DİN VE MEDENİYETE DAİR

Malesef ki hem aydınımız:

* Semitik veya semitik olmayan /tanrısal veya tanrı dışı güçlere inanan 

* Ve inanmayanlar 
Hem kendisinin dine izafe eden :

* Semitik dinsel inanca sahip olanlarımız,

* Semitik olmayan , mahalli - yerel dinsel inanca sahip olanlar,

Din kelimesi ile medeniyeti ve elbette teknolojinin nimetleri olan çağdaş yaşamı "bağdaştıramama bağnazlığına ve belki de bir kısmının hazımsızlığına" sahipler.

Bunlar genelde kendilerini genel olarak dinin dışında, secular ve/ya laik ya da başka şekillerde ifade ediyorlar.

Oysa ister tanrılı, ister tanrısız tüm dinler medeniyeti oluşturur ve  örgütler. Elbette hepsi de kendi medeniyetini inşa eder.

Medeniyet, moderrnizim ile dinler celişmez, çatışmaz.

Neden çelişip, çatışsın ki? Ama kendilerini dindar veya din ile ilişkisi olmayan kimseler olarak niteleyenlerin "bağnazlıkları" ciddi anlamda vardır ve bu bağnazlıkları bile iki kesimi de modernist olmaktan alıkoymaz.

Din kelimesi ile medeniyet kelimesi aynı kökten türer;

Dinin nihai amacı kendisine ait bir medeniyeti inşa etmektir,
Dinin dışında kalan herhangi bir din ile bağlantısı olmayan, kendisini hem tanrı ve hem de tanrı dışı /tinsel güçlere tapınma konumunda bulan kimseler durumunda bulunmayanlar; bu kesimde bir medeniyet inşa etme konumundalar.

Medeniyet kelimesi belirli kurallara: yasa ,töre vs bağlı olarak oluşturulan yaşam biçimini ifade eder.

Medeniyet; bireylerin kendileri ve yaşadıkları ortamda birbirlerine karşı olumlu ve yapıcı davranışlarını içerir.

Bu medeniyet tanımında suç ile suçlu ve suçsuz, hak ile haklı ve haksız , kısaca karşılıklı ilişkilerdeki adalet ve hakkaniyet "kendi mentlitesi içerisinde" tanımlanır ve buna göre de toplum inşa süreci başlar.

Medeniyet kelimesine; sadece din dışı olmak, dine karşı olmak, bilim ve sanata, estetiğe indirgemek ve bunlara dinsel inancı olanların "karşı olduğu" gibi anlamlar yüklemek; medeniyet nedir onu bilememek, bilemediği gibi kendi dışında kalanları da suçlayarak kendilerini en üst tabaka insan rolüne büründürmek, diğerlerine insancık muamelesi yapmak gibi "bencil" birey ve toplumların işidir.

Zaman zaman medeniyet ve din çelişir, çatışır iddiasında bulunan ve kendilerini aydın olarak niteleyenler; aslında aymamış, aymakta istemeyen bağnazlardır.

Medeniyet insani ilişkilerde ve çevreye karşı duyarlılıkta; ister yasa, töreye uyma, isterse ahlaki: etik gerekçeler ile içten gelen bir duygu ile hareket etme, refleks göstermedir.

YORUM EKLE