(Önceki günden devam)

MODEL/MARKA KENT ADIYAMAN MUCİZESİNİN MİMARLARI

(Mucize, gizemli varlığıyla beraber, içinde büyüleyici “icaz ve veciz” ifadeler taşıyan; ibretli, etkileyici olay ve olgular bütünlüğüdür..)
 
Elbet!
Sırası gelmişken, bu “MUCİZENİN” mimarlarından da bahsetmek gerekir çünkü bu konuda asıl “ONUR VE PAYE” onlarındır ve elbette başta da “ADIYAMAN KENT” yöneticileri (VALİLERLE, BELEDİYE BAŞKANLARINI, STÖ BAŞKANI, KANAAT ÖNDERLERİ, BASIN/YAYIN ORGANLARI VE SİVİL HALK) olmak gerekir.

Elbette vefalı ”KENT” yöneticilerine ve onlara katkı sunanlara ne kadar teşekkür etsek azdır. 

Çünkü onlar, can feda insanlardır, ki asla halef/selef olduklarına ve siyasal parti ya da görüş farkına asla ve kata hiç bakmadan, yanlarına halkın “KANAAT” önderlerini, “STÖ” Temsilcilerini, VAKIF ve DERNEKLERİ, Medya/Basın Organlarını (Yazar/Çizer ve Editörlerini) de alarak, "Kentin Değişim/Dönüşüm süreciyle ilgili" olan Plan ve Projelerini de onlarla paylaşmak ve görüşlerini almak üzere gece/gündüz demeden AİLELERİNİ de ihmal etmek pahasına azimle, canla başla özveriyle çalışıp/çabalayarak oluşturdukları “Model/Marka-KENT” patentiyle kendilerini “ÜLKELERİYLE/MEDENİ DÜNYAYA kanıtlamış uygar ve erdemli insanlardır, ki “GERİ KALMIŞ ÜLKELERE” de model olsunlar diye...

Elbet onların “MAKAMSAL” hasret ve hasletinden örnekler de vermek istiyorum..

Zira dünya insanı bu vefalı “FEDAKAR” hayatını seve-seve ve asla hiç bir “MADDİ” menfaat beklemeden “MEMLEKETİNE” hasreden  “VATANPERVER” can feda, çalışkan “KENT” Yöneticilerini de  yakından tanıyarak; “KENDİLERİNE VE ÜLKELERİNE” vazgeçilmez örnek “MODEL” olarak dahiyane PROJELERİNİ de alsınlar, uygulasınlar isterim..

Yani, bu “ETKİNLİĞİ” her yıl yapmamızın bir amacı da budur elbet.. Ve elbet bununla hedefimiz de ”ADIYAMAN  MUCİZESİNİ” tüm “KENTSEL DOKUSU Ve YÖNETİM ANLAYIŞINI HAYATA GEÇİREN YÖNETİCİLERİYLE” beraber Batı Dünyasına da “ÖRNEK” olmak üzere ihraç etmek...

Onu çok özel, özgün ve örgün bir “MODEL” olarak “YERYÜZÜNE” uygulayarak onunla “DÜNYAYI” yeniden “İNŞA, İMAR ve İHYA” ederek “İNSANLIĞA” armağan etmektir..

Şüphesiz ki!

Adıyaman, eğer insanıyla beraber “ADIYAMAN MUCİZESİNİ” hayata geçirebilmişse, öncelikle bunu bu sevgi ve şefkat dolu, vicdanlı, merhametli ve en önemlisi “FEDAKAR VE PAYLAŞMACI” makam sahiplerine borçludur, ki elbette bu konumuzda büyük payın bu kadirşinas “İNSANLARA” ait olduğunu da asla unutmamak gerekir..

Ancak!

İsterseniz işe, “ADIYAMAN MUCİZESİNE” insanlık ve erdemlikleriyle “KENT’İN” il oluşuyla beraber başlanan “ADIYAMANIN” Kentsel değişim, dönüşüm ve gelişim süreci TEMELİNE ilk harcı koyarak “ERDEMLİK FİTİLİNİ” hasletiyle yakıp tutuşturarak o “MEŞALEYİ” söndürmeden, düşürmeden, sürekli canlı tutarak birbirlerine devrederek günümüze taşınmasını sağlayan KADİR ŞİNAS, vefalı, eskimez (UNUTULMAZ) geçmiş devlet, siyaset ve toplum yöneticilerden başlayarak devam edelim..

Mesela;
-Merhum Başbakan Adnan MENDERES; Küçücük bir İLÇE olan ADIYAMAN’IN İL olmak sürecine gönülden katılarak, isteyerek, imkan ve destek vererek ve kabul ederek (01 ARALIK 1954 tarihinde) büyük bir şevk ve iştiyakla “ONAYLAYARAK” olur/onur vererek “ADIYAMANIN KÖYLÜLÜKTEN KENTLİLİĞE UZANIŞININ SÜRECİNİ” başlatan “HÜKÜMET BAŞKANI” Devlet Adamı...

- ADIYAMAN MİLLETVEKİLİ ve Başbakan merhum Adnan MENDERESİN Hukuk Danışmanı/Hemşerimiz merhum Hüseyin FIRAT; Milletvekili arkadaşlarını da yanına alarak tüm Adıyaman halkıyla beraber el ele, gönül gönüle, azim ve kararlıkla çalışarak “ADIYAMAN’IN İL OLMAK SÜRECİNİ” başlatan ve başarıyla sonuçlandırarak “İL” olmasını sağlayan “UNUTULMAZ”  gönül ve siyaset adamı hemşerimiz..

Bununla beraber ADIYAMAN'IN İL OLUŞ HEYETİNE katılarak emek vermiş gönül ADAMI hemşerilerimiz... 

Mesela merhum M. Zeki ADIYAMAN ile A.Gani GÜRSOY, Mithat HARIKÇI, Sıtkı GÜRSOY, Mahmut BALTACI, Mehmet ABACI, Kazım SUCU, M. Ali SUCU, Kazım SUBAŞI, Hüsnü YAYLAGÜL, Rıfat KÜÇÜK, Hasan TOPRAK Yusuf ÖZDÜZEN, Ali ve Abdullah TURANLI, Abdullah KÖROĞLU, Ramazan YILDIRIM, Mustafa CANTEKİN, Mustafa AYDIN, Emirhan KANSU, Ahmet SELÇUK, Yusuf TURAN, Ali Avni TURANLI, Süleyman KARA, Kasım ve Müslüm ÖZTÜRK, Abdurrahman ve MUHİTTİN BOZDOĞAN, Ş. Abdurrahman ve Ali KARALÖK, Abuzer SAPDÜZEN, Mehmet DANIŞ, Osman SELÇUK ve Hacı KINACI gibi yüzlerce gönüllü vefalı  hemşerimiz...

Bu sürece destek verdiler..

Ve elbette bu sürece fikir, duruş ve eylemleriyle katkı yapan BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ:

1- BELEDİYE BAŞKANI; Merhum Ziya TANDOĞAN (Kara Ziya),

2-BELEDİYE BAŞKAN V.; Merhum H.Hüseyin BOZDOĞAN (Kertilli Hoca)

3- BELEDİYE BAŞKANI; Merhum Mahmut BİLGİNER (Emekli Hakim)

4- BELEDİYE BAŞKANI; Merhum Mithat HARIKÇI (GÜRLEVİK).

5- BELEDİYE BAŞKANI V.; Merhum Hüsnü YAYLAGÜL,

6- BELEDİYE BAŞKAN V.; Merhum FEHMİ BİLGİN (Fehmi Hoca)

7- BELEDİYE BAŞKANI; Merhum Mustafa Kemal KOCATÜRK.

8- BELEDİYE BAŞKANI; Aytaç BAYDAK (Özel İdare MD/ 12 Eylül Dönemi)

9- BELEDİYE BAŞKAN V.; İsmet ŞÜKÜROĞLU (Veteriner Hekim/ 12 Eylül Dönemi)

10- BELEDİYE BAŞKANI; Mehmet ERDEM,

11- BELEDİYE BAŞKANI; Şevket GÜRSOY (Sonra Milletvekili)

12- BELEDİYE BAŞKANI; Abdulkadir KIRMIZI,

13- BELEDİYE BAŞKANI; M. Necip BÜYÜKASLAN,

14- BELEDİYE BAŞKANI; F. Hüsrev KUTLU (E.Milletvekili)

15- BELEDİYE BAŞKANI; Süleyman KILINÇ (Doç Dr./Mevcut Başkan)

Evet!

ADIYAMAN KENT HİNDERLANDINA yaptıkları ya da planlayıp çeşitli nedenlerle yapamadıkları emek ve emellerinden dolayı hepsine kadirşinas ADIYAMAN HALKI adına şükranlarımızı sunuyoruz..

O halde bıraktığımız yerden devam edelim..

Bakın/Mesela;

- Adıyaman “KENT “ Yöneticileri, bilhassa “BELEDİYE BAŞKANLARI” asla kendi rızalarıyla “MAKAMA” gelmek istemezler, ki çünkü özellikle de akıl ve feraset sahibi memleket sever “ADIYAMAN HALKI” tarafından seçici bir anlayışla ve de kentin  “KANAT ÖNDERLERİNİN” teklif ve önermesiyle halkın bizzat seçtiği temsilcilerinin (ST Örgütleri, Vakıflar, Dernekler, Muhtarlar ile Basın/Medya Organlarının) tam, eşit ve  serbest “KATILIMI” ile görüşerek, konuşarak ve tartışarak “ORTAK BİR AKILDA” buluşarak; önce her “SİYASAL” partinin  “ADAY/ADAYI” belirlenir, sonra da “HALK“ kendi özgün/özgür iradesiyle  gider “SEÇİMLERDE”  istediği “ADAYA” da elbette “OY’UNU” verir…

Ancak genellikle “PARTİLER” anketlerle “HALKIN EĞİLİMİNİ” ölçtükleri için “SEÇMENİN” sesine uyarak “EHİL ve EMİN” gördükleri (TEK) adayın lehine “ÇEKİLİRLER” ki, bu nedenle de; ADIYAMAN’DA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ” çoğu kez sadece tek “ADAYLA” yapılır- herkes de onu destekler.. 

Elbette bu belki bir çok insana tuhaf gelebilir ancak, başta da belirttiğimiz gibi ADIYAMAN İLİNDE (herkesin illaki “BELEDİYE BAŞKANI” olmak gibi bir talebi/derdi aslında hiç olmadığı gibi, herkes ayrıca “SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ BAŞKANLIĞINI” falan da) pek istemez çünkü bir kere şunu demeliyim ki ADIYAMAN’DA herkesin yapmakta olduğu özel işi/İşlevi başından aşkın zaten, diğer bir sebep de bu (BELEDİYE VE STÖ vb. gibi) özgün ve örgün “MAKAMLAR” çok teknik, donanımlı, yetkin, mahir, ustalık ile akıl, feraset, eğitim, kariyer, yetenek ve cesaret ve de başka bir deyişle de içinde yaşanılan “KENT VE İNSAN UNSURUNA” karşı büyük görev ve sorumluluk ile “VEBAL” de isteyen işleri kendini yetersiz/LİYAKATSIZ addeden “İNSANLAR”; Pek üstlenmek de istemezler..

Ki  sanıyorum, zaten bizim ADIYAMANLILAR olarak en büyük sıkıntımız da, Adıyaman’da hiç “LİYAKATSIZ-EHİL VE EMİN” insan unsurunun bulunmaması değil, bilakis “EĞİTİMLİ, AKILLI, FERASETLİ, LİYAKATLI, YETENEKLİ” çok cesur insan unsurunun çokluğuna rağmen hiç kimsenin kendi (ÖZEL) işinden ve işlevinden fırsat bulamadığı ya da “FEDAKARLIK” etmek pahasına görev üstlenmek isteseler bile  “BELEDİYE ile SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN” “İNSANA” yüklediği (Özel) rol ve misyonunu tam ve eksiksiz olarak “İFA/İCRA” edememek korkusuyla “MAKAMDAN AF  DİLEMEK ÜZERE ” üzülerek “VAZGEÇTİKLERİ” sıklıkla yaşanan bir olaydır..

Ben şahsen bunun bir çok örneğiyle de bizzat yaşayarak karşılaştım..

Mesela!

Bir kaç yıl önce, bildiğim kadarıyla tam (40 yıldan beri) ADIYAMAN’DA (adını vermek istemediğim) bir “STÖ” Başkanlığını (gönüllü olarak, sırf görevden kaçmamak, aslında da hiç istemeden yapmakla beraber 30/40 adet STK'nın da Yönetim Kurulu Üyelik ya da Başkan Vekilliğini üstlenmiş olan) ADIYAMAN aşığı bir dostumuzdan dinlemiştim..                                                                                

Demişti ki!

Şaşırıp kaldım ancak pek bir şey de yapamıyorum, yani “TOPLUMUN” bana atfettiği görevden de kaçamıyorum, öyle ki (ÖZEL) işlerim aksamasın, fabrikalarım işsiz/işlevsiz ve önemlisi de “İSTİHDAMSIZ” kalmasın, komşu il ve ilçelerden gelen insanlar çalışsın diye (zira siz de biliyorsunuz ki bölge istihdamının %50’sini tek başına bizim işletmeler sağladığı için) GURUBA bağlı bütün işletmeleri etkin bir şekilde çalışır halde tutmamız da gerekiyor, ki bu nedenle geçen ay bütün işletmelerin koordinasyonunu sağlamak üzere gittim taa JAPONYA’DAN, dünya pazarlarını en iyi bilen “Dr.Taki Raki TOKUBAKİ” ile anlaşarak tam yetkili “CEO” olarak “HOLDİNGİN” başına geçirttim.. Gerçi bu sadece benim problemim değil, biliyorsunuz bu problem aslında bütün iş aleminde var.. Elbet diğer “ODA ve BORSALAR” da aynı problemi yaşıyorlar ki, bildiğim kadarıyla Adıyamandaki  bütün “STÖ” Başkanları aynı dertten muzdariptir;

Yerlerine yeni  bir “ODA/BORSA” başkanını bulurlarsa seve-seve bırakırlar(!) Yani bu işler öyle (40/50 yıl da) çekilmez ki sevgili (Halil Bey) dostum, değil mi yani ya??!!

Sizce haksız mı; Bu dürüst, vefalı, can feda  “MEMLEKETSEVER”, bu kadir/kıymet bilir “ADIYAMAN SEVDALISI” cefakar “İŞADAMI, ODA BAŞKANI, SPORTMEN AS BAŞKANIMIZ ve de (40 Derneğin) yegane FAHRİ/ŞEREF BAŞKANI dostumuz?

Bence  çok haklı.. ÇÜNKÜ, Adıyaman bu günlere belki, ”KENTİN ATANMIŞ ve de SEÇİLMİŞ” akil ve cevval yöneticilerinin sevk ve idaresinde geldi... 
Ancak onların yanında bu cefakar “İŞBİLİR” vefalı “SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN” de desteğiyle “OMUZLARINDAN” taşınıp yükselerek zirveye ulaştı ve bugün dünyanın gâh “İMRENEREK” gâh KISKANARAK baktığı MODEL/MARKA KENT ADIYAMAN MUCİZESİNİ” oluşturdular.

(Devam edecek)