BİR AYETİ ANLAYARAK OKUMAK; TÜM KUR’AN’I ANLAMADAN OKUMAKTAN DAHA SEVAPTIR.

"Kur’an'ı sindire sindire okuyun, anlayın, öğüt alın ve yaşayın!" (Zuhruf Suresi 3. Ayet) Düşünmeden anlamadan okunan Kur’an'da hayır yoktur.

Peki biz ne yaptık?!

- Kur’an'ın Arap harflerini seslendirerek, tecvitli ve bir şarkı gibi makamlı okuyarak,

- Düşünmeden, anlamadan, hayâtına geçirme endişesi duymadan sadece lafzını hızlı bir şekilde okuyarak,

- Meal ve tefsirleri okumadan yüzünden okuma ile yetinerek,

- Arapça metnini düzgün okuyup en fazla ve hızlı "Hatim"ler ederek,

- Formalite îcâbı ve adet olarak "Mukabeleler" takip ederek,

- Dirileri uyarması gerekirken mezarlıklarda ölülere okuyarak,

- Hafız olmak için ezberden teyp gibi okuyup tekrarlayarak,

- Kitaplığa terk ederek, süslü kabının içinde mapus tutarak veya duvarlara / araba aynalarına asarak ...

* Sevap kazanacağımızı zannettik!

"Okunmayan", okunup da anlașılmayan, anlașılıp da amel edilmeyen Kur’an'ın, duvarda asılı kalması ile hafızalarda asılı kalması (ezber) arasında hiçbir fark yoktur.

İman temeli üzerinde okunup amele dökülmediği müddetçe Kur’an, bizi cennete götüremeyecektir. Kişiyi kurtaracak olan hafızasındaki Kur’an değil, HAYATINDAKİ KUR’AN'DIR.

Mehmet Tırpan