DİN VE HÜKÜM OLARAK KUR'AN'DAN BAŞKA KAYNAK YOKTUR

DİN VE HÜKÜM OLARAK KUR'AN'DAN BAŞKA KAYNAK YOKTUR

Kuran'ı ehl-i muvahhidler için bütün ibadetlerden daha önemli olan görev varsa, o da uydurma dinin bütün hadislerini ve ictihadlarını reddetmektir.

İslam dininin esası, Şia ve Ehl-i Sünnet  kaynaklarındaki  rivayetlerle  mücadele etmektir.

Bütün Nebi ve Resüllerin  gönderiliş amacı da budur.

Yani ataların batıl ve şirk dinini deşifre etmektir.

"Senden önce hiçbir Resul göndermedik ki ona: "Benden başka ilah yoktur; şu halde sadece bana kulluk edin diye vahyetmiş olmayalım." (Enbiya-25)

(Ey Nebi!) Şüphesiz sana daha senden öncekilere (Nebi'lere) de şöyle vahyolunmuştur ki: Andolsun  Allah'a şirk koşarsan amellerin  mutlaka boşa gider ve hüsranda  kalanlardan olursun. Şu halde yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol." (Zümer-65)

(Ey Nebi!) İşte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilah edinme; sonra kınanmış ve (Allah'ın  rahmetinden) uzaklaştırılmış olarak cehenneme atılırsın." (İsra-39)

“Ey Nebi! Allah'tan kork (sorumluluk bilincine sahip ol) kafirlere ve ünafıklara itaat etme. Elbette Allah her şeyi bilmekte ve her şeyi yerli yerince yapmaktadır.”

“Rabbinden sana vahyedilene tâbi ol.  Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.”

"Sadece Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter." (Ahzab-1,2,3)

Arkadaşlar!

İşte bundan dolayı vahyi dinde tek kaynak kabul etme ve sadece onu  tebliğ etme görevi, her şeyden daha önemli ve tüm değerlerin üzerinde en kutsal ve en hayati bir görev olmalıdır.

Dolayısıyla din ve hüküm olarak Allah'ın indirdiği âyetlerden başka bir kaynağın olmadığını anlatmaktan daha büyük bir ibadet  yoktur.

Çünkü bu konu ile ilgili olarak yüzlerce ayet mevcuttur.

Allah'ın ahirette affetmeyeceği en büyük günah bu rivayetleri Kur'an'ın yanında ikinci bir kaynak yani din ve hüküm kabul ederek şirk koşmak olacaktır. (Nisa-48,116)

İşte akıl sahipleri için din ve hüküm olarak Kur'an'dan başka hiçbir kaynağın olmayacağını açık olarak gösteren bir kaç âyet.

"Din, daha Resul (a.s) hayatta iken Allah tarafından tamamlanmıştır..." (Maide- 3 ; Enam- 115)

"Allah elçileri sadece kendilerine indirilen vahyi  tebliğ etmişlerdir." (Maide-99,117; Araf- 62, 67,68; Nahl-35)

"Nebi (A.S.) sadece Allah tarafından indirilen vahye tâbi olmuştur." (Yunus- 15, 109 ; Ahkaf- 9; En'am 106; Ahzab-2)

"Allah'ın Resulü  sadece Kur'an ile insanları uyarmıştır."

"De ki: Ben, sadece, vahiy ile sizi uyarıyorum. Fakat sağır olanlar ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar." (Enbiya-45)

"Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları ( o güne iman edenleri) Kur'an ile uyar..." (Enam- 51)

"Biz onların dediklerini çok iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. Tehdidimden korkanlara Kur'an'la öğüt ver." (Kaf-45)

Din ve hüküm olarak tek uyarı ve öğüt kaynağı Kur’an'dır." (Yasin- 5,6; Furkan- 1; Kehf- 2, 3, 4; Ahkaf- 12; En'am-90; Tekvir-27; insan-29)

"Din ve hüküm olarak Kur'an'dan başka hiç bir söze iman edilmez..." (Casiye- 6; Mürselat- 50)

"Allah hükmünde hiç kimseyi ortak kabul etmez..." (Kehf- 26; Yusuf- 40; Şura- 10)

"Resul adına iftira edilen bütün hadisler yalandır..." (Lokman- 6)

"Hadisler" sünnet! adı altında en büyük küfür ve şirk kaynaklarıdır. (Kasas- 87; İsra- 73, 74, 75; Yunus 15)

"İçinde şek ve şüphe olmayan tek kitap Kur'an'dır." (Bakara-2)

"Allah'tan inen vahiy dışında hiçbir dinde hidayet olmaz..." (Bakara-120; Yunus-32 )

"Din ve hüküm olarak sadece Allah'tan gelen haktır..." (Bakara-147)

"Din ve hüküm olarak  Allah'tan indirilmeyen hiçbir şeye iman edilmez, Allah'ın kesin emri sadece  Nebi ve Resüllere indirilene iman edilecek..." (Bakara-136;  li İmran-84)

"Din adamları, Allah'tan indirilen âyetleri ve hidayeti gizlemişlerdir..." (Bakara-159,174;  li İmran-187)

"Vahye dayanan hanif islam dini dışındaki tüm dinler hüsrandır..." (Al-i İmran-19, 85)

"Din ve hüküm olarak Allah'ın himayesi olan Kur'an'dan başka sığınacak yer yoktur..." (Al-i İmran-103)

"Mezhep ve firkalar tam bir şirk yuvası oldukları için Allah  tarafından reddedilmiştir..." (Al-i İmran-106; En'am-159; Rum-30,31,32)

"Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye Nuh'a tavsiye ettiğini, (Ey Nebi! ) sana vahyettiğimizi,  İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı. Fakat kendilerini çağırdığın bu (hanif din) Allah'a şirk koşanlara çok ağır geldi..." (Şura-13)

"Resul'e itaat eden, Allah'a itaat etmiş olur, (Nisa-80)

 Kur'an'da Nebi'ye itaat etmek emri  yoktur."

"...Şaşırmamak ve sapıtmamak için tek yol Allah'ın açıklaması olan Kur'an'dır." (Nisa-176)

"...Resüller vahiy'den başka bir hüküm koyamazlar..." (Maide-117; Nisa-105)

"Din olarak kıyamet gününe kadar tek uyarı kaynağı Kur'an olacaktır..." (En'am-19)

"Resül (A.S.) mucize gösteremez..." (En'am-35)

"Din ve hüküm olarak Kur'an'dan başka aydınlatıcı ve basiret yoktur..." (En'am-104)

"Allah'ın dosdoğru ve tek yolu Kur'an'dır..." (Al-i İmran-101; En'am-126,161)

"Helal ve haramları belirleyen tek kitap Kur'an'dır." (En'am-145, 150, 151;  raf-32; Nahl-116)

"Din ve hüküm olarak tek  rahmet kapısı ve mübarek kitap Kur'an'dır..." (En'am-155)

"Kıyamet gününe kadar kafirlerin mazeretlerini ortadan kaldıran da Kur'an'dır..." (En'am-156,157)

"Kur'an, bir sistem ve hikmet yani Allah'ın ilmiyle nazil olmuş bir kitaptır..." (Nisa-113;  raf-52)

"Din ve hüküm olarak Kur'an'dan başka kaynak peşinde gidenler Allah'ın azabını hak ederler..." (Yunus-15)

"Din ve hüküm adına Kur'an'dan başka bütün yollar sapıklıktır..." (Yunus-32)

(Yahudi, Hıristiyan, Şii ve Sünni ilim adamları) Kur'an'ı iyi bir şekilde araştırmadan reddettiler... (Yunus-39; Neml-84)

"Din ve hüküm olarak hakkı  ve dalaleti (sapıklığı) gösteren tek kitap Kur'an'dır..." (Yunus-108;Neml-92; Sebe-50)

"Kur'an, kula kulluğu yani şirki engellemek için Allah tarafından detaylandırılmış bir kitaptır..." (Hud-1,2)

"Din ve hüküm olarak Kur'an'ı yeterli görmeyen ve onu tek kaynak kabul etmede bahane arayanlar, Allah'a iftira eden lanetlik zalimlerdir..., (Hud-18,19)

"Din ve hüküm olarak Kur'an'ı tek kitap olarak benimsemeyenler  istikamet üzerinde olmazlar..." (Hud-112)

"Resüllerin  haberlerinden senin kalbini tatmin ve teskin edeceğimiz her haberi sana anlatıyoruz. Bunda (Kur'an'da)  sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve bir uyarı gelmiştir." (Hud-120)

"İnsanları Allah'a şirksiz ulaştıran tek yol ve tek davet Kur'an'dır..." (Yusuf-108)

"...Kur'an (hadisler) gibi uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat o, kendisinden önceki ilahi  mesajları tasdik eden ve din adına her şeyi açıklayan; iman edenler için bir rahmet ve bir hidayettir." (Yusuf-111)

"...Kur'an, bir amaca yönelik olarak hak ile inmiş bir kitaptır. Fakat insanların çoğu iman etmezler." (Râd-1)

İlâhi yasa şöyle tecelli eder.

"...Bir toplum kendilerinde bulunan özellikleri değiştirmedikçe Allah, onların durumunu değiştirmez..." (Râd-11)

"Ancak aklını kullananlar Kur'an'ın bir amaca yönelik olarak indirldiğini bilirler. Dinde tek hüküm kaynağının Kur'an olduğunu anlamayan kimseler kördürler..." (Râd-19)

"Kalpler Allah'ın zikri olan Kur'an'dan başka hiçbir kitapla huzur bulmaz..." (Râd-28)

"Din ve hüküm olarak insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaracak tek kaynak Kur'an'dır..." (İbrahim-1)

"İşte bu Kur'an, kendisi ile uyarılsınlar,  Allah'ın ancak bir tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara gönderilmiş bir bildiridir (belâğun)" (İbrahim-52)

"Kur'an'ı dinde tek hüküm kaynağı olarak kabul etmenin önünde en büyük engel, körü körüne bağlı olunan ataların şirk dinidir..." (Bakara-170; Maide-104; Lokman-21)

Müşriklere yapılan Kur'an daveti, çobanın hayvanlara bağırması gibidir.

Yani onlar davetten hiçbir şey anlamazlar.

Sadece çok uzaklardan gelen bir ses işitirler. (Bakara-171; Fussilet-44)

( Şii ve Sünni din adamları) "Kur'an'ı bağlam ve bütünlüğünden kopararak, hem kendileri sapmış hemde ümmi insanların sapmasına sebep olmuşlardır..." (Tevbe-34; Hicr-91)

"De ki: Onu Mukaddes ruh, iman edenlere sebat vermek, Müslümanları doğru yola iletmek ve onlara müjde vermek için Rabbin katından bir amaca yönelik hak  olarak indirdi." (Nahl-102)

"Din ve hüküm olarak Kur'an'a iman etmeyenlere hidayetin yolları asla açılmaz, onlara acı bir azap vardır.

Çünkü Kur'an'dan uzak oldukları için din adına söyledikleri her şey yalan ve iftiradır." (Nahl-104,105)

"Din ve hüküm olarak hidayete ulaştıran tek kitap Kur'an'dır..." (İsra-9)

"İnsanın kendi yaptıkları dışında bir kaderi yoktur. Ahirette de amelinden başka hiçbir şey onu kurtaramayacaktır." (İsra-13)

İnsanlar akıllarını kullansınlar, düşünsünler, din ve hüküm olarak  Kur'an'dan başka kaynak kabul etmesinler ve hanif İslamı yaşasınlar diye Allah, âyetleri çeşitli misallerle apaçık ve anlaşılacak bir şekilde ortaya koymuştur. (İsra-41,89; Kehf-54; Furkan-50; Ahkaf-27 Fussilet-3,44)

"Biz onu böylece Arapça bir Kur'an olarak indirdik ve onda ikazları  tekrar tekrar açıkladık.

Umulur ki onlar bu sayede sorumluluk bilincine sahip olarak günahtan korunurlar yahut da o Kur'an kendileri için bir ibret ortaya koysun." (Tâhâ-113)

Din ve hüküm olarak kimin kitabı geçerliyse rab ve ilâh odur.

(Ey Nebi!) İşte bunlar Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilah edinme;  sonra kınanmış ve Allah'ın  rahmetinden uzaklaştırılmış olarak cehenneme atılırsın." (İsra- 39)

"Dinde Kur'an'ı tek kitap olarak kabul eden müminlere Kur'an, şifa ve rahmettir.

Kayıtsız şartsız onu kabul etmeyen  zalimlerin ise sadece hüsranlarını arttırır." (İsra-82)

"Kur'an sistemli bir yapıya sahip olduğu için onun bir benzeri getirilemez." (İsra-88 )

"Biz Kur'an'ı hak ( bir amaca yönelik olarak) olarak indirdik;  o da sadece  hakkı getirdi. Seni de ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

Biz onu Kur'an olarak, insanlara dura dura  okuyasın diye (ayet ayet, sure sure) ayırdık;  ve onu peyderpey indirdik.

De ki: Siz ona ister inanın,  ister inanmayın;  şu bir gerçek ki bundan önce kendilerine ilim verilen kimselere o Kur'an okununca; derhal yüzüstü secdeye kapanırlar. (kayıtsız şartsız onu kabul ederler) Ve derlerdi:  Rabbimiz seni tenzih ederiz. Rabbimizin vaadi  mutlaka yerine gelecektir.

Ağlayarak yüz üstü yere  kapanırlar. Kur'an okumak (Allah'a karşı) onların saygısını arttırır." (İsra-105/109)

“Kur'an'da yamukluk, çelişki ve bir pürüz yoktur..." (Nisa-82; Kehf;1)

"...O(Allah) hükmünde hiç kimseyi ortak etmez." (Kehf-26; Yusuf-40; Şura-10)

Dolayısıyla içinden  din ve hüküm çıkarılan ve üzerine bir din inşa edilen hadisler Allah Resul'üne iftiradır.

"Eğer biz (Azimüşşan) bundan (Kur'an'dan) önce onları bir azapla yok etseydik, muhakkak ki şöyle diyeceklerdi:

Ey Rabbimiz! Ne olurdu, bize bir Resul gönderseydin de, şu aşağılığa ve rezil duruma  düşmeden önce âyetlerine tâbi olsaydık." (Tâhâ-134)

Yukarıdaki âyete göre âyetlere tâbi olmamanın sonucu dünya hayatında ve âhirette "aşağılılanma  ve rezillik" olacaktır.

Başka bir şeye tâbi olma diye bir şeyden söz edilmemiştir.

"Sadece âyetlere  ve onları okuyun Resül'e itaat ve ittiba edilecektir." (Enfal-120,24;  li İmran-31)

"Kur'an, din ve hüküm, güzel ahlak ve öğüt olarak en doğru bilgiyi veren bir kitaptır." (Enbiya-24)

"İnsanlara rahmet olan vahiy ve risâlettir." (Enbiya-107)

"Nebi (A.S.) sadece  kendi döneminde yaşayan müminlere rahmettir." (Tevbe-61)

Fakat Resul bütün insanlara rahmettir.

"Hidayet tamamen âyetlerle ilgili bir durumdur ve insanın kendi iradesi ve  seçimi ile ilgilidir." (Hac-16)

Yani vahiy'den bağımsız hidayet olmaz.

"Ahirette ilk sorguya çekilme ve  hesap verme Allah'ın âyetlerinden olacaktır." (Müminün-101/107)

"Muhammed, ne Şii ne de Sünni idi; fakat o, hanif yani Allah'ı bir (Kur'an'ı tek kaynak) tanıyan saf müslüman idi; hiçbir zaman müşriklerden olmadı." (Al-i İmran-67)

Aslında yukarıdaki âyette geçen kişi İbrahim (A.S.) dır.

Fakat ayetin güncellenmiş hali böyledir.

Yoksa mesajın bir önemi kalmayacaktır.

"Resul der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terk ettiler.

(Ey Nebi! ) İşte biz böylece her Nebi  için suçlulardan düşmanlar var ettik. Hidayet edici  ve yardımcı olarak Rabbin yeter." (Furkan-30,31)

Ķur'an'ın Allah tarafından açıklanıp detaylı bir şekilde ortaya konduğana dair yüzlerce âyet vardır.

Bu detaylandırma ile ilgili dört kavram kullanılmıştır.

Bunlar

"TAFSİL",

(En'am-55,97,98,114,126,154;  raf-32,52,145.174; Tevbe-11; Yunus-5,24,37; Hud-1; Râd-2; Rum-28; Fussilet-3,44; Tarık-13; Yusuf-111; İsra-12)

“TASRİF”,

(İsra-41,89 Kehf-54; Tâhâ-113; Furkan-50; Ahkaf-27)

“TEFSİR”,

(Furkan-33)

“TEBYİN”,

(Bakara-99,118,209,119,221,242,266...) kavramlarıdır.

Kur'an'ın detaylandırılmış olduğunu gösteren tafsil, tasrif ve tefsir kavramları sadece Allah bağlamında,

"TEBYİN" kavramı ise "beyan etme, gizlemeden duyurma, tebliğ etme" anlamına geldiği için onlarca âyette Allah, bir kaç ayette de Resul (Nahl-44,64; Maide-15,19; İbrahim-4) bağlamında kullanılmıştır.

Aslında Kur'an Allah tarafından "mübin" yani "apaçık ve  detaylandırılmış" olarak nazil olmuştur.

"MÜBİN" (Açık, açıklanmış, açıklayan, apaçık)

(Nisa-174, Mâide-15; En'am-59; Yunus-76; Yusuf-1; Hicr-1; Nahl-103; Şuara-2,195; Neml-1)

"Kendilerine Rablerinin âyetleri hatırlatıldığında ise onlara karşı sağır ve kör davranmazlar." (Furkan- 73)

"Körle gören, karanlıkla aydınlık, gölge ile sıcak bir olmaz.

Dirilerle ölüler de bir olmaz. Şüphesiz Allah dileyene işittirir. Sen kabirdekilere (kalbi ölülere)  işittiremezsin!

Sen sadece bir uyarıcısın. Biz seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak hak ile Elçi gönderdik.

Her ümmet  için mutlaka bir uyarıcı bulunmuştur.  Eğer seni yalanlıyorlarsa üzülme, onlardan öncekiler de yalanlamışlardı.

Oysaki Resülleri onlara açık ayetler, sahifeler ve aydınlatıcı kitap getirmişlerdi." (Fatır-19/25)

"Ey Nebi!) Sana bu mübarek kitabı âyetlerini düşünsünler ve aklını kullananlar öğüt alsınlar diye indirdik." (Sâd-29)

"İslam dinin esası, olmazsa olmazı ihlastır yani "dini Allah'a özel kılmaktır" yani Allah tarafından  indirilen Kur'an haricinde hiçbir şeyi din ve hüküm olarak kabul etmemektir.

Dolayısıyla bütün hadisler ve üzerine inşa edilen ictihad ve mezheplerin tümü batıldır. (Zümer-2,3,11,12,13,14,15; Beyyine-5; Mümin-14,65; Nisa-145,145)

(Bakara-139;  raf-29; Yunus-22; Yusuf-24; Hicr-40; Meryem-51; Ankebut-65; Lokman-32; Saffat- 40, 74, 128, 160; Sâd-83)

"Din ve hüküm olarak Kur'an'dan başka bir kaynağın peşinde koşanlar azap görürler." (Zümer-54,55)

"Din ve hüküm olarak Kur'an'dan başka kaynaklar şirktir."

"Ey Nebi!) Şüphesiz sana da senden önceki (Nebi'lere) de şöyle vahyedilmiştir ki:

Andolsun Allah'a şirk koşarsan  amellerin mutlaka boşa gider ve hüsranda  kalanlardan olursun. İşte bundan dolayı yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol." (Zümer-65, 66 )

Sadece Allah'a kulluk ve ona şirk koşmamak, ancak Kur'an'ı dinde tek kaynak edinmkle olur.

Cehenneme girecek olan kafirlere melekler soruyor.

Size Resülleriniz açık deliller getirmediler mi Derler onlar da evet  getirdiler cevabını verirler..." (Mümin-50)

"...Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: Size bu azap ile korkutucu bir Resul gelmemiş miydi? diye sorarlar.

Onlar şöyle cevap verirler:  Evet, doğrusu bize bu azap ile korkutan bir Resul gelmişti;  fakat biz onu yalanlamış ve Allah'ın bir şey indirdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz! demiştik.

Şayet kulak vermiş ve aklımızı kullanmış olsaydık, şimdi şu alevli cehennemin mahkumları arasında olmazdık! diye ilave ederler." (Mülk-8,9,10)

"O küfredenler, bölük bölük halinde cehenneme sürülür.  Nihayet oraya geldikleri zaman kapıları açılır, bekçileri onlara:

Size, içinizden Rabbinizin âyetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınızı ihtar eden Resuller gelmedi mi? derler. "Evet geldi" derler ama azap sözü kafirlerin üzerine hak olmuştur." (Zümer-71)

"Kendilerine gelmiş hiçbir delil olmadığı halde Allah'ın ayetleri hakkında mücadele edenler (onları kabul etmede zorlananlar) gerek Allah'ın yanında, gerekse iman edenlerin yanında (bu ahlakları) büyük bir nefretle karşılanır. Allah büyüklük taslayan her zorbanın kalbini işte böyle mühürler." (Mümin-35)

Şu âyet, Kur'an'ın dinde yegane kaynak olduğunu kabul etmeyen yani atalar dinine mensup müşriklerle ilgilidir.

"İnkâr edenler: Bu Kur'an'ı sakın dinlemeyin, okunurken ona karşı gürültü ( propaganda) yapın. Bu sayede  umulur ki, galip olursunuz, dediler." (Fussilet-26)

Emin olun, Kur'an'a itiraz babında bugün bize ne söyleniyorsa, daha önce mutlaka Resüllere de söylenmiştir.

"Din ve hüküm olarak Kur'an'a tâbi olmayan kimseye şeytan musallat olur.

"Kim Rahman'ın zikrinden  (Kur'an'dan) gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz.

Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan  alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar." (Zuhruf- 36, 37)

"O (Allah) bir grubu (Kur'an) ile  doğru yola iletti,  bir guruba da sapıklık müstehak oldu. Çünkü onlar Allah'ı(n kitabını) bırakıp şeytanları kendilerine dost edindiler.   Durum böyleyken kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlar." (Araf- 30)

"Ey Rasul!) Sana söylenen, senden önceki Resullere söylenmiş olandan başka bir şey değildir.

Elbette ki senin Rabbin, hem mağfiret sahibi hem de acı bir azap sahibidir.

Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur'an kılsaydık,  diyeceklerdi ki:  yetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalı değil miydi?

Arap'a  yabancı dilden kitap olur mu?

De ki: O,  inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur o şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalıdır. Sanki onlara uzak bir yerden bağırılıyor da Kur'an'da ne söylendiğini anlamıyorlar." (Fussilet-43,44)

"Din ve hüküm olarak insanlar sadece Kur'an'dan sorumlu tutulmuşlardır." (Zuhruf-43,44)

Mezhepçiler muhaddis ve müctehidlerinin yolunu yani din atalarının inancını bırakıp asla Kur'an'a gelmezler.

"Yoksa bundan önce onlara bir kitap verdik de ona mı tutunuyorlar?

Hayır! "Sadece, biz atalarımızı bir din üzerinde bulduk biz de onların izinde hidayet üzerindeyiz" derler. (Zuhruf-21,22)

"Senden önce de hangi memlekete bir uyarıcı göndermezsek mutlaka oranın varlıklıları atalarımızı bir dün üzerinde bulduk, biz de onların izlerine uyyarız, derlerdi.

Ben size, atalarınızı üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu getirmişsem yine mi bana uymazsanız? deyince, dediler ki:  Doğrusu biz sizinle gönderilen her şey inkar ediyoruz." (Zuhruf-23,24)

Yahudi, Hristiyan, Sünni ve Şiiler uydurma dinlerini Allah'ın dininden daha üstün görüyorlar. (Duhan-18,19)

"Bu Kuran insanlar için basiret nurları, kesin olarak iman eden bir toplum için hidayet ve rahmettir." (Casiye-20)

"Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri kilitli mi? (Muhammed-24)

Şiilik ve Sünnilik, Allah'a din öğretmektir. (Hucurat-16)

"İnsan için kendi amelinden başka hiçbir şey yoktur." (Necm-39)

"Düşünen insanlar için Kur'an kolay bir kitaptır.” (Kamer-17,22,32,40)

"İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi?

Onlar daha önce kendilerine kitap verilen (Yahudi ve Hıristiyanlar) gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı.  Önlardan bir çoğu doğru yoldan  çıkmış kimselerdir." (Hadid-16)

(HİÇ ŞÜPHESİZ Kİ YÜCE VE BÜYÜK OLAN ALLAH SADECE DOĞRUYU  SÖYLER)

YORUM EKLE