İSLAMDA KANDİL GECELERİ VAR MIDIR?

Ne Mevlit, ne Regaip, ne Mirac, ne de Berat gibi mübarek sayılan kandil geceleri Kur’an’da olmadığı gibi, Peygamberimiz ve Sahabesi tarafından da kutlanmamıştır.

Sadece Kadir Suresinde Kadir gecesinden bahsedilmekte ise de, bu gecenin kutlanmasının sevap olduğu değil; Kur’an’ın inmeye başladığı gece olması nedeniyle, Kur’an’ın önemine vurgu yapılmaktadır.

Bu iddialarımıza inanmayanlar, Diyanet İslam Ansiklopedisinin KANDİL maddesini SONUNA KADAR okurlarsa, iddialarımızın doğruluğunu anlayacaklardır.

Okumak isteyenler için KANDİL maddesini aynen aşağıya alıyorum. Şüphesi olanlar ansiklopediye bakabilir yada internetten sorgulayarak bulup okuyabilirler.

DİYANET İSLAM ANSİKLOPEDİSİ  KANDİL MADDESİNDE  KANDİL GECELERİ HAKKINDA ŞU BİLGİLER VERİLMİŞTİR

KANDİL (Müslümanlarca mübarek sayılıp kutlanan özel geceler)

Müellif: NEBİ BOZKURT

Osmanlı Padişahı II. Selim döneminde (1566-1574) camiler aydınlatılıp minarelerde kandiller yakılarak kutlandığı için bu gecelere kandil geceleri denilmiştir.

Bunlar Mevlid, Regaib, Mi‘rac, Berat ve Kadir geceleridir. Bazan Arapça “leyl” (gece) kelimesi eklenerek leyle-i Kadr, leyle-i Berât ... şeklinde de kullanılır.

Bu gecelerin kutlanma tarihleri kamerî takvime göre şu şekilde belirlenmiştir: Mevlid kandili Rebîülevvel ayının on ikinci, Regaib Receb ayının ilk cuma, Mi‘rac aynı ayın yirmi yedinci, Berat Şâban ayının on beşinci, Kadir ise Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi. Zikredilen rakamlar daima geceden sonra gelen güne aittir.

MEVLİD KANDİLİ

Hz. Peygamber’in doğumu münasebetiyle kutlanır. Mevlid kutlamalarını ilk ihdas eden zatın Erbil Atabegi Muzafferüddin Kökböri (ö. 630/1233) olduğu kabul edilir.

Bu kutlama için toplananlara Mevlid Kıssaları okumayı ilk başlatan kişinin ise Mısır Çerkez hükümdarlarından biri veya Mısır Fâtımîleri olduğu söylenir (Ca‘fer Murtazâ el-Âmilî, s. 20). Makrîzî’nin Fâtımî bayramlarıyla ilgili yazdıkları bu konuda onların önceliğini teyit eder mahiyettedir (el-Ḫıṭâṭ, I, 490).

Osmanlı döneminde Mevlid kandillerinde çeşitli kutlama faaliyetleri icra edilirdi. İbnü’l-Hâc gibi bazı fakihler, Mevlid münasebetiyle yapılan eğlencelere ve israf olduğu gerekçesiyle çok sayıda kandil yakılmasına karşı çıkmıştır. Süyûtî, Mevlid gecelerinde toplu halde Kur’an okunmasını ve Resûl-i Ekrem’e dair sohbetlerin ardından yemek ikram edilmesini bid‘at-ı hasene olarak görmektedir (Ḥüsnü’l-maḳṣıd, s. 41; ayrıca bk. MEVLİD).

REGAİB KANDİLİ

Bir kısmı zayıf veya mevzû olmakla beraber Receb ayının faziletine dair nakledilen rivayetlerden Resûl-i Ekrem’in bu aya ayrı bir değer verdiği anlaşılmaktadır.

Zamanla Müslümanlar üç ayların ilk Cuma gecesine rağbet gösterip ihya etmeye başlamışlardır.

Bu gecenin Regaib diye adlandırılmasında Hz. Peygamber’e izâfe edilen, fakat hadis âlimlerince mevzû olarak değerlendirilen rivayetin de (Süyûtî, el-Leʾâli’l-maṣnûʿa, II, 56) etkisi olmuştur.

Regaib Namazıyla ilgili rivayeti 412 (1021) veya 414 (1023) yılında vefat eden Ali b. Abdullah b. Cehdam’ın ihdas ettiği söylenir (Zehebî, V, 172; İbn Kesîr, XII, 18; bk. REGAİB GECESİ).

MİRAC KANDİLİ

Receb ayında kutlanan diğer bir gece de Mi‘rac Gecesidir. Abdullah b. Mes‘ûd’un rivayetine göre bu gece beş vakit namaz farz kılınmış, Hz. Peygamber’e, Allah’a şirk koşmadıkları sürece ümmetinin günahlarının bağışlanacağı müjdesi verilmiştir (Müslim, “Îmân”, 279). Bu haber şefaatle ilgili rivayetlerle birlikte mütalaa edildiğinde Mi‘rac Müslümanlar için bir bayram, kutlanmaya lâyık bir olay haline gelir (bk. Mİ‘RAC).

BERAT KANDİLİ

Berat gecesi adını Allah’ın günahkârları affetmesinden alır (berâet). Tâbiîn âlimlerinden İkrime’nin de dahil olduğu bir grup âlim, Duhân Sûresinde (44/3) sözü edilen “mübarek gece”nin Berat olduğu kanaatindedir (Taberî, XXV, 108-109).

Resûl-i Ekrem’in bu gecede ibadetle meşgul olmayı ve gündüzünde oruç tutmayı teşvik ettiği nakledilir (bk. BERAT GECESİ).

Mehmet TIRPAN

YORUM EKLE