Günlük hayatımızda "Deve kuşu gibi kafanı toprağa gömme!" gibi deyimlere çok sık rastlarız. Ancak konuya ilişkin bir kaç araştırmadan sonra aslında bir tehlike anında "deve kuşlarının" değil de biz beşerlerin kafalarını toprağa gömdüğü gerçeğiyle karşılaştığımda emin olun deve kuşlarına olan saygım bir kez daha arttı. Nasıl mı?
Tehlikeyle karşılaşan deve kuşlarının başlarını kuma gömdüklerini ve tehlike geçene kadar beklediklerini düşünürüz, biliriz ya da bildiğimizi sanırız. Hâlbuki deve kuşları tehlike karşısında başlarını kuma gömmek yerine daima gayret yolunu seçmişlerdir. Zira deve kuşları birçok hayvandan daha güçlüdür ve koşmaları gerektiği vakit süratleri 60-97 km kadar çıkar. Bu kadar özellikleri olan bir hayvan kaçabilecekken neden başını kuma gömerek beklesin ki?
Deve kuşları bir tehlike sezdiklerinde başlarına kuma yaklaştırdıkları gerçek ancak gömmek için değil düşmanlarının geldiği istikameti kestirebilmek için. Başlarını yere yaklaştırarak büyük bir dikkatle yerdeki titreşimi dinlerler ve kaçmak ya da saklanmak ortasında kendileri için en uygun stratejiye karar verirler. Kısaca sanıldığı üzere tehlikeden kaçmak için başlarını kuma gömmezler tehlikenin boyutunu anlayabilmek ve bir plan yapabilmek için başlarını kuma yaklaştırırlar.
Anlaşılacağı üzere, tehlikeyle ya da rahatsız edici durumlarla karşılaşıldığında başlarını kuma gömerek beklemek aslında deve kuşlarının bir özelliği değildir. Öte yandan, pek çok farklı alanda yapılan çalışmalar göstermiştir ki bu durum beşerler için farklıdır. Araştırmalara nazaran; bilişsel önyargılardan biri olan bu davranış insanların günlük hayatlarında çok fazla başvurduğu bir sistemdir. İnsanların gerçekleri görmemek için “kafalarını kuma gömme” isteği zorluk durumlarının yüksek olduğu düzeylerde daha da açığa çıkmaktadır. Zira beşerler, optimist varsayımlar yapma ve optimist beklentilerde olma eğilimine sahiptir. Münasebetiyle, olumlu bilgileri önemser, olumsuz bilgileri küçümser ve karamsar kestirimleri ret etmeyi seçerler.
Günümüz Türkiye'sinde olduğu gibi, sorunları görmezlikten gelerek, sumen altı yaparak onlardan kurtulduğunu zanneder, ancak bıçak kemiğe dayandığında iş işten çoktan geçmiştir.
GEÇMİŞ OLSUN...
Murat Koca