞİNİ (AÇIKLADIĞINI) (FURKAN 25/33) vurgulayan Rabbimize HAMDOLSUN

1. “… Bilmek isteyen (inanacak) insanlar için ayetlerimizi APAÇIK AÇIKLAMIŞIZDIR.”

BAKARA 2/118

2. "... Doğru yolu bulasınız diye işte Allah ayetlerini böyle AÇIKLIYOR."

AL-İ İMRAN 3/103

3. “… Eğer aklınızı kullanırsanız, işte size ayetleri AÇIKLADIK.”

AL-İ İMRAN 3/118

4. “İşte ayetlerimizi böyle açık seçik AÇIKLARIZ ki günahkârların yolu iyice belli olsun.”

ENAM 6/55

5. “… Bak, iyice anlasınlar diye ayetlerimizi nasıl her yönüyle AÇIKLIYORUZ.”

ENAM 6/65

6. “… Akleden kavim için ayetleri böylece ayrıntılı şekilde AÇIKLADIK.”

ENAM 6/97

7. “… Anlayan bir toplum için ayetleri AÇIKLAMIŞIZDIR.” ENAM 6/98

8. "Böylece biz ayetleri derinlemesine AÇIKLIYORUZ ki, "Sen ders almışsın" desinler; onu hakikati bilmek isteyen topluma izah ediyoruz."

ENAM 6/105

9. (De ki) "Allah'tan başka bir hakem mi ararım?" Kitap'ı size AÇIKLANMIŞ OLARAK indiren O'du...”

ENAM 6/114

10. “… öğüt almak isteyen toplum için ayetleri ayrıntılı olarak AÇIKLAMIŞIZDIR.”

ENAM 6/126

11. “… Bilen bir topluma ayetleri böyle detaylı olarak AÇIKLARIZ.”

ENAM 6/31

12. “İnanıp güvenen bir toplum için, bilgiyle detaylı AÇIKLADIĞIMIZ; yol gösterici ve rahmet olan bir Kitap getirdik.”

ARAF 7/52

13. “Ayetleri böyle etraflıca AÇIKLIYORUZ ki (bize) dönebilsinler (tevbe edebilsinler).” ARAF 7/174

14. “Biz, ayetleri, bilen bir kavim için böyle ayrıntılı bir şekilde AÇIKLIYORUZ.”

TEVBE 9/11

15. “Bu öyle bir kitaptır ki; Allah'tan başkasına kul olmayasınız diye ayetleri, hem muhkem kılınmış (şüpheden arındırılmış) hem de doğru kararlar veren ve her şeyin iç yüzünü bilen (Allah) tarafından ayrıntılı olarak AÇIKLANMIŞTIR. Ben ise size O'ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim.”

HUD 11/1, 2

16. "... Biz sana bu kitabı, her şeyi AÇIKLAYAN, bir yol gösterici, bir rahmet ve Müslümanlara bir müjde olarak indirdik."

NAHL 16/89

17. “Biz, her şeyi ayrıntılı olarak AÇIKLADIK.”

İSRA 17/12

18. "Biz, bu Kur’an’da öğüt alsınlar diye her türlü AÇIKLAMAYI yaptık…"

İSRA 17/41

19. Bu Kur’an'da insanlar için her türlü örneği AÇIKLADIK, fakat insanların çoğu küfürde direndi.”

İSRA 17/89

20. "Şurası bir gerçek ki size AÇIKLAYICI ayetler, sizden önce yaşayanlardan örnekler, korunanlar içinde öğütler indirdik."

NUR 24/34

21. "Onlar sana bir mesel getirdikçe, biz sana hakkı ve EN GÜZEL TEFSİRİ (AÇIKLAMAYI) getiririz."

FURKAN 25/33

22. “… Aklını kullanan bir kavim için ayetleri işte böyle AÇIKLIYORUZ."

RUM 30/28

23. "Biz bu Kur’an’da, insanlara (hakikati) her türlü dolaylı anlatım tarzını kullanarak AÇIKLADIK …”

RUM 30/58

24. “Bu öyle bir kitaptır ki; bilenler topluluğu için, Arabiyyen Kur’anlar (kümeler) olarak, ayetleri ayrıntılı AÇIKLANMIŞTIR.”

FUSSİLET 41/3

25. “… Aklınızı kullanırsınız diye ayetleri sizin için AÇIKLIYORUZ.”

HADİD 57/17

26. Biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşunu izle. Onun AÇIKLANMASI yalnızca Bize aittir."

KIYAMET 75/18, 19

RABBİMİZ BU KADAR VURGULUYOR, ANCAK

“… Ne var ki bu (durum) (Kur’an’ın getirdiği) haktan

(bazı insanların) uzaklaşmasını artırıyor.” MÜMİNUN 23/71

VAHYE SIĞINARAK DİYORUZ Kİ

"De ki; Hak Rabbinden gelendir; dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin!" KEHF 18/29

"... Sana düşen sadece tebliğ yapmaktır. Hesap görmek Bize aittir." RAD 13/40

Mehmet Tırpan

YORUM EKLE