Koronavirüs ve katiller...

"Covid-19  ve katiller" diye başlamak istiyorum.

Evet ortada bir salgın hastalık var.

Bu hastalıktan korunduğumuz zaman ise yakalanma riskimiz yok.

Maske takarak, aramızda sosyal mesafe koruyarak ve hijyen kurallarına uyarak normal hayatımıza devam edebiliyoruz.

O zaman bile hastalıktan yüzde 90 gibi yüksek bir rakamla korunuyoruz.

Peki biz ne yapıyoruz?

Evlere şenlik,

Düğün, dernek, eğlence, tatil vazgeçmiyoruz.

Maskeleri kolumuza, parmağımıza, bilmem nerelerimize takıyoruz.

Hastalıkla dalga geçip gidiyoruz.

Evet bile bile insanların ölümüne neden oluyoruz.

Peki o zaman katil olmuyor muyuz?

Eğer, katil demek insan öldürmek demekse

Siz bir insanı bir tarafa bırakın insanları öldürüyorsunuz.

Neden katil sayılmıyorsunuz şaşıyorum valla.

Bakınız, bir kişiyi öldüren hukuken ve şer’en katil sayılıyor.

Bu dünyası ve ebedi dünyası yıkılıyor.

Bu dünyada ömrü hapiste, öbür dünyada Cehennemde geçiyor.

Peki şu Korona salgınındaki katillere ne oluyor?

Yüzlerce kişiye hastalığı bulaştırıp,

Onlarca kişiyi keyfi emelleri uğruna öldürüyorlar.

Dahası da bu insanlar hiç bir suçları yokmuş gibi elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaşıyorlar.

Allah’tan reva mıdır?

Bu duyarsızlığı şahsen kabullenemiyorum.

İnsan öldürmek veya ölümüne sebep olmak kanunda neyse bu salgında da o kanuni maddeler geçerli olmalıdır.

Öyleyse devletin getirdiği kurallara uymayanları ölümlere sebebiyetten sayılsın.

Bile bile insanları ölüme götürenler yargılansın.

Dışarıya maskesiz çıkanlar, canlara kıyanlar terörist sayılsın.

Maske takmayanlara en büyük cezalar verilsin.

Sosyal mesafelere uymayanlara en büyük cezalar verilsin.

Devletin ilan ettiği kurallara uymayanlara en büyük cezalar verilsin.

Eğer ki COVİD-19 Önlem alındığında hastalık kapma riski sıfıra iniyorsa,

Hastanelerimiz neden korona virüs hastalarıyla dolup taşıyor?

Yoğun bakım servislerimiz neden atom bombası atılmış yöreleri anımsatıyor?

Her gün 20-30 insanımız neden işkence çekerek ölüyor?

Neden, neden, neden?

Bakınız ekonomi çöküp gidiyor.

İnsanlarımız işsiz, güçsüz kalıyor.

Anneler, babalar evlatlarını kucaklayıp öpemiyor.

İnsanlar en yakınlarının cenazesine dahi katılamıyor.

Evlatlar anne ve babalarından, anne ve babalar evlatlarından çekiniyor.

Soruyorum herkese peki tüm bunlar neden?

Peki çare varken neden bunlar yaşanıyor?

Bu kadar mı duyarsızız?

Bu kadar mı vicdansızız?

Bu kadar mı merhanetsiziz?

Bu kadar mı cahiliz?

Olmaz arkadaşım, kendimize gelelim.

Çare varken hayatımızı karartıp  zehir etmeyelim.

Bu arada devlet yetkililerine de sitemim var.

Yasaksa yasak olsun.

İnsanlarımızın bir kısmı aylarca eve mahkum oluyorsa,

Bir kısmı da maskeyle, sosyal mesafeyle, hijyenle adeta dalga geçiyorsa,

Yok böyle bir dünya.

Ya getirdiğiniz kurallara uymayanları gözaltına alın, tutuklayın veya diğer cezai işlemler uygulayın.

Ya da herkesi serbest bırakın kim öldü kim kaldı yapın.

Kalan sağlar bizim olsun.

Onlarca, yüzlerce kadın, erkek, çocukların ölmelerine vesile olanlara bir şekilde lütfen hesap soralım.

Eğer ki ağız ve burun kapatmakla hastalık riski yüzde 65’e iniyorsa,

Eğer ki maske ile birlikte sosyal mesafeyi koruma hastalık riskimizi yüzde 90 azaltıyorsa,

Buna rağmen maske takmıyorsanız, demek ki insan öldürmekten zevk alıyorsunuz.

Yahu bir maske ya,

Bir maske ya, bir maske takmak insan öldürmekten daha mı zor geliyor?

Şaşıyorum ya….

Sözün özü, bu hastalıkta fedakarlıkta bulunmayanlara tek kelime ile,

Katilsiniz, katilsiniz, katilsiniz diyorum.

Önlem almayanlara da katillere yardım ve yataklık ettikleri için,

Sizler de katilsiniz diyorum.

Kalın koronasız günlere…..