DURUM ORTADA, ÇÖZÜM BİZDE..

Hükümet politikalarının başarıyla uygulandığı 2015 öncesinde dengeli giden ekonomimiz 2023 genel seçimlerinin yaklaşmasıyla hızlanan iç politik çekişmelerin de etkisiyle “fırsatçılara meydan verilince” bozuldu…

Denetim mekanizmasının etkisiz kalmasının sebebiyle AK Partinin övünerek dillendirdiği “2002 öncesinden çok iyi durumda” olduğumuz cümlesinin yerini karamsar, endişeli ve hatta kaba eleştiriler içeren sözler aldı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hatırına partiyi desteklediklerini söyleyenler bir yanda, sitemli eleştiri yapanlar diğer yanda neredeyse herkes politikacı ve hatta ekonomist olmaya başladı.

Her gün kötüye giden ekonomimizin sorumlusunun kimliğinden çok “bir gün sonra ne olacak” sorunun peşine düşüldü; doğal olarak da bilen-bilmeyen herkesin ekonomist olduğu son günlerde aklı başında çözüm önerenlerin sesinin duyulmasına da engel olundu…

Malumunuz TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunun 2022 Bütçesi görüşmeleri bitti ve kabul edildi. Gözler şimdi bu Bütçeyi uygulayacak yetkililerde; emekli ve çalışanların Ocak, Haziran zam oranları, asgari ücretin durumu, vergiler, döviz ve piyasadaki dengesiz artışların nasıl dengeli günlere döndürüleceği merak konusu.

Ekonominin yeniden düzelmesi, etkili kalemlerin çok dikkatli uygulanması, denetim mekanizmasının adil hukuk sistemiyle desteklenerek sıkı tedbirlerle işletilmesi en büyük beklentimizdir.

Para babalarının hırsının dizginlenmesi için sert tedbirler beklerken bu “baronların” ezdiği düşük ve orta gelirli vatandaşların ayakta tutulması gerekmektedir. Bunun için de emeklilerin ve asgari ücretlilerin gelir düzeyinin arttırılması, aile bütçelerinin korunması amacıyla elektrik, yakacak, iletişim, beslenme, barınma ve giyecek gibi kalemlerindeki yeni tedbirlerle yüksek enflasyonun dizginlenmesi şarttır.

Başta döviz ve altın piyasası olmak üzere neredeyse her bahaneyi fırsat bilip ürettiği, sattığı veya aracı olduğu mallara zam koyanların “sert ve af edilmeyen” hukuksal tedbirlerle önlenmesi ve mevcut fiyatların en azından iki yıl öncesine çekilmesini umut ediyoruz..

Bu konularda mantıklı öneri sayabileceğim iki örneği de sunmakta fayda gördüm;

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, ''Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir'' dedi.

Ve ardından da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, asgari ücretin enflasyon oranı üzerinde artırılması, işletmelerin ise sürdürülebilirliğinin zarar görmemesi için maliyetlerin düşürülmesi gerektiğini belirtti.

Bu iki görüş ve benzeri önerilerin Hükümet tarafından dikkate alınması ve biz vatandaşların da önerilen bu tedbirlerle beraber kendi üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor…

Mesela “nasılsa iktidarız” anlayışıyla yapılan savurganlıktan vazgeçilmeli…

Mesela sırtımızda kambur olan müteahhitlerle yapılan anlaşmalar gözden geçirilmeli, “garantili” verilmiş ihaleler iptal edilmeli veya sözleşmeleri yeniden düzenlenmeli, “gelirler iş bedelini aştıktan sonra bitecek” bir ifadeyle noktalanmalı…

Mesela insanlar arasında huzursuzluğa sebep olan kadrolaşma, rüşvet veya ihaleye fesat karıştırma iddiaları çok titiz bir hukuksal sistemle desteklenerek araştırılmalı, bu suçları işleyenler af edilmemeli…

Mesela hayati konularda iktidar-muhalefet çekişmesini bırakalım…

Mesela gereksiz kamu harcamalarını keselim…

Mesela stokçular insafa gelmeli..

Mesela üreticiler desteklenmeli ama onlar da hak ettiklerinden fazlasını istememeli…

Mesela hiçbir sebep yokken, dövizle alakası olmadığı halde dövizdeki artışları takip ederek etiket değiştirenler Allah’tan korkmalı…


Mehmet Emin Danış

YORUM EKLE