Herkesin Merak Ettiği, Gündemdeki Soru
“KİM BU SOFİ SERKAN?”
Gazetemiz Sahibi Mehmet Emin Danış, sosyal medyada milyonlarca takipçisiyle gündemi meşgul eden, Adıyaman’ın yanı sıra dünya genelinde yüz binlerce kişinin merak ettiği Sofi Serkan’la görüştü… Herkesin merakla biri birine sorduğu soruları ileterek cevaplarını aldı…
İşte, gündemi oluşturacak Röportajımız!
DANIŞ- Hocam, Ocak ayı itibariyle Adıyaman’da adeta bir reklam kampanyası yaptınız. Panolara ilan verdiniz, sosyal medyada zaten milyonlarca takipçiye ulaşmış durumdasınız. Tabi, Adıyaman küçük bir şehir olduğu için birden bire bir yankı oldu. “Kimdir bu Sofi Serkan, nedir, necidir, ben bunu zaten tanıyorum falan kişi, falanın oğlu” gibi sözlerle kimi küçük görerek, kimi anti görüşler sunarak yani sizin aleyhinize gündem oluşturdu. Ben de bir Gazeteci olarak sizinle bu konuyu görüşmek istedim. Yani şu an Adıyaman genel olarak sizi merak ediyor, “bu Sofi Serkan kimdir” gibi soruların cevabını alıp, paylaşmak istedim. Çünkü sizi seven de daha iyi bilgiler alıp sizi tanımak istiyor. İl sorum kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
SOFİ SERKAN- Öncelikle selâm aleyküm. Rabbimin rahmeti, mağfireti tüm İslâm âleminin üzerine olsun. Rahman ve Rahim olan Allah’ın mübarek sözleriyle sözlerime başlıyorum. Tabi ki gerek sosyal medyada, gerekse halkın nazarında olsun bir yankı uyandırdı. Ben Adıyaman, 1993 doğumlu Serkan Taşkıran, Sofi Serkan denilen, bilinen kişiyim. Adıyaman’da bilinen ve tanınan bir kişinin, Şerbetçi Vahap Ustanın oğluyum, Şerbetçi Kadir’in de torunuyum.
DANIŞ- Gayeniz nedir?
SOFİ SERKAN- Biz, Allah yolunda ibadet edip, Allah yolunda mücadele edip, insanlara faydalı olmak için gayret etmeye geldik. Hiç kimseden hiçbir beklenti beklemeden bu yoldayız. Yani bizim yaptığımız işler Rahmanidir.
DANIŞ- Muska veya benzeri işler mi yapıyorsunuz?
SOFİ SERKAN- Bizim yaptığımız muska ve sair işler değil. Sadece insanlara yardımcı oluyoruz.
DANIŞ- Okul eğitiminiz nedir?
SOFİ SERKAN- İlkokul mezunuyum. Yaklaşık 17 sene Adıyaman Yeni ve Eski Mezarlığında çocuk mezarlığına bakıcılık yapıyordum. Bir gönüllü olarak. Bu çalışmam A Habere de çıktı. Yani hiçbir dünyevi duygu beslemeden bakıyordum. Bu çalışmam gizliydi, haber sayesinde açık ve eşkereye çıkardılar. O ara “gel seni işe alalım” diyenler oldu, bunu tabi ki kabul etmedim.
DANIŞ- Kanuni anlamda resmi eğitiminiz ilkokul, dini anlamda nedir?
İCAZETİ KİMDEN ALDI?
SOFİ SERKAN- Elhamdülillah çok büyük müderrislerin eli altında eğitim aldım. İstanbul’da bizzat Mahmut Efendi Hazretlerinin mübarek ellerinden icazet almışım. Hamdolsun, tescillidir.
DANIŞ- Mahmut Efendi’yi biraz daha açıklayabilir misiniz, tanımayan-bilmeyenlerin anlayacağı şekilde biraz açıklar mısınız?
SOFİ SERKAN- Mahmut Efendi, zamanın mücedditidir. Mahmut Osmanoğlu diye geçer. İnsanları İslâm’a, Kur’an’a, Namaz’a davet eden, Hazreti Peygamber (AS)’ın sünnet-i seniyesini yaşayan ve yaşatan bir insandır. Ahirete göç etmiş bir insandır.
DANIŞ- İcazet aldım dediniz, icazetin anlamı nedir?
SOFİ SERKAN- Doğru olduğunun tespitidir. Bir insandan eğitim aldıktan sonra o size “tamamdır” diyor, biz buna icazet diyoruz. Yani “artık insanlara öğretebilirsin, insanları İslam’a davet edebilirsin, yaşadın ve yaşatıyorsun” demektir.
DANIŞ- Bugüne kadar hep Adıyaman’da mıydınız?
SOFİ SERKAN- Yaklaşık 5-6 yıl İstanbul’da, 2 yıla yakın Bağdat’ta, Mekke’de ve Medine’de kaldım, hem umre ziyareti yaptım, hem de ibadet yaptım. Şu anda da bir yurtdışı programımız var, güzel insanlardan eğitim almak, bilgimizi arttırmak amacıyla gideceğim inşallah.
MUSKA YAPIYOR MU?
DANIŞ- Muska yapıyor musunuz?
SOFİ SERKAN- Muska nedir, önce bunu öğrenelim. Halkımız bazılarına “Muskacı Hoca” diyorlar. Aslında muska Felâk ve Nas Surelerinin yazılmasıdır. Mesela korkan bir çocuğun omzuna veya boynuna asarlar, muskanın özet tanımı budur. Bunun dışında yazılanlar caiz değildir. Onların dinimizde yeri de yoktur.
DANIŞ- Siz onları yapmıyorsunuz yani…
SOFİ SERKAN- Hayır, kesinlikle.
DANIŞ- Diyelim ki bir vatandaş geldi, kendisine bir büyü yapıldığını,, nazar edildiğini veya başka şeyler gördüğünü söyledi. Siz onlara neler yapıyorsunuz?
SOFİ SERKAN- Bildiğiniz gibi zaman ahir zaman. Tabi ki büyü çok ilerlemiş. İnsanlar biri birlerini çekemiyor, misal, siz bir basın mensubusunuz ve sizi çekemiyorum, sizi nasıl yıkabilirim, büyüyle-nazarla… Bunlar var. İlk büyü Fahri Kâinat Efendimiz Hazreti Muhammed (SAV)’ye mübarek saçından yapıldı. Yapanlar ise Yahudi’ydi. Yapılan büyüyü Zervan kuyusunun içerisine attılar. Hazreti Peygamber Efendimiz günlerce hastalandı. Hastalandığında kızı Fatmatüz Zehra Annemizi bile tanıyamadı. Cebrail (AS) geldi ve “Ya Resulallah, Yahudiler sana büyü yaptı ve büyüyü de Zervan kuyusunun içerisine attı” dedi. Hazreti Muhammed, Hazreti Ali (RA)’yı gönderdi, büyü çıkarıldığında ve düğümü çözüldüğünde Cebrail (AS) geldi ve “Ya Resulallah Felâk ve Nas surelerini oku” dedi. Felâk ve Nas çok tesirli ayetlerdir, tabi ki büyü var. Yuvaların dağılma sebebi büyüdür, biz büyü de bozuyoruz. Bu Rabbimizin bize vermiş olduğu bir ilimdir. Bu kimsenin kimseye vereceği bir ilim değil. Manevidir.
DANIŞ- Anladığım kadarıyla Felak ve Nas surelerini herkesin okuması ayrı şey, bunun bir de sırrı var…
SOFİ SERKAN- Tabi ki. Misal, diyor ki “Küfüvan ehad”… bunu bir üç harflinin mağdur ettiği hastaya okuduğunda o üç harfli çıkınca yanıyor… Gizlilik vardır. Bu da Kur’am’ın mucizesidir.
“ŞAHSIMIZA DEĞİŞİK ŞEYLER SÖYLÜYORLAR”
DANIŞ- Günümüz ahir zaman diyoruz. Kötü zaman. Sahte hocalar da var, kötü niyetliler de var. Bir ateist dinimizi kullanmaya kalkıyorsa normal görebiliyoruz, çünkü ateist, yani zaten inanmıyor ama bir Müslüman insanın bunu kötüye kullanması dinde çok büyük suçtur. Belki bu konuda da size zanneden oluyordur…
SOFİ SERKAN- Tabi.
DANIŞ- Böyle bir şey duydunuz mu?
SOFİ SERKAN- Tabi. Şahsımıza değişik şeyler söylüyorlar.
DANIŞ- Söyleyenlere cevabınız nedir?
SOFİ SERKAN- Sadece şunu söylüyorum. Hazreti Peygamber (SAV)’nin söylediği gibi, “Lekum dinikum veliyedin”… “Bizim dinimiz bize, onların dinleri kendilerinedir.” Dinde zorlamak yok. Nasıl ki çocuklara para verip Efendimizi Taif’te taşlattılar bu bize de olabilecektir. Sen doğru ol gerisi sorun değil. Biz hizmet ediyoruz, bu doğruluğun içerisinde eğri insanlar taş atmaya çalışacak. Gerek Yahudi’siyle, gerek Mecusi’siyle ve gerekse Ateisti’yle olabilecek, bunlar yok değil…
DANIŞ- Çeşitli cemaatlerden insanlar da sizle ilgili bir şeyler söyleyebiliyor…
SOFİ SERKAN- Tabi ki. Yorumlar geliyor.
DANIŞ- Sizinle ilgili olumsuz konuşanlara ne söylüyorsunuz?
SOFİ SERKAN- Seviniyorum. Bizim günahımızı aldıkları için seviniyorum. Kişi yaşantısı ve duruşuyla İslam’ı yaşıyor ve yaşatıyorsa ve bu insanlar da onun hakkında kötü düşünüyorsa, gıybet ediyorsa şüphesiz ki o insanın günahı dökülür.
SOY AĞACI NEREYE DAYANIYOR?
DANIŞ- Sizin dini anlamda herhangi bir silsileye bağlanan kökünüz var mı?
SOFİ SERKAN- Aslen, Baba tarafım İran’dan gelmedir, Şia değiliz. İran kökenliyiz, Mollalar. Anne tarafıma gelince, babası Hasankendir’li, annesi de Zey (İndere) köyündendir. Mezhep, kök ayrımcılığı yapmayalım. Bir olalım, birlik olalım.
DANIŞ- Sizin ailenizden, atalarınızdan bu işleri yapanlar var mı?
SOFİ SERKAN- Tabi. İki göbek üstte, dedem bu vazifeyi yerine getiriyor.
SOSYAL MEDYADAKİ TARTIŞMALARA NE DİYOR?
DANIŞ- Sizin panolardaki resimlerinizi sosyal medyaya attılar ve çeşitli yorumlar yapıldı. Örneğin “bu adamın Zey köyüyle bir alakası yoktur” diyenler oldu. Sizi Zey’le ilgili neden dışladılar?
SOFİ SERKAN- Anneannem Zeyli. Sadece bu bağlantı var.
DANIŞ- Peki, sizin Zey Ziyareti olarak bilin Şeyh Abdurrahman Erzincani Efendiyle bir ilişkiniz var mı?
SOFİ SERKAN- Hayır, yok.
DANIŞ- Peki, Zeyliler sizi neden dışlamaya kalktı? O paylaşımların sebebi ne?
SOFİ SERKAN- Biliyorsunuz ki, Zey Ziyaretinde 650 bin liralık bir çalışma yapıldı. Tuvalet inşaatı, çeşme ve türbenin olduğu binanın bakım-onarımı. Bu konuda makbuzlarıyla kayıtlı, resimleri de çekildi, elhamdülillah vesile olduk. Çekememezlik her yerde vardır. Bu sadece Adıyaman genelinde değil. Hazreti Peygamber Efendimiz “Ya Ömer, istemez misin dünya onların olsun ahret bizim”…Biz yaptığımız hizmetin karşılığını ahirette Rahmeti Rahmandan bekleriz.
YAPTIĞI İŞLER KARŞILIĞINDA PARA ALIYOR MU?
DANIŞ- Bu işlerden para alıyor musunuz?
SOFİ SERKAN- Hayır.
DANIŞ- Hediye alıyor musunuz? Veya neleri kabul ediyorsunuz.
SOFİ SERKAN- Misafir geldiğinde bazen kalbinden yüreğinden geçiyor, bakıyorsunuz erzak, çay, şeker veya tatlı getirmiş. Bunu kabul ediyoruz.
DANIŞ- Diyelim birisi yüklü miktarda para vermek istiyor? O paraları alıyor musunuz, alıyorsanız nerelerde kullanıyorsunuz?
SOFİ SERKAN- Aracı oluyorum. Bunu bir aydınlığa kavuşturalım. Mesela bir zengin insan geliyor, “Hocam ne yapabiliriz” diye soruyor. Ben de mesela diyorum ki Adıyaman’da bir çeşme yapalım ve ismini ona verelim veya bir türbenin bakım ve onarımını yapalım. Böyle güzelliklere beraber imza atalım diyorum.
DANIŞ- Böyle bir anınız var mı?
SOFİ SERKAN- Gaziantep asıllı, Avustralya’da yaşayan Önder Budak isimli bir kardeşimiz Zey Ziyaretindeki bakım ve onarımı üstlendi ve biz de buna vesile olduk. Hatta çeşme üzerine “Önder Budak Hayratıdır” diye de yazdırdım.
DANIŞ- Kendi geçiminiz neyle sağlanıyor?
SOFİ SERKAN- Elhamdülillah, babam sigortadan emeklidir ve ekseriyetle de babamın mülkünde oturuyorum, kiracı değilim. Evveliyatında mülk Allah’ındır. Muhannete muhtaç değiliz. Evveliyata baktığımızda TPAO’da memurdum. Bu mübarek kutsal işte ilerlemek, insanlara yardımcı olmak için istifa ettim. Kurban kesip ihtiyaç sahiplerine dağıtıldığı zaman seviniyorum.
“DİNDE ŞARLATAN VE DOLANDIRICI ÇOK”
DANIŞ- Günde kaç kurban veya adak kesiyorsunuz?
SOFİ SERKAN- Günde 7 veya 10 tane kesiliyor. Bu sayı değişiyor. Bunlar bana ulaşan, rahatsız, hasta veya manevi rahatsızlığı olan kardeşlerimizin Allah rızası için kestirmiş oldukları kurbandır. Kurban kestirdiği zaman o insan ruhen ve bedenen rahatlıyor. Psikolojik bir durum. Dinde şarlatan ve dolandırıcı çok, bunu biliyoruz. Kâğıdın üzerine bir şeyler yazıp insanlardan 50-100 bin lira alanlar oluyor.
DANIŞ- Siz almıyorsunuz… Peki, size de vermek isteyen oluyor mu?
SOFİ SERKAN- Tabi ki oluyor. Danışmanım da burada, bazen ona ulaşıyorlar, bana “falan kişi para yardımı yapmak istiyor” diyor, “hayır, orada duralım” diyorum. Yardımın sosyal medya hesabından o insanın adının söylenerek yardımının nerede kullanıldığı veya kimlere, ne amaçla verildiğinin paylaşılması, belgelenmesi gerekiyor. Çünkü bu bir vebaldir, ben bu vebalin altına girmem.
DANIŞ- Yani onların yaptığı yardımları kabul edip dağıtıyorsunuz?
SOFİ SERKAN- Evet, tabi ki.
DANIŞ- Kendi cebinizden para harcıyor musunuz?
SOFİ SERKAN- Yeri geldiğinde oluyor tabi.
HEDEFİ NE?
DANIŞ- Özetlersek, hedefiniz nedir, nereye kadar, ne yapmak istiyorsunuz?
SOFİ SERKAN- Yaşadığım süre içerisinde, son nefesime kadar İslâm’a hizmet edeceğim ve bu davadan asla dönmeyeceğim. Nasıl ki Efendimiz bu dava uğruna canından, kanından, yaşantısından vazgeçti, biz de O2nun yolunda ve sünneti seniyesinde ilerlemeye çalışan âcizane kullarız.
DANIŞ- Yasalarda “laiklik” diye bir madde var, geçmiş yıllarda sizin gibi insanlardan yargılanan çok oldu, böyle bir endişeniz yok mu?
SOFİ SERKAN- Biz, Allah’ın gazabından korkan insanlarız. Biz ancak ve ancak Rahman ve Rahim olan Allah’ın huzurunda el-pençe dururuz. Dünyada hukuksal mahkemelerin huzurunda durduğumuz zaman Rahmeti Rahman’ın huzurunda durduğumuzu biliriz, kimsenin değil. Çünkü bizi yargılayacak olan Allah’tır, kul yargılaya bilir, ceza verebilir ama esas cezayı veren, esas yargılayan Allah’tır.
DANIŞ- Peki, sizce kanuni anlamda sizin gibi bir adam suç işlemiş oluyor mu? Vicdanen rahat mısınız?
SOFİ SERKAN- Elhamdülillah, rahatım.
DANIŞ- Bu faaliyetleri sadece Adıyaman’da mı yapmayı düşünüyorsunuz?
SOFİ SERKAN- Adıyaman’dan Afrika veya Arakan’da yaşayan kardeşlerimize de yardımlarımız oluyor. Sosyal medyadaki hesaplarım incelendiği zaman görülecektir, bunları tek tek paylaşıyorum. Ramazan ayında yaklaşık bir tır dolusu yardım kolisi dağıttığımız zamanki mutluluğumuz anlatılamaz, yaşanır. Allah yapandan da yapılana vesile olandan da razı olsun, önemli olan yapabilmek. Önemli olan Allah yolunda kendini adaya bilmek.
DANIŞ- Okuyucularımıza tavsiyeniz nedir?
SOFİ SERKAN- Bişr-i Hafi Hazretlerinin hayatını okumalarını isterim. Hazreti Ömer (RA) iman etmeden önce kızını diri diri toprağa döndü değil mi, kılıcını alıp Fahri Kâinat Efendimizin evine gidip “Ben Muhammedi öldüreceğim” dedi, değil mi? Ama tövbe etti ve iman etti değil mi? Sofi Serkan’ın özgeçmişine baktıkları, yargıladıkları zaman düşünmelidir ki, Allah nezdinde tövbe eden insan şüphesiz ki Rahmeti Rahmanın mağfiretini ve bereketini kazanmış insandır. Gerek ayetlerle, gerekle hadislerle bu ispatlıdır.
DANIŞ- Sizi olumsuz yorumlayanlara ve yargılayanlara mesajınız nedir?
SOFİ SERKAN- “Artık kim zerre kadar (ya bizzat) hayır yapmış (veya iyiliklere vesile ve sebep olmuş)sa, onun karşılığını mutlaka görecek (ve alacaktır).” (Zilzal Suresi-7), Zerrei miskal kadar yani zerre kadar şer işlerse, kötülük yaparsa şerri görür. Bize taş atana gül atıyoruz, onlara da Rabbimden hidayet diliyorum. Efendimiz diyordu ya, “bilmiyorlar”…
DANIŞ- Küskün ya da kırgın olduğunuz birileri var mı?
SOFİ SERKAN- Hiç kimseye küskün, kırgın değilim. Bizim en büyük düşmanımız nefsimizdir, nefsimizle mücadele etmeliyiz. Allah iman edenlerin dostudur. Bu arada sloganımızı da söylemek istiyorum; “Şüphesiz ki yolu Allah olanın dostu Allah’tır.” Bizim dost olarak sırtımızı verdiğimiz Allah’tır. Bizim hiçbir beklentimiz yok; biz politikacı değiliz, biz siyasetçi değiliz, biz Allah yolunda mücadele eden âcizane kullarız. Bu siz de olabilirsiniz, hidayet Allah’tandır.
DANIŞ- Teşekkür ederim.
(RÖPORTAJ: Mehmet Emin Danış)
Slm lar hocam benimde bazı sorunlarım var sizinle nasıl iletişime geçebilir saygılar