(TAM KAPANMA YAZILARI-3)

Bu konudaki sorulardan biri de “hangi partiden aday olacağım” konusuydu.

Doğrusu henüz karar vermiş değilim. Partilerin anketlerdeki durumu netleşmeden bir karar vermem de mümkün değil ama kriterlerimi şöyle sıralayabilirim:

AK Parti olma ihtimali çok zayıf. Çünkü onun aday adayı listesi çok kalabalık ve orada aday tespitlerinde ne kamuoyuna, ne parti içi sorgulamalarına ne de fotoğraflara önem veriliyor. Kariyer, mariyer hep ikinci planda. “Reis ve onun görev verdiği abi ne derse o kişi” listeye giriyor. Durum böyle olunca partideki “abi”nin beni seçip seçmemesi ihtimalini göz ardı edemem. Muhtemelen beni seçmeyecektir, çünkü seçilir seçilmez onu da devirip partinin yeni “abi”si olacağımı o da bilir.

CHP’ye gelince, o ihtimal de zayıf. Çünkü orada da Abdurrahman Tutdere faktörü var. İnsan bu kadar mı hızlı olur? Meclis açılır açılmaz, üstelik her gün, bıkmadan-usanmadan ve yorulmadan söz alıp, nerede bir vatandaşın sorunu varsa gündeme getiriyor. Onun olduğu ortamda liste başı olmam çok zor.

Gerçi İl Başkanı Burak Binzet, Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Buluş ve diğer teşkilatların başkanlarıyla aram çok iyi ama yine de listede ikincilik riskine girmeyi düşünmüyorum.

İYİ Parti’deki yükseliş hızla devam ederken başka alternatifi düşünmek pek akıl kârı değil.

Belki de bazı aday adayları gibi siz çok kıymetli seçmenlerime sorup, anket sonucuna göre karar vermem daha mantıklı…

Malumunuz bazı aday adayları şimdiden anketlere başladılar.

Gerçi ben anket yapsam sonuç yüzde 99 belli. Elbette ki, “sen neredeysen biz oradayız” sesleri yükseleceğinden hiç şüphem yok.

Mehmet Emin Danış