BÜYÜK ŞEYLER KÜÇÜK ŞEYLER

İnsanlar hakkında her zaman hüsnü zann sahibiydim. İnsanların gücü; adalet ve hakkaniyet için kullanacaklarını düşünürdüm hep. Yaşadıklarım çoğu kere bu algımı altüst etti. En temelde büyük zannettiklerimin ne kadar küçük, küçük bildiklerimin ne kadar büyük olduğunu kavramamı sağladı.. Bunu anladığımda insanlar da ya büyüdü, ya da küçüldü gözümde..

Büyük ve küçük algısının temel insani yönelime uygun düşüp düşmediğini anlamak için çok uzağa gitmeye gerek yoktu. İnsanın kendine ayna tutması ve kalbine danışması yeterli idi.

**

Büyük ve küçük şeyler nitelememiz kimi kere gürültü yapanların algıları ile şekillenir. Çok büyük dediğimiz meselenin çok küçük zannettiğimiz bir meseleye dayandığını çoğu kere anlamayız.

Örneğin genel kanıdan yola çıktığımızda bir ülkeyi yönetmek büyük bir şeydir. Ama insanın hasetden kinden sahtekârlıktan uzak kalması ise küçük şeydir. Size birisi “şuraya kral olmalısın” dediğinde büyük bir şey , “hasedini terbiye et” dediğinde ise küçük bir şey önermiş olur hasarlı yargıya göre.

İnsanın büyük ve küçük algısı kendisinin büyük ya da küçük olduğunu ele verir. Kral olmanın adaletli olmaktan daha büyük olduğunu zanneden adamın hacmini ve cirmini varın siz değerlendirin. Kral olma hedefi ile adaletli olmak için kral olma hedefi arasındaki derin farkı siz tartın.

Kalbi ile istikamet tutan ile başka organları ile istikamet tutan arasındaki fark da ortaya koydukları büyük ve küçük algısı ile ilgili elbette.

Bu algının bozulması kişinin kendi ile çelişkiye düşerek insanın kendi öz benliğine yabancılaşması demek. İnsanın yüce bilip üstte tuttuğu temel yönelim olan adalete sırt çevirip yapmaması özbenliğin parçalanması demek.

O halde büyük ve küçük şeylerin insanın varlık yapısını çözümleyerek anlamamız mümkün.

Büyük şeyler insan tekinin ve bütün insanlığın üstte tuttuğu değerlerdir. Hem birey olarak insan, hem de insanlık (tarihi) kendisini öteki varlıklardan ayrı tutan büyük şeylerin ne olduğunu bilmekte ve ortaya koymaktadır. Bu büyük şeyler herkesin iyisini amaçlayan ve zaman içinde değişmeyen değerlerdir. Adalet yiğitlik, cömertlik vesaire. Hatta Aristoteles adaletin en üstün erdem olduğunu, hatta erdemin kendisi olduğunu söyler. Çünkü bir tek adalette insan rol yapamaz. Herneyse..

Bu yüzden büyük şeyler insanı insan yapan şeylerdir. İnsan varlık yapısında küçük şeyler bu büyük şeylerin yedeğinde varolan ve ona bağlı olarak anlamlı olan şeylerdir. Beslenme, büyüme, neslin devamı gibi yönelimler insan dışındaki varlıklarda da bulunmakta ama insan yemek yemeyi değil, yemeği paylaşmayı üstte tutmaktadır(büyük saymaktadır). Mala düşkünlüğü değil, malı ötekinin mutluluğu için harcamayı övmekte; yüceltmektedir.

Bu açıdan bakıldığında adaleti gerçekleştirmek (insani temel yönelim) büyük, kral olmak ise küçük şeydir.

İnsanların büyük bildikleri bu olunca tarih içerisinde büyük bilinen şeyler küçük şeyler için aracı kılınabilmiştir.

Büyük şeyi küçük şey için araçsallaştırmak en kadim insani trajedidir.

İnsanı değerli kılan elde ettikleri küçük şeyler değil, insan ve evrenle kurduğu ilişkinin insansal zemine yaslanıp yaslanmamasıdır.

Prof. Dr. Bülent SÖNMEZ

YORUM EKLE