GAZETECİ HATİCE AKGÖZ…

Adıyaman basın dünyasında kadın yazar sayısı çok da fazla değil, üç-beş kadın tarafından devamlılığı pek olmayan radyo-televizyon programı da yapılıyor, hele kadın muhabir bulmak ilimiz basını için en zor meselelerden biri…

Zaten karınca kadarınca ve yeterli gelirden mahrum yayıncılık yaptığı için Radyolarımızın kadın çalışanlara hak ettiği oranda imkân açamadığı bilinen bir gerçek; Yine de yayıncılığa devam eden bütün radyolarımız imkânları dâhilinde kadın çalışanlara şans veriyor…

Yıllardır ilimizi görsel medyada temsil eden Mercan TV kadın basın mensubu yetiştirme ve çalıştırma konusunda ilimizin en eski kurumu ve birçok kadın çalışan gerek ücret karşılığı ve gerekse gönüllülük esasıyla bu kurumda zaman zaman faaliyet yaptı; Mercan TV’nin bu alandaki geçmişten gelen emeğini inkâr edemeyiz.

Henüz yayın hayatına görsel alanda başlamayan ama günlük matbu gazetesi ve dijital platformdaki yayınına devam eden Gözde TV de kadın çalışanlara önemli oranda imkân verdi… Çok sayıda kadın çalışanla yakın zamanda uydudan yayın yapmaya hazırlan Gözde TV’nin de kadın programcıların yanı sıra ekran gerisinden de ilimiz basınına renk katacağını biliyor ve umuyorum.

Ama ben size Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti (AGC) bünyesinde Başkan Zeki Dişkaya tarafından, 2022 yılının ortalarında kurulan D2 Televizyonunun en çok dikkat çeken bir yöneticisinden söz etmek istiyorum:

Adı Hatice Akgöz, sosyal medyada onu Hatice Zine Akgöz olarak tanıyorsunuzdur. Binlerce takipçiye kavuşan bu kadın gazetecinin koşturmasındaki azmini takdir etmemek elde değil…

Yaklaşık 4 yıldır AGC bünyesinde abartısız kan-ter içerisinde koşturan Hatice Hanım’ın D2 TV’deki programlarına konuk olmayan neredeyse kimse kalmadı…

D2’nin yayına başladığı ilk günlerde karşılaştıkları bütün medya çalışanlarına “kim bu Zine” diye soran bütün siyasiler, aday adayları ve STK yöneticileri şimdilerde sıraya girmiş durumdalar…

Onca program yapımcısı varken Hatice Akgöz’ün dikkat çeken programlarının yankıları sürerken elbette bazı kesimler tarafından olumsuz ve dışlayıcı yorumladığı da gerçek…

Basın dünyasında yıllardır mücadele eden kişilerin arasında eleştirilebilecek onca kişi varken (ki bu kişilerden birisi de benim) nedense bu eleştirmen arkadaşlar kafayı Hatice Akgöz’e takmış durumda…

Kendisi köy kökenli olup eğitimini üniversite seviyesinde tamamlamış olmasına rağmen “yapmacık” konuşmak yerine doğal kelimeleri kullanarak konuşan, anadili olan Kürtçenin de etkisiyle zaman zaman bazı kelimeleri alışılmışın dışında söyleyen Hatice Akgöz’ün yayıncılığında belki de tek kusuru diksiyon olmasına rağmen sürekli tartışılmasının sebebi gizli bir kıskançlık olabilir mi diye düşünüyorum…

Şimdi, doğal refleksle “onun neyini kıskanacağım” diye serzenişte bulunacaklar çıkabilir ama onlara lütfen bu kadının yaptığı programların sayısına, konuklarının kimler olduğuna, onca kişinin neden size değil de ona gidip “programına gelmek istiyorum” dediklerini araştırıp sebebine bir bakar mısınız diye soruyorum…

Bir bakıyorsunuz elinde mikrofon sokakta röportaj yapıyor, bir bakıyorsunuz bin bir emekle çıkardıkları gazeteyi dağıtıyor, bir bakıyorsunuz AGC’nin konuklarına ev sahibi...

Çoğunlukla ondan yaşça büyük olan basın çalışanlarının yapıcı ve gelişmesine katkı verecek tavsiyelerine muhtaç bir kadına destek olmak yerine köstek olması sizce de üzücü değil mi?

Kuruluş aşamasında ve ilk 2.5 aylık yayın döneminde Koordinatörlüğünü yaptığım D2TV'de onun “gazeteciliğe olan sevdasına” şahit olmuş biriyim, bir de AGC Başkanı Zeki Dişkaya’ya olumsuz eleştirileriyle baskı yapanların olduğuna şahidim…

Allah Zeki Dişkaya’ya yardım etsin ki, bütün baskılara rağmen böyle azimli, böyle kararlı, böyle gayretli ve gönüllü kadına ağabeylik yapıyor…

Kim, ne derse desin; yüzden fazla medya kuruluşunda “gazeteciyim” diyen yüzlerce kişi arasında Hatice Akgöz kadar koşturan ve meslek sevdalısı görmedim…

Bunca gazetecinin her biri onun koşturmasının yarısı kadar performans gösterseydi medyamız çok daha güzel yerde olurdu diyerek Hatice Akgöz’e sesleniyorum;

Helal sana, başarılarının devamını dilerim… Umarım en kısa zamanda diksiyonunu da geliştirirsin ve daha güzel programlara imza atarsın…

MEHMET EMİN DANIŞ