Son günlerde, coronavirüs'e karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyen vatandaşların yönlendirildiği grip aşısıyla ilgili gündemi konuşuyoruz.

Astım, diyabet, kalp yetmezliği ve benzeri rahatsızlıklardan muzdarip olup güçsüz bedeniyle yaşamaya çalışan milyonlarca vatandaşa aylar öncesinden tavsiye edilen grip aşısı bulunmaz bir nimet gibi ortadan kayboldu...

İddiaya göre, Türkiye'de 1.5 milyon adet grip aşısı varmış ve stoklardaki bu rakam çok ama çok öncelikli hastalara verilmek üzere saklanıyormuş..

Politik açıdan iktidarı sarsmak isteyen bazı kesimler bu vesileyle tartışma ortamı oluşturmaya çalışırken iktidarın sessiz kalması sağlık çalışanlarını zor duruma sokuyor..

Bağışıklık sistemi açısından endişeye kapılan milyonlarca insana merkezi sistemin verdiği bir cümleyle cevap veren doktorlar mahcup...

"İnfluenza açısından yüksek risk grubunda değilsiniz. Durumunuz ileride yeniden değerlendirilecektir" cevabıyla karşılaşan milyonlarca insan olası covid bulaşısı riskiyle korku dolu günler yaşarken "bir adaletsizlikle mi karşı karşıyayız" sorusunu söylenmeye başladı..

Konuyla ilgili araştırma yaptığımızda; "İnfluenza, yani grip; başlıca burun, boğaz, bronşlar ve bazen akciğerleri etkileyen, hafif veya ağır bir seyir gösterebilen, bulaşıcı viral bir hastalıktır.." tanımıyla karşılaşıyoruz..

Bu tanıma göre grip konusunda kimler risk altındadır sorusunun cevabı ise şöyle;

"6 yaş altı küçük çocuklarda ve 65 yaş üstü kişilerde ve aşağıda belirtilen hastalığı olanlarda,

- Astım ve kronik bronşit gibi kronik solunum sistemi hastalığı olanlar,

- Kalp yetmezliği gibi kronik kalp ve dolaşım sistemi hastalığı olanlar,

- Diabet (şeker) gibi kronik metabolik hastalığı olanlar,

- Kronik böbrek hastalığı olanlar,

- Uzun süreli tedavi gören bebek ve çocuklarda,

- Bağışıklık sistemini baskılayan hastalığı olanlarda...

Semptomlar başladıktan sonra erişkinler beş gün, çocuklar 10 gün boyunca virüsü çevrelerine yayarlar ve bulaştırırlar."

Bu tanım kapsamındaki hasta sayısını en iyi Sağlık Bakanlığı bilir, tahminime göre bu sayının 1.5 milyonun çok üzerinde olduğu da biliniyor..

Peki, "grip aşısını bekleyen garipler" adına soruyorum:

Madem bu kadar talep var; koronavirüse karşı tedbir amacıyla aylar öncesinden (önemle) tavsiye edilen bu aşı neden yeterince üretilmedi?

Biz küçük bir ülke miyiz, bu kadarcık tedbiri alamaz mıydık?