BU TELAŞ NİYE

Çok değer verdiğim arkadaşlarımdan birisi günümüz insanlarının maddi ve manevi açıdan yaşadığı sorunların kaynakları hususunda en güzel cevabı içeren bir e-mail yolladı.

Ünlü düşünür Eflatun’un tüm insanlara en büyük hatalarını gösteren düşüncelerini özetlediği e-mail şöyle idi:

Eflatun'a iki soru sormuşlar.

Birincisi ; "İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir?"

Eflatun tek tek sıralamış:

- Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler...

- Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler...

- Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü, ne de yarını yaşarlar...

- Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler...

Sıra gelmiş ikinci soruya ; 

"Peki sen ne öneriyorsun?"

Bilge yine sıralamış;

- Kimseye kendinizi "sevdirmeye" kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır.

- Önemli olan hayatta "en çok şeye sahip olmak" değil, "en az şeye ihtiyaç duymaktır"...

Bu altın öğüt niteliğindeki cümleleri yeniden açıklamaya gerek yok ama bu konuda bazı hatalarımızı sıralamakta fayda görüyorum.

Hepimizin ortak zaaflarından birisi çoğu zaman dünyanın bütün varlıklarının sadece bizimle alakalı olduğunu ve buna bağlı olarak bunların derdi ve tasasının da bize düştüğünü sanarak kapasitemizin ürettiği sorun ve sorumlulukları kendimize yüklüyor ve bununla da kalmayıp bütün çevremizdekilerin bu yükü taşımamıza yardım etmeleri gerektiği saplantısıyla bize yardımcı olmayanlara kırılıyor, küsüyoruz.

Bazılarımız kendimize göre büyük olan sorunlardan başka kimsenin sorunu yokmuş gibi düşünerek “ben neden bu kaderi yaşıyorum”, “dünyaya dert çekmeye mi geldim”, “ben neden mutlu, rahat yaşamıyorum” gibi düşüncelerle hem kaderimize hem de çevremizdekilere isyanlar ediyoruz.

Bu durumdaki kişilere Eflatun, Mevlana, İmam Gazali gibi çok sayıdaki büyük düşünürün tavsiye ve çözüm içeren oldukça değerleri eserleri mevcut. 

Söz konusu e-maili yollayan arkadaşımın mesajını okuduğumda bu gibi düşünceleri zaman zaman taşıyan bir kişi olarak oldukça düşündüm.

Belki de bu aralar söz konusu arabesk düşünceleri taşıyanlar olabileceği ve bu kişilerin aradıkları huzuru bulmaları hususunda ipuçları edinmelerine vesile olabileceğim düşüncesiyle bu konuyu sizlerle paylaşıyorum. (Lüzum üzre tekrar/2010)


Mehmet Emin Danış

YORUM EKLE