HAYIRLARA VESİLE OLMAK...

Külli ve cüzi (cüz'i) irade deyimleri Arapça kökenli olup dilimize de yerleşmiştir.

Külli bütün, cüzi ise kısım anlamında kullanılır. Bu kelimeler birşeyi yapıp yapmama gücünü tanımlayan "irade" kelimesiyle birlikte kullanıldığında devam cümlelerinde kaza ve kaderin tanımı da görülür.

Kaza, istem dışı yaşananlar; kader ise ilahi yazgı olup yaşanması insanın elinde olmayan herşeyi kapsar.

İslam inancına göre belirli bir ömür yaşayacak olan insanlar külli irade sınırları dahilinde kullandığı cüzi iradesinden dolayı yargılanacak...

İstisnasız herkes, mahşer günü gerçekleşecek olan bu yargılamada kaza ve kader dışında yaptıklarının hesabını verecek. Örneğin programında yokken aniden bir yakını rahatsızlanan kişinin başka bir şehre gitmesi kazadır, çünkü o kişi elinde olmayan nedenlerin etkisiyle bir yerden diğerine gitmek zorunda kalmıştır. Kader ise ilahi iradenin sahibi olan Allah tarafından o şehre gidilmesine vesile olan olayların bütünü olup olay kahramanlarının yazgısıdır. İsteseler de istemeseler de olayın bütün kahramanları ve olayın gerçekleşmesine vesile olan araç ve gereçler belirli bir sistem dahilinde ve tam zamanında bir araya geleceklerdir.

Cüzi iradesiyle o zamanla ilgili önceden plan yapmış o kişilerin planlarındaki aksamaya kaza denir.

İnsanlar kader kapsamında yaşadıkları kazalar esnasında sürekli olarak ihtimallerle karşılaşır ve bu ihtimalleri cüzi iradesiyle değerlendirir, yönünü belirler ve böylece imtihanındaki soruları cevaplamış olurlar. Örneğin plansız ve istem dışı gidilmiş olan o şehirde hastasıyla ilgilenen görevlilerin haklarına dikkat edip etmemek gibi. Sağlık alanında hizmet ederek bir yandan insani davranış sergileyen, diğer yandan da rızkını bu iş vesilesiyle kazanan sağlıkçılara teşekkür etmek de, onların emeklerini yok sayıp hakaret etmek de cüzi irade kapsamındadır. Aynı şekilde o şehirdeki sağlıkçı da çaresizce kendilerine koşup canlarını teslim eden bu kişilere yönelik davranışıyla yargılanacaktır ki bu da onun cüzi iradesi kapsamındadır.

Hayatın tüm alanlarında gerçekleşen kaza ve kaderleri topyekün düşündüğümüzde toplumsal iradeyi de görebiliriz. Toplumsal irade, kaza ve kaderlerini yaşayan bütün insanların sonuç itibariyle sergiledikleri cüzi iradenin sonucudur. Kapıcı, hamal, garson, memur, başkan, vali, vekil, bakan vs. kısacası aklımıza gelen-gelmeyen her yaş, cinsiyet, görüş ve meslekteki kişiler cüzi iradeleriyle ayrı ayrı gerçekleştirdikleri şeylerle toplumsal bir döngüde de rol almış olurlar.

Örneğin terziye kumaş satan, o kumaşı satın alan, kumaşı kıyafete dönüştüren herkes aslında kendi kaderlerini yaşarken cüzi iradelerini de sergilemiş oluyorlar. Satıcı kumaşı normal değeriyle de pahallı da satabilir, terzi o kıyafeti dikerken özenir veya baştan savabilir, kaliteli işçilik veya malzeme de kullanabilir, kalitesiz de..

Bu konuyu milletler bazında da düşünmek gerek. Örneğin Afrikadaki yoksul insanlarla ilgili kararı verenler de sonuçta birer insan olup cüzi iradelerini sergilemektedirler. Zulümden yana olup o masum insanları sömürmek veya sömürülmelerine engel olmak da o karar vericilerin cüzi iradesidir.

Bütün bu gerçekler karşısında nihayi bir karar vermek durumundayız.

Eğer ilahi yargı sonucu cezalandırılmak istemiyorsak biri birini takip eden olayların bize sunduğu cüzi irade şıklarından hayırlara vesile olanını tercih etmemiz gerekiyor. Aksi halde cehennemle cezalandırılmak ihtimali de var. 

Bazen bizce olumsuz görülenlerin aslında insanlığın kaderinin hayırlı bir vesilesi olabileceği ihtimalini unutmamak gerekiyor.

Mesela Atatürk'ün kurtuluş mücadelesinde karşılaştığı olaylara yönelik cüzi iradesiyle uyguladıkları Türkiye Cumhuriyetinin doğumuna vesiledir. Nihayetinde o da bir insandı ve kendi kaderini yaşarken elbette ki bazı kazalarla da karşılaştı ama o öyle bir irade sergiledi ki bir milletin kurtuluşuna vesile oldu.

Şimdi de sıra bizlerde; 2023 gibi önemli bir viraja ilerleyen Türkiye'nin güçlenerek dünya Müslümanlarının zulümden kurtuluşuna vesile olması da başarısız olup da acılar içinde susması da bu kaderi yaşayan bizlere bağlı..

Bizler bu doğumun kahramanı mı olacağız yoksa engeli mi?

Kesin olan şu ki, Türkiye 2023'ü de sonraki yılları da görecektir. Onu yok etmeye kimsenin gücü yetmeyecektir, çünkü bu ülkenin iradesini yaşatan milletin özünde ilahi bir şuur var.

YORUM EKLE