Dün Kabine Toplantısı'nın ardından depremler konusunda açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hayatını kaybedenlerin sayısının 46 bin 104 olduğunu ve bölgedeki 11 ilde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı bina sayısının 230 bin, bağımsız bölüm sayısının ise 645 bin olduğunu belirtti.
Konuyla ilgili net istatistikler henüz verilmedi, mesela kaç çocuk ailesinden koptu, kaç yetim-öksüz çocuğumuzun boynu büküldü; elbette devletimiz bu konuda hassas ve detaylı bir araştırma yapacak ve her bir vatandaşın yarasıyla ilgilenecektir.
Bu detaylı çalışmanın bir an önce yapılacağını da umuyorum ve umuyorum ki ilk günlerdeki gecikmeye sebep olan beceriksizleri bu hassas çalışmadan uzak tutacaklardır.
Bu konuda belki de gözden kaçacak önemli bir detaya değinmek istiyorum.
Malumunuz deprem öncesi yurdumuzun dört bir yanında öğrenim gören çoğunluğu üniversiteli öğrencimiz bir yandan devlet bursu alırken diğer yandan da hayırsever kişi, dernek ve vakıflardan burs desteği alıyorlardı... Bu kişi, dernek ve vakıflar elbette kendi hemşerileri veya yakın çevrelerinin derdine merhem oluyordu... Tıpkı Ankara'da faaliyet gösteren Adıyaman İl ve İlçeleri Eğitim Vakfı gibi...
Deprem sonrası zorunlu ikametgâhım olan Ankara'da her fırsatta bu Vakfa uğruyorum.
Vakıf Başkanımız Adıyaman eski Milletvekili Şevket Gürsoy'la bu konuda sohbet ettik.
Maalesef deprem öncesi Vakıf faaliyetlerine destek olan birçok hayırsever hemşerimiz depremde olumsuz etkilenmiş. Bazısı vefat etmiş, bazısı ailesinden birilerini kaybetmiş, bazısı işini- işyerini kaybetmiş; yani hem manen hem de madden kayıplar yaşanmış... Yani kimi burs veremez duruma düşmüş, kimi de verdiği burs sayısını azaltmak durumundaymış...
Hepsinin üzerine deprem sonrası ekonomik açıdan bursa muhtaç olan öğrenci sayısı da artmış...
Sözün kısası gençlerimize verilebilecek yeni burs kaynaklarına ihtiyaç var... Madem ki yara bizim ve beraber sarmaktan başka şansımız yok, o halde imkânı olan herkese ulaşıp bu gençlerimize destek bulmalıyız... Devletin vereceği burslara ek destek bulmazsak depremin yaraladığı gençlerimiz bir yara da yokluktan almış olacak.
Mehmet Emin Danış
Gerçekten çok önemli bir tespit.
Gençlerimiz ekonomik engel sebebiyle tökezlememeli yoluna devam etmeli kendilerini kimsesiz ve çaresiz hissetmeliler.
Tamda bu yüzden çok önemli bir tespit.