DİLİME DOKUNSAM HARF KUSACAĞIM...

O kadar yazasım geldi ki aniden. Hani dilime dokunsam harf kusucam sanki öyle bi istek, bi kusarsam bütün dünya  harflerimin altında kalacak sanki öyle bi yoğunluk.

Baharın gelişi kutlanıyor, bence Mart bir bahar ayı bile değil ama bahara çok yaklaştığı için onun bu sahtekarlığını sineye çekiyorum. Sinem diye demiyorum çok geniştir. Etmediğim sahtekarlık kalmadığı gibi sineme çekmediğim de kalmadı. Doyduk elhamdülillah, bereketi başkalarının sofralarına..

Gözlerimden kelebekler süpürüldü sabah. Siz bilmiyosunuz tabi, benim gözlerimde kelebekler vardı. Rengarenk, uçuş uçuş, kadifemsi, dokunsan dağılır, dokundular, dağıldı.

Normal şartlarda üzülmem gerek. Kim kelebekleri dağılsın ister ki. Ben istedim. Ben bunu bu sabah çok istedim. Sonra Hızır yetişti. Gözlerim kahverengiymiş aynada gördüm. Gerçek gözlerim, gerçeğe bakan gözlerim, ah benim gözlerim...

Hep kelebekli bakmak istedim. Beni ordan oraya koşturan yegane bulanık amacım. 
Kime neyi gösterme telaşım vardı acaba. Allah'a mı baş kaldırdım, senin vermediğini ben var ederim demek miydi. Çürük bir duvara çiçek resimleri asıp durdukça duvar canlı mı sandım. Duvar hiç canlanır mı? 

Hem bana duvar mı gerek, yakama asmalıydım çiçek resimlerini gayretimin nişanesi olarak. Bi yakam olduğu aklıma bile gelmedi. Ben de vardım oysa , ben vardıysam yakam da vardı, nasıl da unuttum.

Kim demişti bana fedakarlık gerek diye , kim dedi çabala, kim dedi kendini ser ayaklar altına. Kim dedi ya , Allah aşkına bilen söylesin. Bari on yüz bin baloncuk yutmanın aslında insanı damar damar çatlatan bir şey olduğunu kimin sakladığını söyleyin

Ya da durun,  bir şey söylemeyin, zaten söylenenlere kulak asmam ben. Yapar sonra da biri söylediği için yaptım sanarım. Halbuki kimin elinde bu kadarı benden başka. Çalan da bendim söyleyen de, kalemi kıran el de benimdi, celladı olduğum can da, can veren kurban da bendim üstelik..

Hayatta kalmayı başardım mı onu bile bilmiyorum şu an. 

Zihnim berraklaşıyor, hayal hayal bulut doldurduğum göğünde havayı fişek gibi  patlıyor bulutlar. Gök görünmeye başladı bile. Yenileniyor muyum yoksa yeniliyor muyum anlamıyorum..

İçime bir şeyler doluyor içim boşaldıkça.  Kendim miyim. Ben miyim bu. Yoksa geri mi dönüyorum. 

Tanrım! 

Beni bana ver. 

Boyun eğiyor diz çöküyor , yalvarıyorum. Beni son bir defa bana geri ver. Bırak üflediğin ruhun hakkını bir kez olsun vereyim...

Hamdiye Kazdal Delihasan

YORUM EKLE