“Sığındığın denizde bir balık yutar Seni,
Kaçındığın kıyıya yeniden atar Seni..”
Kal-u bela’dan beri Kalem-ı Kadim ile;
Her varlığın üstüne nakşolunmuş muteber,
Şek yok, hiç şüphe yok ki-itiraz etsen bile;
Attığın her adımda karşına çıkar “KADER..”
Biraz “cüz-i irade” idrak’e sardırılmış;
Sen onunla yolunu bulduğunu sanırsın,
Gözlerindeki perde birazcık kaldırılmış;
Ne kadar zorlasan da,”aklın kadar” tanırsın..
Rotası çizilmiştir! Kader yolu’nda ömrün;
Bildiklerin seninse,bilmediklerin kimin??
İster aklınla yaşa, ister nefsinle sürün;
Vicdanın sesi derki; “Hayr ile şer” HAKİM’İN..
Varlığını yel alır “hüsnünle su-i zan’ın”;
Bu “zaman tüneli’nin” girdaplı kulvarında,
Zira çok aciz kalır; “Akıl ile İzan’ın”,
Bindikleri “kaderin” tecelli duvarında..
İsyana hiç gerek yok! “Ömrün her mevsiminde;
Bazen zulüm, bazen de şefkat tokat’ı yersin!”
Kaçsan da, kaçmasan da; “Solan her bir resminde
Cilvesi’ni görünce, eyvah!Kaderim dersin..
Her cilvenin üstünde, “sırlarıyla” gizlenir;
Tarife gelir fakat, varlığı kalır meçhul!
Kim diyorsa ki; KADER, İZLENİP/DİZGİNLENİR,
Varsın peşinden koşsun!Ne para versin, ne pul..
(İHB/Şiir Pazarı Şiirleri/Kader-05 Haziran 2005/Adıyaman)
Harika