(Bağımsız Kürsü)
Ölümleri, sık-sık yaşanan kazaları, çekilen stresleri çabuk unutarak, ALTINŞEHİR ÜNİVERSİTE KAVŞAĞINI Sayın Bakanın katılımı ile resmi olarak hizmete açtık.
Pandemiden dolayı biz orada yoktuk ama açılışı ve konuşmaları basından takip ettik.
Bizim gibi, bu açılışı gurbet ellerden heyecanla takip eden, Adıyamanlı hemşerilerimiz de varmış.
Birinden bir telefon aldım.
DEDİ Kİ: “Güzel, hoş, gerekliydi, gecikmeli de olsa nihayet ADIYAMAN, hayalleri arasında olan bir KÖPRÜLÜ KAVŞAĞA kavuştu. Emeği geçenlere teşekkür ederiz de o neyin nesiydi?
Derler ya! “GÖRMEMİŞİN BİR OĞLU OLMUŞ, ÇEKMİŞ ÇÜKÜNÜ KOPARMIŞ” ATATÜRK BARAJI’ NIN açılışını yeniden mi yapıyordunuz?
Yoksa, Özel Evlerden başlayıp, Beş Pınara kadar giden bir RAYLI SİSTEM hattını mı faaliyete geçirdiniz? Onun açılışı mı vardı?
Yanlış saymadımsa, fotoğrafta 20 kişiye yakın insanın elinde açılış için makas gördüm!
NE CEVAP VEREBİLİRSİN? Ben de dedim ki; BİZ ADIYAMANLIYIZ HER ŞEYİN EN GÜZELİNİ YAPARIZ! GEREKİRSE BİR AFERİNE, KIRK TAS DA SU İÇERİZ!
Yıllarca özlemini çektiğimiz önemli bir hizmete kavuştuk.
Heyecanlıyız, bunu da bize çok görmeyin!
Açılış töreninde güzel konuşmalar olmuş. Siyasetçi de konuşmuş ilin Valisi de.
BAKAN DEMİŞ Kİ; Bin 410 metre uzunluğundaki, KÖPRÜLÜ KAVŞAKLA geçiş süresini 5 dakikadan ,1,5 dakikaya indirdik.
BAKAN, ADIYAMAN’IN acil bekleyen sorunlarının yanından bile geçmemiş.
BELEDİYE BAŞKANININ “Belki de ÇEVRE YOLU OLMAYAN nadir illerden bir tanesiyiz, HASTANE KAVŞAĞINA bir KÖPRÜLÜ KAVŞAK acilen yapılmalı” talebine çıkıp yiğitçe "Sayın Başkan bu iki isteğiniz için talimat veriyorum en kısa dönemde yapılacak" diyememiş!
İLİN VALİSİNİN konuşmasından ben bir şey anlayamadım, biraz politik olmuş, anlayan varsa çıksın izah etsin!
“Bu KÖPRÜLÜ KAVŞAK, gelişen kentimizin temel sorunlarına da çok önemli katkılar sağlayacakmış. Kentin sosyo ekonomik kalkınmasına da ciddi katkıları olacakmış”
VEKİLİMİZ AHMET AYDIN, memleketine hizmet etme gururu içerisin de geniş kapsamlı bir konuşmayla hizmetleri sıralamış.
“BU MEMLEKETE HİZMETKAR OLMAK İÇİN SİYASET YAPIYORUZ. 5 yıl önce, 10 yıl konuştuğumuz problemlerin hiçbiri yok. 23 kilometrelik bölünmüş yol vardı, kısa sürede 216 kilometreye çıkardık. Biz insanlarımızın ufkuna HIZLI TRENİ koyduk. Kara Tren değil, demir yolu dahi hayal bile değildi, şimdi HIZLI TREN projemiz var. Proje şu an yüzde 45 seviyesinde.
Sulama projelerimiz bitti bitiyor demiş.
AHMET AYDIN;
"1993-2002 yılları arasın da bu şehre kara yolu anlamın da 371 milyonluk yatırım yapılırken, biz yaklaşık 2,5 milyarlık ciddi manada yatırım yaptık. Bu kavşak da ciddi manada kazaların olduğunu CUMHURBAŞKANIMIZA söylediğim de anında talimat verdi. CUMHURBAŞKANIMIZ teşekkür ederim de" demiş.
Tüm bu gelişmelere karşılık, CHP MİLLETVEKİLİ ABDURRAHMAN TUTDERE bir açıklama yaparak;
“ADIYAMAN’DAKİ her müjde proje aşamasında kalıyor. Öğrenciler su deposu üzerinde şebeke arıyor. Başta GERGER, SİNCİK ve ÇELİKHAN olmak üzere, birçok yerleşim yerinde İNTERNET alt yapısı yok. ADIYAMAN’DAKİ bölünmüş yol uzunluğu Türkiye ortalamasının 83 kilometre altıda. ULAŞTIRMA BAKANI GAZİANTEP ziyaretinde, 433 milyonluk RAYLI SİSTEM yatırımları ile ilgili açıklamalarında bulundu. Bizde HIZLI TREN, GÖKSU GÖPRÜSÜ, ÇELİKHAN yoluna hiç değinmedi. ADIYAMAN HALKI ÇELİKHAN YOLU, GÖKSU KÖPRÜSÜ, GERGER YOLU, olmak üzere ADIYAMAN’IN trafiğini rahatlatacak projeler ile yarım kalmış veya başlanmış projelerin bir an önce hayata geçirileceğini duymak istiyor" diyerek, biz 3 yıldır sorunlarımızı iletmemize rağmen ulaşımdaki sorunların "çözülmediğini" belirtmiş.
YALINIZ bana göre bir eksiğimiz olmuş. Bu kadar renkli konuşma ve görkemli açılış içerisinde birisi BAKANIN sağ kulağına fısıldayıp deseydi ki, ”Sayın Bakanım, şu Karayolları Bölge Müdürlüğü var ya!... Ömrümüzü yedi, eskiden beri ADIYAMAN’A üvey evlat muamelesi yapıyor. Daha 20 yıldır şehrin şu Ana Bulvarına bir çivi çakıp, doğru dürüst bir bakım yapmadı. Şunların kulaklarını çekin de kendilerine gelsin. Şu ayrımcılıktan da vaz geçsinler. Bir de şu Çevre Yolu ile 2 adet Köprülü Kavşak sözünü kesinleştirin, biz de göğsümüzü gere gere siz burada iken müjdemizi verelim.”
NE HOŞ OLURDU, DEĞİL Mİ?