DÜN BİR TOKAT DAHA YEDİK…

Habertürk’ün haber sayfasında şu cümleler yer alıyor:

“Habertürk TV’nin Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin'in konuk olduğu canlı yayında Muharrem Sarıkaya, sosyal medyaya yansıyan İHA Gaziantep kameramanı Ahmet Demir'e tokat attığı görüntüleri sonrasında görevini bıraktı.”

Çok iyi olmuş. Yani sanırım istifa etmek zorunda bırakılmış, bu nedenle çok iyi olmuş diyorum. Çünkü bu onun ilk vukuatı değilmiş, daha önce de iki Habertürk çalışanına aynı şiddeti uygulamış ama öyle görülüyor ki önceki bu iki olay kamuoyuna yansımadığı için “hoş görülmüş”, gereken yapılmamış…

Olsun, geç de olsa gereken yapılmış diyerek teselli oluyoruz.

Şu an, bu sektördeki 41’inci yılımdayım…

İhlas Haber Ajansı’nın ses görevlisi olan Ahmet Demir gibi meslek mağduru öyle çok genç gördüm ki… Ben dâhil.

Ahmet, aynı bizim ajansta yıllar önce çalışan bir arkadaşımıza benziyor. Videoyu izleyince tokattan çok onun davranışlarına baktım…

Büyük bir özveri, heyecan ve dikkatle görevini yapmaya çalışıyor. Mümkün olduğunca çabuk… Çünkü Ahmet ve Ahmet gibi gençler bu mesleği gerçekten severek yapıyor… Bir an önce ve başarıyla görevini yapıp duayen olarak gördüğü “Muharrem abi”si gibi büyüklerinin olurunu almaya çalışırlar… Onların “aferin” demeleri Ahmet ve onun gibi çalışkan gençler için büyük ödüldür…

Ahmet’in hiç olmazsa maaşı varmış, onun gibi nicen genç imkân bulsalar 24 saat boyunca yayınevinden çıkmaz, orada yatar, aç kalır, susuz kalır, uykusuzluktan hasta bile olur ama neredeyse bütün işlere koştururlar…

Muharrem Sarıkaya gibiler ise yüce nefislerinin havasıyla gelip koltuklara kurulur, ceplerini şişirir… Kendi çocuklarının tüyleri üzerine titrerler ama Ahmet gibilerini tokatlamak onlar için gayet doğaldır… Çünkü bir şekilde “duayen” unvanına ulaşmıştır… Nasıl ulaşmıştır o ayrı mesele…

Bu meslekte olanlar bilir… Hatta Muharrem Sarıkaya da biliyordur…

Karşısındakinin güç, makam ve mevkisine göre ön iliklemek bazılarına “duayen” etiketi kazanmak için en kısa ve hızlı yoldur…

Zoruma gitti.

Yanağım acımadı ama yüreğim çok acıdı…

Dün bir tokat daha yedik…

Bütün emekçiler olarak, bütün işini düzgün yapanlar olarak, yine şamarlandık…

“Kahretsin” dedim, sitem ettim ama doğrusu ben birçok kişinin aksine kınamadım… Çünkü yıllardır kınadığımız hiçbir olayın sonunda sorun çözülmedi… Çünkü zorbalara, zalimlere, görevini kötüye kullananlara, katillere ve içerisinde insan olmadan sokağa çıkan elbiselere yeterli cezayı veren bir kanun yok…

Adam 7 aylık hamile kadına bile şiddet uygulamış ama “kamuoyuna yansımadığından” görmezden gelinmiş, görevine devam ettirilmiş.

Bakın ne diyor, 7 aylık hamileyken Muharrem Bey’in şiddetine maruz kalan Habertürk’ün Ankara eski Muhabiri Aslı Işık;

"Sarıkaya'nın rutin hareketi bu. Adam şiddeti öyle içselleştirmişti ki, 7 aylık hamileyken bana bundan çok daha fazlanı yapmıştı. Medyanın kelli felli abileri bunların hepsini biliyor. Yer Habertürk tarih: 7. 8.2009"

Medyanın “kelli felli abileri” de bunu biliyormuş…

Yazıklar olsun ki bu zalim devranı durduracak kalıcı ve köklü kanun çıkaramadık, yazıklar olsun ki sokaklarımızda içerisinde insan olmayan elbiseler gezinmeye devam ediyor.

Gazeteci Fergün Atalay da Muharrem Sarıkaya'nın kendilerine şiddet uyguladığını "Muharrem abi, yıllar önce Ankara Devlet Konukevi’ndeki bir basın toplantısında konuşanı göremediğin gerekçesiyle itip kaktığın, mikrofonunu çekiştirdiğin muhabir de bendim. Ama kayıt olmadığı için özür dilemedin tabii. Zaten olayı da beni de hatırlamıyorsundur kesin" şeklindeki paylaşımıyla dile getirdi.

Ha, bu arada Muharrem Sarıkaya’nın hakkını yememek lazım. Olay “kamuoyuna yansıdığı için” bir mesaj yayınlayan Sayın Sarıkaya, şöyle demiş:

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin ile yaptığımız canlı yayın sırasında ardı sıra tekrar eden ve yanını da sorunlu hale getiren teknik aksaklıklar sebebiyle bir an kontrolümü kaybettim ve yapmamam gereken, bana ve temsil ettim kuruma yakışmayan bir davranışta bulundum.

Yayın biter bitmez İHA kameramanı Sayın Ahmet Demir’den ve o an orada bulunan İHA Bölge Müdürü Sayınz Orhan Akın’dan ayrı ayrı özür diledim. Bu noktada kalmayıp, bir saat kadar sonra telefonda kendileri ile ayrı ayrı konuşup yaptığımın hata olduğunu belirtip özrümü her ikisine de yineledim.

Olay kamuoyuna yansıdığı için şimdi de kamuoyu önünde İHA kameramanı Sayın Ahmet Demir, İHA Bölge Mürdürü Sayın Orhan Akın ile olaya tanıklık eden Sayın Gaziüantep Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin’den ve kamuoyundan mazeretsiz özür diliyorum…

Muharrem SARIKAYA

Ne diyelim, vatan sağ olsun!...

Mehmet Emin Danış

YORUM EKLE
YORUMLAR
Adıyaman Mehmet pakır
Adıyaman Mehmet pakır - 2 yıl Önce

Haksız eller kırılsın Allah O elleri kahretsin