HAYATIMIZDAKİ GELİŞMELERİN ÖZÜ...

Doğrusu din bilgini değilim, fetva verecek makam veya seviyede de değilim ama istisnasız her insanın hayat boyu yaşadıklarına bakınca rahatlıkla, (deliliyle) şahit olacağı mutlak gerçeğin de farkındayım.

Nitekim Yüce Allah’ın “apaçık delillerle” bize sunduğu Kur’an-ı Kerimde de (bizzat kendisi tarafından) bize bildirdiği bir imtihan dünyasında olduğumuzu bilen bizler, bazen nefsani nedenlerle “neden” ve “sonuçlar” hakkında yorum yaparken hataya düşebiliyoruz.. Bu yazımda söz konusu hataya düşülme durumlarını örnekleyip öncelikle kendimi sonra da siz (okuyucularımı) uyarmak istiyorum.

Bazen öyle şeylerle karşılaşırız ki, bizimle aynı şartlarda olmasına rağmen bizden daha rahat ve bol imkânlarla yaşayan insanları görür, “neden yani, benim ondan farkım ne, neden o daha rahat ve bol imkânlarla yaşıyorken ben bu zor süreci yaşıyorum” gibisinden serzenişlerde bulunuruz.. İşte bu serzeniş durumlarında maalesef  birçok kişi istemeden de olsa imtihanın o anki sorusunu yanlış cevaplamış oluyor ve kaybediyor, halbuki sabretmeyi başarsa ve sussa o darlık ve huzursuzlukla ilgili soruyu doğru cevaplamış olacaktır…

Şöyle ki, bazı insanlar vardır ki hayatı boyunca (Allah’ın emirleri doğrultusunda) alkolden uzak durur, ibadetlerini yapar, yalan ve benzeri yasaklardan uzak durur, kul hakkı yemez ama buna rağmen maddi ve manevi açıdan bir türlü rahata eremez ve hayatının belirli dönemlerini sıkıntılar içerisinde yaşarken bunun tam tersi bir yaşamı tercih eden başkaları hem varlıklı, hem sağlıklı ve hem de mutlu bir dönem yaşar; bu kişileri görenler de “neden, niçin benim hayatım zorluklarla geçiyor” cümlesiyle özetlenecek sitem cümleleri kurarlar ve maalesef  bu hatayla da yaptığı bütün güzel amellerinin boşa gitmesine neden olabilirler…

Kehf Suresinin 7’inci ayetinde “şüphesiz ki biz, hangisinin daha güzel amel yapacağını denemek/ortaya çıkarmak için, yeryüzünün üzerindekileri onun için bir süs kıldık” diyen Allah o şahit olduğumuz ve bizce hatalı bir ömür yaşamasına rağmen varlık içerisinde gördüğümüz ve sitem etmemize neden olan kişilerin aslında bizlerin sabır imtihanının vesilesi olduğunu unutmamalıyız…

Dikkatle ve inceleyerek bakarsak kainatın her köşesinde mevcut olan canlı-cansız varlıkların hepsinin bize dönük yüzünün dışında yer yüzünde yaşayan bütün insanlara ayrı ayrı görülen başka milyarlarca yüzü vardır. Örneğin biz gece gökteki ayı bir açıdan görürken diğer insanlar da bulundukları yer ve konuma göre başka açılardan görmektedirler.

İnsanların kainattaki varlıklardan faydalanma şekli ve zamanları da yine herkese göre ayrı ayrı tad, görünüm ve şekillerdedir. Aynı çeşmeden su içen bütün insanlar sonuçta su içmektedir ama kimsenin içtiği su aynı damla ve özelliklerden oluşmamaktadır… Bu gerçeği fark etmek ve ona göre düşünüp hayatına çekidüzen vermek de tam tersi fark etmeyip bu gerçeği bilmenin nimetinden faydalanmamak da mümkündür…

Her Müslümanın Ankebut Suresinin 29’uncu ayetinden haberdar olduğunu düşünüyor ve inanıyorum; bu ayette “yoksa insanlar, ‘iman ettik’ dedikten sonra, imtihana tabi tutulmadan bırakılacaklarını mı sandılar?” diyen Allah’ın bizden istediği de çok zor değildir, “iman etmek” ve “hayırlı amellerle” yaşamak yeterlidir. Ötesi ise imanın gereği hayırlı amellere vesile olan Namaz, Oruç, dedikodudan uzak durma, faize bulaşmama, sadaka verme, hastalara ve düşkünlere destek olmak gibi uygulamalardır… Hangi uygulamayı yaparsanız o uygulamanın sonunda hatadan uzaklaşmak için bir adım atmış oluyoruz ki bu da hayattaki imtihanı geçmemiz için yeterli gelecektir.

Allah (apaçık) gerçekleri fark edip sabırla hayırlara vesile olmamızı hepimize nasip etsin.

Mehmet Emin Danış

YORUM EKLE
YORUMLAR
Mehmet pakır Adıyaman
Mehmet pakır Adıyaman - 3 yıl Önce

Haram kazanç dan uzak durmadigimiz taktirde kazancınızın hayrını bereketini bulamayız