Malumunuz olduğu üzre Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yayımlanan 2023 yılı üniversite sınav takvimi ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), üç oturum olarak 17-18 Haziran 2023 günlerinde düzenlendi...

ÖSYM tarafından yapılan bu sınavlara 3 milyon 527 bin 463 aday başvuru yapmıştı ve istisnalar hariç hepsi de büyük özen ve gayretle aylarca çalıştığı için salonlardaki yerlerini aldı... Yani galiba... Aslında sanmıyorum...

Yani o kadar insan sınava girmiştir de bunların yüzbinlercesinin hazırlanarak girdiğini sanmıyorum... Çünkü bu yıl dünya tarihinin en büyük felaketlerinden birisini yaşadık ve bu felaketten etkilenenlerin yüzbinlercesi YKS için başvuru yapmıştı, belki sınava girdi ama soruları bile okuyamadı... Konsantre olamadı, tüm kitapçıkları olabildiğince dikkatle okumaya çalışsa da okuyup anladıklarını sanmıyorum...

Aslında onların bu sınavda yeterli performans gösteremeyeceğini yetkililer de biliyor, bunu tahmin etmek için herhangi bir bilim alandında uzman olmaya gerek yok ki...

Ailesini, yakınlarını, sevdiklerini, komşularını, memleketinin neredeyse tamamının hem canlarının hem mallarının yok olduğu 6 Şubat depremi yetmiyor gibi bir de aylardır devam eden yağmur, fırtına, dolu yağışları, seller, toz-çamur, artçı depremler henüz durmamışken, çadırda veya konteynerde ve hatta kendilerine tahsis edilen dayalı-döşeli evde bile psikolojik travmayı atlatamayan bunca gencimizin diğer kentlerdeki kardeşleriyle eşit şartlarda olmadığı açıkça ortadadır...

Bunun farkındayız ve bu gençlerimizin hayallerindeki üniversitelere gidebileceğini sanmıyoruz... İki gündür devletin en üst kademesinden en alt birimine kadar tüm yöneticileri ve vatandaşlar “YKS’ye giren gençlerimize başarılar” dileyen mesajlar yayınladılar... Hepimiz de biliyoruz ki, bu 3.5 milyon gencin sadece bir kısmı başarılı olacak, çünkü üniversitelerimizin kapasitesinin üzerinde bir sayıdan bahsediyoruz... Bir de bu felaketlerden olumsuz etkilenen gençleri hesaba katarsak bu yılki beklenen performansa ulaşacağımızı sanmıyorum...

İsterdim, umdum ve hatta bekledim ki yetkililerimiz bu olumsuzlukları dikkate alarak felaketzede gençlerimize pozitif ayrım yapsaydı... Devlet üniversitelerinde ek kontenjan açılması yetmiyor, hele deprem bölgesindeki üniversitelerde hiç yetmez... En doğru ve faydalı çözüm bence ek puan desteğidir...

Doğrudur, normalde yüzde 25 ek kontenjan verdiler ama her okulda bu imkan yok. Mesela onun yerine puanların hesaplanışı esnasında geçerli olacak şekilde çarpan yüzde 25 artırılabilirdi. Gençlerimiz deprem sonrası ders çalışamadı ve uzun süre de toparlanmaları mümkün görülmüyor.

Bu arada bu konuyu görüşüp destek istemek için güzel Adıyamanımızın Sayın vekillerinden Resul Kurt, İshak Şan, Mustafa Alkayış ve Abdurrahman Tutdere Beyefendileri aradım maalesef hiçbiri cevap vermedi. Telefonları ya kapalı ya sürekli meşgul (sürekli meşgul ise telefonu rahatsız etme moduna almıştır). Telefon numarası bende olmadığı için Hüseyin Özhan Beyi aramadım, onun tavrı nasıl olurdu bilmiyorum; ona haksızlık etmiş olmak istemem... Sözüm diğerleri için geçeri; Dün bir, bugün iki Sayın Milletvekillerimiz milletten bıkmışlar mı ki, ULAŞILAMAZ olmuşlar. 5 seneye daha çok var!

Sayın vekillerimiz cevap vermeyince Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç Beyi aradım görüştüm.

Umarım bu gençlerimizden gelecekleri için çok önemli gördüğüm bu destek esirgenmez.

Osman Danış